Corona virüsü tedbirleri kapsamında 16 Mart tarihinden beri kapalı olan camiler dün cuma namazının kılınmasıyla kademeli olarak açıldı. İl genelinde vatandaşlar seccadelerini alarak camiye gitti. İlk Cuma namazında saflar bir birinden uzak tutuldu ve maskeler takıldı. Daha önce sık tutulan saflar arasında bu sefer mesafeler konuldu.
                                                                                   
Çanakkale'de koronavirüs tedbirleri kapsamında 16 Mart'tan beri kapalı olan cami ve mescitlerde yaklaşık 2,5 ay sonra ilk cuma namazı belirlenen camilerde kılındı. Sosyal mesafe kuralına uyulması için camilerin bahçesinde önceden alanlar işaretlendi. Seccadelerini evlerinden getiren cemaat, sosyal mesafe kuralına uyarak namaz kıldı. Ayrıca polis ekipleri tarafından herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına cami çevrelerinde önlemler alındı.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Normalleşme  açıklamalarının ardından Cuma Namazı için Camilerde hazırlıklar başlatıldı. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Çanakkale’de de cemaate hazır hale getirilen camiler ilk olarak dezenfekte edildi. Çanakkale Belediyesi, salgın hastalık riskine karşı alınan önlemler kapsamında kent genelinde çalışmalarını tüm hızı ile sürdürürken, alınan karar kapsamında Camiler de dezenfekte edildi.  Belediyeye ait Ekipler, cami içlerinde ve bahçelerinde gerçekleştirdiği dezenfeksiyonun yanı sıra, açık alanlarda da genel temizlik çalışması gerçekleştirildi.  Dezenfekte çalışmalarının yanı sıra Çanakkale Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü tarafından da vatandaşların kişisel hijyenlerine yönelik el dezenfektan sıvıları da cami girişlerine yerleştirildi.

VATANDAŞLAR SECCADE DAĞITILDI
Camilerin cemaatle kılınabilecek namazlara açılmasının en önemli kurallarından biri de sosyal mesafe oldu. Salgın nedeni ile Camilerin bahçesinde kılınan Cuma namazı öncesinde sosyal mesafe kuralına göre vatandaşların namaz kılacağı yerler işaretlendi.  Kurallarda belirtildiği gibi WC’le ve abdesthaneleri kapalı tutulan Camilere vatandaşlar evlerinde aldığı abdestlerle geldiler. Cami girişinde görevliler tarafından ise vatandaşlara tek kullanımlık seccadeler verildi.  Sosyal Mesafenin belirlendiği camilerin avlılarında belirlenen alanlara yerleşen vatandaşlar Cuma namazını eda ettiler.

Camilerin koronavirüs tedbirleri kapsamında ilk Cuma namazı hutbelerinde şu ifadelere yer verildi: “Cuma günü müminlerin bayramıdır ve bu bayram Asr-ı Saadetten bugüne en güzel hâliyle camilerde, cemaatle kutlanır. Yeryüzünde Allah’ın mescitlerindeki huzur ve güveni başka hangi mekân sağlayabilir? Tevhidle çarpan yürekler vahdetle secdeye varırken, bu kardeşliğin sevinci başka nerede yaşanabilir? Umut ve inanç, teselli ve teslimiyet, muhabbet ve samimiyet başka hangi ortamda böylesine güçlenebilir? Camiden ilim ve hikmet alınır; edep ve ihsan yayılır. Ezan-ı şerifler yediden yetmişe müminleri birlik ve beraberliğe çağırır. Şükürler olsun bu çağrıya uyduk. Özlemle, hasretle bugünü bekliyorduk. Şimdi vuslat zamanı. Hislerimizi anlatmaya kelimeler kâfi değil! Vakit, Rabbimize kulluğumuzu, şükrümüzü, duamızı ve niyazımızı arz etme vaktidir. Aziz İstanbul’un kapıları 29 Mayıs 1453 günü muazzam bir fetihle İslam’a ve şanlı medeniyetimize açılmıştı. Ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. Salgın hastalık sebebiyle bir süredir kapalı olan camilerimizin kapıları da yine bugün aziz milletimize ve değerli cemaatimize açılıyor. Fethin coşkusu ile camilerimize kavuşmanın sevincini bir arada yaşıyoruz. Bu büyük nimetin kıymetini bilelim. Sorumluluğumuzu unutmayalım. Tedbirlere hassasiyetle uyalım. Şimdi inşallah Cuma namazının farzını kılacağız. Ardından birbirimizle musafaha etmeden, fizikî mesafeye dikkat ederek ve görevlilerimizin yönlendirmelerine uyarak buradan ayrılacağız. Cuma namazının sünnetini evlerimizde kılacağız. Cenâb-ı Hak ibadetlerimizi kabul buyursun. Bizleri bu salgın hastalıktan en kısa zamanda kurtarsın” ifadeleri yer aldı.

Hutbenin ardından kılınan iki rekâtlık Cuma Namazının ardından salgın nedeni ile sünnetler kılınmadı. Duaların okunmasının ardından ilk Cuma Namazı tamamlanmış oldu.
 
Nazif Cemhan Şen