İyot, yaşam için temel bir elementtir. Tiroid hormonu yaşamamız için olmazsa olmaz bir hormon olup, iyottan üretilmektedir. İyot, sadece iyot içeren ya da iyot ilave edilmiş besinler yoluyla oral olarak alınabilmektedir. Diyetle alınan iyodun tamamına yakını (>%90) mide ve on iki parmak bağırsağından hızlıca emilir.

 

Dünya nüfusunun yaklaşık %30’u iyottan fakir bölgelerde yaşamaktadır. Bu bölgelerde yaşayanlara iyot takviyesi yapılmaması halinde iyot eksikliğine bağlı bozukluklar ortaya çıkacaktır. İyot eksikliğinde kısırlık (infertilite), çocuk düşürme, çocukta doğumsal bozukluklar (konjenital anomali) gelişebilmektedir. Ayrıca iyot eksikliğine bağlı hipotiroidi gelişen hastalarda hipotiroidiye bağlı şikayetler olacaktır: Halsizlik, cilt kuruluğu, saç dökülmesi, ciltte kalınlaşma, kabızlık, soğuğa tahammülsüzlük, adet düzensizlikleri, saç ve tırnaklarda kırılma, kilo artışı, hipotirodiye bağlı ödem, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, depresyon, duygu durumunda dalgalanmalar.

 

Tiroid hormonları anne karnındaki bebeğin beyin gelişimi için çok önemlidir. Orta derecede iyot eksikliği olan anne çocuklarında düşük IQ görülmektedir. Ağır iyot eksikliği olan anne çocuklarında ise kretenizm denen zeka geriliği yanında ek bozuklukların eşlik ettiği tablo ortaya çıkabilmektedir. Dünyada önlenebilir zekâ geriliğinin en önemli nedeni iyot eksikliğidir.

 

İyot eksikliği nasıl saptanır?

 

İyot eksikliği kişilerde değil toplumda taranmalıdır. Geniş bir nüfusta idrar iyot miktarı ölçülmesi en uygun yöntemdir. Toplum taramalarında (en az 500 kişiden oluşan) rastgele alınan tek bir idrar iyot örneği yeterli olabilmektedir.

Bireysel olarak kişinin iyot durumunu tespit etmek için ise birden fazla (farklı günlerde alınan 12 veya daha fazla) idrar iyot örneğine ihtiyaç duyulmaktadır.

 

Gebelerde idrar iyot miktarı <150 mikrogram/L, gebe olmayan nüfusta <100 mikrogram/L olması halinde iyot eksikliğinden bahsedilir. Gebelikte gelişen değişikliklerden dolayı iyot ihtiyacı artmıştır.

 

İyot eksikliğini bir toplumda gidermenin yolu nedir ?

 

İyot önlenmesi için hâlen dünyada önerilen en etkili yöntem sofra tuzlarının iyotlanmasıdır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı 1994 yılında UNICEF ile işbirliğinde “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi Ve Tuzun İyotlanması Programı” başlatmıştır. Sofra tuzlarının zorunlu olarak iyotlanması ile problem şehir merkezlerinde önemli ölçüde çözülmüştür, ancak problemin özellikle kırsalda devam ettiği düşünülmektedir.

 

İyottan zengin besinler hangileri ?

 

Peynir, inek sütü, yumurta sarısı, ton balığı, morina balığı, karides, kuru erik.

 

İyotlu tuz: İyotlu tuzdan günde 2 gr kullanmanız günlük ihtiyacı karşılar. Tuzu nemli olmayan serin ortamlarda, ışık, güneş ve hava görmeyen koyu renkli kapalı cam kaplarda saklamaya ve yemek piştikten sonra katmaya dikkat edilmeli.

Yoğurt : Bir kase sade yoğurt, günlük önerilen miktarın yarısından fazlasını karşılar.

Deniz yosunları (deniz börülcesi): Deniz yosunu, en iyi doğal iyot kaynaklarından biridir. Bununla birlikte, içerdiği miktar, türüne, büyüdüğü bölgeye ve hazırlanmasına bağlı olarak önemli ölçüde değişebilir.

 

İyot herşeyin ilacı mıdır ? Yüksek miktarda alınmalı mıdır ?

 

Son zamanlarda sosyal medyada yüksek doz iyot kullanımı ile ilgili propaganda yapılmaktadır. İyotun neredeyse bütün hastalıklara iyi geldiği anlatılmakta. Sadece bir kez idrar iyot düzeyi bakılarak iyot eksikliğinizin olup olmadığına karar verilmekte, insanlara her gün lugol solüsyonu içilmesi önerilmektedir. Modern tıbbın ve modern farmakolojinin kurucularından olduğu kabul edilen Paracelsus’un “Her madde zehirdir. Zehir olmayan madde yoktur; zehir ile ilacı ayıran dozdur.” sözünü unutmamalıyız. İyot eksikliği birtakım bozukluklara sebep olduğu gibi iyot fazlalığı da bazı bozukluklara sebep olmaktadır. İyot fazlalığı tiroid bezinin çalışmasını bozmaktadır. Aşırı iyot maruziyeti Hashimoto tiroiditi gibi otoimmun tiroid hastalıklarını arttırmaktadır. İstanbul gibi ortalama idrar iyot miktarı 200 µg/L (100’ün üstü normal) civarına yaklaştığı bölgelerde besin zenginleştirmede kullanılan iyoda dikkat edilmeli ve gereksiz iyot takviyesi yapılmamalıdır.

 

Dr.Burak Can,'' İyot eksikliği dünyanın bir sorunu olup Dünya Sağlık Örgütü, ICCIDD, IGN gibi uluslararası kuruluşlarca takip edilmektedir. Sağlık Bakanlığı’mız bu halk sağlığı sorunu konusunda çalışmalar yapmaktadır. Tüm dünyada kabul edilen iyotlanmış tuz kullanımı ülkemizde de uygulanmaktadır. İyotlu tuz kullanımı sonrası ülkemizde yapılan çalışmalarda idrar iyot miktarı yükselmiştir. Şehir merkezlerinde iyot eksikliği oldukça azalmasına rağmen kırsal alanlarda iyot eksikliği devam etmektedir. İyotu ihtiyacımız olduğu kadar almalıyız; ne eksik ne fazla…''dedi.