Psikolog- Psikodramist Nurdan Hızlı otizm yaygın gelişim bozukluğu ya da spektrum bozukluğu adı altındaki yelpazenin bir parçası olduğunu belirtti. Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde açıklamalarda bulunan Hızlı, “ Son 20 yılda tüm dünyada çok ciddi patlama var. Özellikle Amerika’da yapılan araştırmalarda 1985’li yıllarda 2500 kişide bir kişi otizmli iken şimdi 2014’te yapılan araştırmaya göre 68 çocuktan bir tanesinin otizmli tanılı olduğu ortaya çıktı. Bunun sebepleri çok yönlü olabilir. Bunlardan bir tanesi bilimsel araştırmaların bu anlamda yaygınlaşması da sayılabilir. Gerçek şu ki artık otizm çok yaygın tanı haline geldi. Otizmin en fazla fark edilme noktası çocuğun sosyal iletişime kapalı olması. Çocuk ismi söylendiğinde dahi bakmıyor. Annesi adını söylüyor bu şekilde anlıyor. Çocuğun canı isterse kafasını çeviriyor bakıyor. Ya da anneler daha çok konuşma gecikmesi ile fark ediyor. En yaygın belirtileri bunlar. 6 aylık bir bebeğin adı söylendiğinde annesine bakıp gülümsemesi gerekiyor. 12 aylık olduğunda agulama, belli ritüelleri yapması örneği bay bayı öğrenmesi, öpücük vermesi gibi davranışları çocuk yapmıyor. Bu çocukların başka belirtileri de var. Örneğin uyku uyumuyorlar. Gece çok fazla uyanıyorlar, huysuz oluyorlar, öfke nöbetlerini çok yaşıyorlar, sosyal ortama uyumsuzluk en belirgin özellikleri. Oyuncaklarla oynamaları diğer çocuklardan çok fazla. Belli nesnelere takıntılı oluyorlar. Aile diğer çocuklardan farklı olduğunu hissetmeye başlar. Aileler sürekli erteler, kabul etmez istemez. Oysaki otizmde erken teşhis çok önemlidir. Fiziksel olarak baktığınızda çocukta bir farklılık yoktur. Odaklanamama problemleri vardır. Çok didaktik konuşur. Yüzde 45 oranında çocuklarda zeka geriliği vardır” dedi.

ÇOCUKLARI SOSYALLEŞTİRİN
Anne ve babanın çocuklarına otizm tanısı koyduktan sonra sosyal ortama sokması lazım” diyen Hızlı sözlerine şöyle devam etti: “Çocukların beş duyu organları çok farklı oluyor. Kokuya fazla duyarlı olan otistikler vardır. Sese, dokunmaya aşırı duyarlı otistik çocuklar var. Bu tür çocukların tespit edilmesi en çok ailelerin işi. Aileye otizmi tanıtmak gerekiyor. Ailenin karşılaştığı sorunlarla ilgili neler yapması gerektiğin bilmesi gerekiyor” Erken tanının hastalığın iyileşmesinde çok önemli olduğunu belirten Hızlı,“ 3-5 yaş arasında tanı konulunca düzelme oranı yüzde 85. Ama bu çocuğun geç konuşmasını babasının zamanında geç konuşmasına bağlarsanız veya hiperaktif çocuğum var derseniz geç kalmış olursunuz. Konuşamayıp 8 yaşında konuşabilen otistik çocuk var. Konuşma terapisi uygulanabiliyor. Rehabilitasyon merkezlerinde çocukların gelişimi için önemli oluyor. Artı devletin bu çocuklar için vermiş olduğu haklar var”

Hüseyin Emre Atalay
 


Kaynak: Haber Merkezi