Bir dostumuz,2. Dünya Savaşı döneminde, Türk Milliyetçileri Almanların safında savaşa girelim, demişlerdi, demektedir...

Bir dostumuz,2. Dünya Savaşı döneminde, Türk Milliyetçileri Almanların safında savaşa girelim, demişlerdi,demektedir... Baktığı pencereden böyle bir görüntü olabilir... Bu Dostumuza bir katkı...
Biz, 1. Dünya Savaşı'nda da 2. Dünya Savaşı'nda da her nerede savaşa girsek yine sömürge olurduk... Birinci savaşta da biz,Almanlar uğruna koca ülkemizi kaybettik... Yine, 1. Dünya Savaşı' nda, Almanların bizim Bakü Seferi için yaptıklarını unutmadık...
2. Dünya Savaşı sırasında Türkçüler Almanlar safında savaşa girelim ,diye bir tavırda olmadı...Ancak o dönemin tüm devlet ricalinin fotoğraflarına bakarsanız hepsi Hitler bıyıklıdır... Bu durum , Almanların geriye çekilme anına kadar devem etmiştir...Türkiye, makas değiştirerek ,Sovyet politikalarına ve Stalin'e yakın olma sevdasına tutulmuştur.
Atatürk'ten sonra,1944 yılına kadar bizimkilerin ,Von Papen vasıtasıyla neler yaptığını biliyoruz... Nasıl Krom gönderdiğini de... 1944 yılında, Almanların kaybedeceği belli olunca, Sovyetlere şirin gözükmek için 3 Mayıs faciası peydahladı... Bu faciaya maruz kalan tüm aydın Türk Milliyetçilerinin Almanlar safında savaşa girsek ne iyi olur, diye söylemi olmamıştır... Ancak Almanların yirmi yılda ne gibi ilerleme sağladığı onları da etkilemiştir...Savaşın sonuna doğru Ruslar, Romanya'ya girip Bulgaristan'a yöneldiğinde Bulgarların, bizi siz işgal edin ,Ruslara bırakmayın,tekliflerini de görmezden geldik... İhtiyatlı olmak önemliydi...
İsmet İnönü onu yaptı...
Yine, 150 kadar Azerbaycan Türk'ü,Almanya üzerinden bize gelmişti. Ruslar, bunları bizden istedi...Biz de , Ruslara yaranalım diye bu kardeşlerimizi, Kars'ta Boraltan Köprüsü'nde Rus sınır birliklerine teslim ettik...Ruslar da, bizim askerlerin gözü önünde onları katletti...
İnönü Dönemi hakkında yapılan bir doktora tezinde çok daha farklı şeyler de yazılmış...
Benim asıl tenkit ettiğim şey, Türk Milliyetçileri,milletimizin erken uyarı sistemi gibidir,onları budamanın bir anlamı yoktu... Devlet yöneticileri, devlete en sadık kişilerin Türk milliyetçileri olduğunu unutmamalı...
Bu günümüzde de aynı...
Şu an Türk Milliyetçisiyim, diyen bir Rektör'ün dahi olmaması da düşündürücüdür...Ha! Türk Milliyetçilerinin liyakatli bilim adamı yok! gibi bir tavrın içindeyseniz,size acırım... Bana bir ay süre verin ,Tüm üniversitelerinize başarılı olacak Türk Milliyetçisi bilim adamları ataması yaparım...
Devlet yöneticisi ,siyasilere derim ki, Türk Milliyetçilerinden korkmayın...
 Yine,İnönü'ye süfli saldırıyı da kabul etmem...
Ben, cenazesine de katıldım...
1973 Aralık Ayı sonuydu...
Tahminim 29 Aralık gibiydi, aklımda öyle kalmış...Ankara' ya bir gün  önce de, kar yağmıştı... Ertesi gün çok soğuk bir gündü...Cenaze de böyle soğuk bir günde kaldırıldı.
Bu dönemde, Türk Çocukları babasız kalmadı, halk sıkıntı çekti, bazı şeyler karneyle satılıyordu ,gibi tespitler ,doğru ve yerinde... Tarihle çelişen bir durum yok...
Bence,  bu dönemi Ahmet Bedevi Kuran ve Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu güzel anlatır...  Onların eserleri okunmalı ,derim.
Bize bunları yazma fırsatı verdiğiniz için çok teşekkürler, gönülden selamlar...