Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile AK Parti geçen dönem belediye meclisi grup başkanvekili Tülay Ömercioğlu arasında geçen ve Türkiye gündemine oturan susturma olayının bir benzeri İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Burak Kunt ile yaşandı. Başkan Gökhan’ın mobbing uyguladığı belirtilirken, olay Millet İttifakı içinde çatlağa neden oldu. Olaydan sonra İYİ Parti İl Başkanlığı ve susturulan Kunt, Başkan Gökhan’ı eleştiren açıklamalar yaptı.
 
Çanakkale Belediyesi Kasım Ayı Meclis Toplantısı önceki gün gerçekleştirildi. Mecliste yoklamanın alınmasın ardından gündem dışı konuşma gerçekleştirdi.  Yapılan gündem dışı konuşmalarda Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Burak Kunt, arasından yaşanan söz verme polemiği damga vurdu. Olay, belediye meclisi toplantısından sonra da devam ederek kentin gündemine oturdu.
YEREL YÖNETİMLER BU KONUDA BÜTÇELENMELİ
Gündem dışı konuşmasında ilk olarak ‘Göçün Kadın, Çocuk ve Yerele Etkileri' hakkında yapılan çalıştay ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “30 Ekim günü kardeş kent Osnevurck ile birlikte yürüttüğümüz ‘Göçün Kadına ve Yerele Etkisi’ konulu bir çalıştay gerçekleştirildi. Türk Alman Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Erdoğan, Türkiye’de göçmen ve sığınmacılar konusunda çok önemli bilgiler verdi. Türkiye’yi bekleyen tehlikelerden bahsetti. Özellikle çocukların eğitim süreci noktasında yapacağımız çok şey olduğunu ifade etti. Bir takım girişimler var ama onların okul ihtiyaçlarını karşılamak öyle kolay değil. Bu sefer bulundukları yerlerde normal okullara, sınıflara yerleştiriliyorlar. Orada da hem sınıfların mevcudu artıyor, hem de dil sorunu ayrı bir konu. Bu seferde sınıfın performansını etkiliyor. Bu konularda tespitlerini aktardı. Ayrıca şunu söyledi; ‘Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 80’ni ülkelerine geri dönmeyecek’ dedi. Hatta Türklerden örnek gösterdi. ‘Biz 60’larda Almanya’ya 1 yıl için gittik. 60 yıldır oradayız’ dedi. Çünkü bizimde işçiler oradaki hayat standartları buradan yüksek olduğu için orada kalıyor. Şimdi Suriyeliler aynı şeklide. Sadece Suriyeliler değil, Afganı var, başka ülkeleri var. Türkiye onlar açısından da kendi ülkelerinden daha üst seviyede bir yaşam tarzı olduğu için buradan onların gitmesini beklemek pek gerçekçi olmaz diye ifade etti. Çanakkale Belediyesi’ni temsilen kadın, çocuk ve göç konusunda çalışan bir heyetimiz var. Bizim arkadaşlarımız Osnabrück’da Aralık ayında oradaki uygulamaları görecekler. Buraya gelen heyet bizdeki uygulamaları görecek. Bizde sığınmacı fazla yok ama doğu ve güney doğudan göçen insanlarımız var. Onların kadın ve çocuklarına karşı eğitim süreçlerimiz var. Bunları inceleme fırsatları buldular. Bizde bunlardan örnekler alabilirsek mutlaka daha iyi bir seviye bunu taşıyabiliriz. Tabi şu tespit var. Bunu Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’de, Murat hocada yapıyor. Türkiye’de maalesef göçmen ve sığınmacı konularında işi pratiğine çevirecek ve yapabilecek kurumlar yerel yönetimlerdir. Fakat bizim mevzuatımızda maalesef yer yönetimlere kaynak ve yetki aktarılmıyor. Yerel yönetimler bu konuda bütçelenmeli, bu konularla ilgili yatırımlar ve program yapması için kaynak aktarılmalı diye söylediler. Bende aynı şekilde katılıyorum. Biz sadece buna sosyal sorumluluk açısından bakıyoruz” ifadelerini kullandı.
GEREK SAYIŞTAY, GEREKSE MÜLKİYE MÜFETTİŞLERİ BU KONUDAKİ TESPİTLERİ VAR
Başkan Ülgür Gökhan, göçmenlerle ilgili yaptığı konuşmanın ardından İYİ Parti Çanakkale Merkez İlçe Başkanı Necati Gapran tarafından toplu taşımalara yapılan zam eleştirisine cevap vererek, “Bir partinin merkez ilçe başkanın belediye personelinin toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanmasıyla ilgili eleştirisini okudum. Bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek istiyorum. Belediye personelimizin servis ihtiyacını gidermemiz gerekiyor. Toplu taşıma noktasında evlerden, bulundukları yerlerden servis ücreti vermemiz gerekiyordu. Burada şöyle bir uygulama yapıyoruz. Bunu yıllardan beri yapıyoruz. Yeni bir şeyde değil. 275 iş günü olarak, yani 365 günün tatilleri çıkardıktan sonra 275 gün işe gidip gelme günü olarak, günde 1 gidiş, 1 dönüş hesabıyla 550 binişli yıllık kart veriyoruz.  Bu binişten de onlardan yüzde 1 onlardan katkı payı alıyoruz. Bugün itibariyle de 550 biniş karşılığında 17.88 TL kartı alırken, kart parasıyla birlikte peşin olarak alıyoruz. Bir günde 4 biniş yapar, yada 6 ayda bitirir, 8 ayda bitirir o sadece 550 binişlik hakkı var. Bu noktada denetleniyoruz. Gerek Sayıştay, gerekse mülkiye müfettişleri bu konudaki tespitleri var” ifadelerini kullandı.
 
VERDİĞİMİZ SERVİS HİZMETİNİ SİZİN FAALİYET RAPORUNUZDA VE BÜTÇENİZDE GÖREMİYORUZ
Başkan Gökhan’ın konuşmasının ardından söz alan İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Burak Kunt, “Buradaki itirazımız şunadır. Biz buradaki verdiğimiz servis hizmetini sizin faaliyet raporunuzda ve bütçenizde göremiyoruz. Yani Çanakkale halkının toplam bütçesinin içerisinde belediye personeline vermiş olduğu bu hizmeti sizin bütçenizde göremiyoruz. Bu sefer bu durum bu hikmeti kullanan örneğin bu hizmeti kullanamıyorum ama en çok kullanan öğrenci kardeşlerim, işçi arkadaşlarım, memurlar onların üzerine yüklenmek durumunda kalıyor. Yani 1.3 milyonu ben müteşebbis bir esnaf olarak ödemiyorum. Çünkü ben otobüsleri kullanmıyorum. Bunu ödeyenler her seferinde bilet parası ödeyen benim Çanakkaleli hemşerilerim. O sebeple teklifimiz şuydu. Madem böyle bir toplu taşıma hizmetini kullanarak  servis hizmeti veriyoruz.  O zaman başkanlık makamı bunu bütçesinde göstersin. Böylece kamu kaynakları kullanılırken bütün herkesin kaynakları eşit şeklide dağıtılmış olur.Yani sizin bütçenizde bunu görmek istediğimizi dile getirdik.  Yoksa derdimiz belediye personelindeki emekçi arkadaşlarımızın bu haklarını ellerinden almak veya alınması gibi bir isteğimiz yok. Derdimiz burada sosyal adaletsizlik vardır. Bu memurumuzun, işçi arkadaşlarımızın, öğrencilerin üstüne yüklenmemelidir. Özel sektörde çalışan bir arkadaşım bu parayı öderken, belediyede çalışan arkadaşım bunu ödemiyor ve bunun hesabı da baktığınız zaman bütçede gözükmemektedir” dedi.
Ülgür Gökhan ise bu sözlere karşılık, “Ben bütçeden harcamadığım hiçbir harcamayı bütçede gösterme şansına sahip değilim. Zaten bir para ödemiyoruz. Sadece o arkadaşlar ücretsiz binip gidiyorlar. Biz onun hesabını öyle yapıyoruz. Biz cebimizden belediye olarak  hiçbir kimseye vermiyoruz. Belediyenin herhangi birimine de ödemiyoruz. Biz arkadaşlarımıza hak olarak verdik. Bunu Sayıştay da onaylamış. Bunun tartışılacak bire tarafı yok. Böyle bir itirazınızın mantığı yanlıştır” ifadelerini kullandı.
 
HAYAL KIRIKLIĞINA DÖNÜŞMÜŞ BİR KARARDIR
Meclis toplantısının ilerleyen zamanlarında bir daha söz alan İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Burak Kunt, sessiz boruların inşaatta kullanılması konusuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kunt, “Önerge teklifini bizzat vermiş olduğum inşaatlarda sessiz boru kullanılmasıyla ilgili kararının araştırılması isteğimin sebeplerini iki ay sonra anlatmak üzere söz almış bulunuyorum. Şunu belirtmek isterim ki şuanda bir belediye meclis üyesi olarak konuştuğum gibi, aynı zamanda Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası 8’inci komite meclis üyesi sıfatıyla da, kendi komitemdeki 300’ü aşkın bu sektörde bin 500’e yakın ticaret erbabını temsil ettiğimi belirtmek isterim bu konuda. Bir önceki dönem belediye meclisimizin bundan yaklaşık 2 yıl önce almış olduğu kararla, Çanakkale Belediyesi sınırları içerisinde ayrım gözetmeksizin yapılacak her inşaatta sessiz boru kullanılması zorunluluğu gelmiştir. İyi niyet ve iyi duygular ile vatandaşın konforunu artırmak üzere alınmış bu karar hiç kimseye danışılmadığı, konunun muhataplarından bilgi alınmadığını, hiçbir Sivil Toplum Kuruluşu’ndan fikir istenmediği için bugün maalesef ki hayal kırıklığına dönüşmüş bir karardır. Türkiye’nin başka hiçbir şehrinde olmayan bu kararın hayal kırıklığına dönüşmesinin sebeplerini sizlere ve Çanakkale halkına anlatmak istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hiçbir kurumunda sessiz boru tanımı  veya standardı bulunmamaktadır. Sessiz borunun bir belgesi maalesef yoktur. TSE kurumunda da sessiz boru için bir kalite belgesi yoktur. Kısacası bizim bir borunun sessiz olup olmadığını kontrol edebilmemiz veya anlayabilmemiz şuanda bir belgeyle mümkün değildir. Şuanda belediyemizse idare tarafından bu tesisatları kontrole gittiğinde hiçbir evrak istememekte. Borunun üzerinde sessiz yazması yeterli olduğunu söylemektedir. Maalesef ki araştırılmadan, işi yapan paydaşlara sorulmadan, Sivil Toplum Kuruluşlarının fikri alınmadan alınmış bu karar bugün maalesef ki tüm Çanakkalelileri zarara uğratmaktadır.  Çanakkale halkı şuanda sessizliği gerçekten kontrol edemediğimiz boruları çok daha pahalıya alıyor. Normalde sessiz denilmese daha ucuza alabileceği ama aynı faydayı sağlayabileceği ürünü maalesef ki bizim aldığımız kararla daha pahalıya alıyor. Bu ev sahibi olmak isteyen vatandaşlara vurulmuş bir darbe. Şuanda herhangi bir firma, herhangi bir borunun üzerine sessiz yazısını yazıp bunu Çanakkale Belediyesi sınırları içerisinde sessiz boru olarak kullanabilir. İdare bu konuda hiçbir belge veya standart istememekte, onlarda haklı çünkü bunun bir standardı yok. Biraz önce müdürümün imar komisyonu kararında da söylediği gibi biz Şuanda Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı’na bunun standardının ne olduğunu soruyoruz. Şuanda bu karar bizim aracılığımızla vatandaşların kandırılmasına sebep oluyor. Aynı zamanda bu uygulama haksız bir rekabete de davetiye çıkarıyor. Bu işi gerçekten iyi yapan markalarla, bu işten faydalanan markalar arasındaki fiyat farkından dolayı satıcı firmalar arasındaki rekabet ortadan kalkmış adeta tek bir markanın egemenliğine bırakılmıştır. Burada aldığımız kararların hiç kimseyi mağdur etmemesi gerektiğini yürekten inanıyorum. Aynı zamanda da tek bir markaya fayda sağlamaması gerektiğini düşünüyorum. Biz bir karar alıyorken herkesimi düşünmemiz gerekiyor. Mevcut durum ne yazık ki şuanda ayrıcalıklı bir marka yaratmış, diğer esnafın rekabet şansını elinden almış uygulanabilirliği olamayan bir karardır. Bu kararın uygulanabilir olması isteniyorsa sessiz borunun tanımının yapılması gerekir. Bu konuda 2 aydır imar komisyonunda beraber yaptığımız görüşmelerde çıkmıştır ki; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bu ürünün tanımının ve standardının yapılmasını isteyen bir yazı yazmış bulunuyoruz. Komisyonun yazdığıyla biz şuanda şunu söylüyoruz sayın meclisim; biz standardı olmayan tanımı yapılmamış bir ürünü vatandaşa şart koştuk. Bununla ilgili sayın başkanlık divanına ve sayın meclis üyelerimize sormak istiyorum. Standardını koymadığımız, standardı belli olmayan ürünü vatandaştan istemeye hakkımız var mı? Vatandaşı zararı uğratmaya daha fazla para ödemesine sebep olmaya hakkımız var mı? Esnafın rekabet şansını elinden almaya hakkımız var mı? Esnafın hali ortadadır. Devletin her geçen gün yükselttiği vergiler, lüzumsuz sorumluluklar, harçlar ve sonu bitmek tükenmek bilmeyen  istekler. Yapılan bir hata olduğu ortadadır sayın başkanım. İki ay uğraşılmış komisyon tarafından standart bulunamamıştır. Bu sebeple bakanlıktan standart istenmektedir. Standardı olmayan bir ürün için  hala direnmenin bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Bunun vatandaşa ve esnafa yapılmış büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyorum” dedi.
 
BAKANLIK’TAN CEVAP GELMEZSE KONUYU YENİDEN DEĞERLENDİRELİM
İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Burak Kunt, gerçekleştirdiği konuşmanın ardından açıklamalarda bulunan Başkan Gökhan,  İmar Komisyonu kararının Bakanlığa sorulmasını isteyerek şunları söyledi; “Yılbaşına kadar süre verelim. Yeni yılda akustik yönetmeliği çıkacağından bahsediliyor. Akustik yönetmeliğini bekleyelim, ona göre akustik yönetmeliğine uygun şekilde olayı değiştirelim. Sessiz boru standardı yoksa ve Bakanlık’tan cevap gelmezse konuyu yeniden değerlendirelim. Bakanlığa sorma kararı aldıysanız soralım. Çünkü bir önceki meclisin almış olduğu kararı gerekçesiz değiştiremeyiz. Bir tek sessiz boru yok herhalde, bir çok sessiz boru var. Sessiz boru standardı yoksa, bir tarifi yoksa, bakanlıktan da bu konuda sağlık bir cevap gelmeyecekse Ocak ayı gibi bunu değerlendirelim. Akustik konusunu da takip edelim. Değer o da çıkmayacak, gecikecek olursa biz o zaman kararımızı düzeltiriz” dedi.
ŞU AN İTİBARİYLE ESKİ KARARI GEREKÇESİZ DÜZELTEMEYİZ
Sırf tüketiciyi korumak amaçlı elektrik tesisatlarını bile iki kez kontrol ettiklerini kaydeden Başkan Gökhan, “Burada da aynı şekilde bir ses izolasyonu ihtiyacı olduğu söylendi. Bunun için böyle bir yönetmelik yapıldı. Elektrik tesisatıyla ilgili bayağı da bir yol aldık. Böylece tüketiciyi korumuş olduk. Burada yine aynı amaçla yola çıkılmış ama eğer bunda bir standart yoksa, belli bir tarif yoksa o zaman bundan vazgeçilir tabi. Ama birde şu akustik yönetmeliği de çıksın. Belki orada farklı bir şey gelecek. Ona göre yaparız. Yani şu an itibariyle eski kararı gerekçesiz düzeltemeyiz. Karar 2017 yılında alınmış, sene olmuş 2019’un sonu şimdi gündeme geliyor. Bugüne kadar inşaat yapılmadı mı, yapıldı. Bu güne kadar Ticaret Odası yok muydu, vardı. Odalar yok muydu, vardı. Bu güne kadar inşaat yapmadınız mı, yaptınız. Ne borusu kullandınız, sessiz boru kullanıldı. Ne oldu şimdi bu birden ortaya çıktı? Dolayısıyla biz detaylı inceledikten sonra bunun kararını vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
 
Bunu sözler üzerine İyi Parti Meclis Üyesi Burak Kunt, söz almak istedi. Fakat Ülgür Gökhan,“Söylemeyin, gerek yok. Ben cevap verdim, teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.
SEÇİLMİŞ BİR BELEDİYE MECLİS ÜYESİNİN ELEŞTİRİSİNE TAHAMMÜL DERECESİ ÜZÜCÜDÜR
 
Belediye meclis toplantısının ardından ertesi gün İYİ Parti Belediye Meclis Üyesi Burak Kunt, sosyal medya hesabından açıklama yaparak,  Başkan Ülgür Gökhan’ın kendisine sansür uyguladığı ifade etti. Kunt, “Bugün yapılan kasım ayı olağan toplantısında Sayın Belediye Başkanımız Ülgür Gökhan’ın tarafıma ‘söz vermiyorum’ diyerek sansür uygulamasını şiddetle kınıyorum. Bu siyasi nezaketsizliği bir demokrasi katliamı olarak değerlendiriyorum. Her fırsatta demokrasiden bahseden Sayın Başkanımızın, seçilmiş bir belediye meclis üyesinin eleştirisine tahammül derecesi üzücüdür. İttifakımız milletle derken ciddiydik. Hatayı kim yapıyorsa Çanakkale halkı için karşısında olmaya İYİ Parti olarak devam edeceğiz. Cevap hakkımı önümüzdeki hafta yapacağım basın açıklaması ile kullanacağımı kamuoyu ve basın mensuplarının bilgisine sunarım. Bugün gerçekleşen kasım ayı meclis toplantımızdaki toplu taşıma ve inşaatlarda sessiz boru uygulaması ile ilgili iki ana konumuz vardı. İthamlara söz hakkı alamadığımız ve cevap veremediğimiz konu sessiz boru uygulaması hakkındadır. Toplu taşıma ile ilgili olan teklifimiz şu şekildedir. Her ne kadar anlatmakta güçlük çekmiş olsak da, Çanakkale Belediyesi personelinin ücretsiz biniş hakları olan 1 milyon 300 bin Türk Lirasını( eski para ile 1 trilyon 300 milyarı) servis bedeli olarak öderse, toplu taşımayı kullanan emeklilerimiz, öğrenci kardeşlerimiz, Çanakkaleli hemşerilerimiz bu hizmeti daha ucuza kullanacaklardır. İYİ Parti olarak teklifimiz ile toplu taşımaya tahmini yüzde 5-10 arası indirim yapılabilecektir. Bu tekliflerimizden sadece biridir”  dedi.
 
 
BARIŞIN KENTİ ÇANAKKALE’DE BU DURUMU KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR
 
Aynı gün içerisinde İYİ Parti Çanakkale İl Başkanlığı’ndan konuya ilişkin sosyal medyadan açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada; “Çanakkale kasım ayı belediye Meclis toplantısında Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın İYİ Parti Meclis üyemiz Sayın Burak Kunt şahsında İYİ Parti’yi hedef alan tavır, davranış anlaşılabilir bir durum değildir. Üstüne üstlük Sayın Burak Kunt beye söz vermemesi seçilmiş bir Meclis üyesinden ziyade, Çanakkale halkına yapılan saygısızlıktır. İYİ Parti ailesi olarak barışın kenti, demokratik nezaketin başkenti Çanakkale’de bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Belediye Meclis üyelerimizin konuşmalarından rahatsızlık duyacakisek, belediye başkanı olarak Meclis toplantılarına katılmamak daha akıllıca bir yöntem olarak görünüyor. Ülkenin istikbali ve Çanakkale’nin geleceği noktada, CHP’nin değil belediye Başkanının koalisyon ruhuna aykırı davranışları ciddi anlamda anlaşılır bir durum değildir. Kamuoyuna saygılarımızla bildiririz” ifadelerine yer verildi.
Bünyamin Nami Tonka