HEM;

HZ İBRAHİM'İN AS..

HEM DE:

SABIR TİMSÂLİ..

HAZRETİ EYYÜP'ÜN AS. isimleri ile anılan benzersiz şehrimizdir Şanlıurfa...

Önce;

Balıklıgöl'den başlayalım;

150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğindeki göl veya havuzun derinliği 3-5 metre civarında..

İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar var.

Bir büyülü dünya burası..!!

Bu balıklara halk tarafından saygı gösterilir.

Asla yakalanıp yenmez.

Rivayete şöyle:

Hz. İbrahim ateşe atıldıktan sonra bir mucize gerçekleşir ve etraf güllük gülistanlık olur.

Bayramlarda ve Kandil gecelerinde ziyaretçi sayısına katlanır...

Hz. İbrahim'in doğduğu mağara da burada....

Bildiğimiz gibi;

Üç semavi dinin atası olarak kabul edilir Hz.İbrahim.

Bediüzzaman Said Nursi'nin ilk mezarı da burada yer almaktadır.

Urfa Kalesi ve Hz. İbrahim'in ateşe atıldığı mancınıklar çok güzel restore edilmiş.

Hz İbrahim ateşe atıldıktan sonra, Nemrut'un kızı Zeliha da Hz. İbrahim'i çok sevdiğinden ve ona inandığından ateşe atılmasına dayanamaz, o da kendisini ateşe atar.

Zeliha'nın düştüğü yer de bir göle dönüşür.

Aslında Nemrut'un kızı babasını çok sever...

Babası oğullarına güvenmez!

Zeliha'ya bir tokmak verir çünkü beyninde şiddetli bir ağrı mevcuttur.

Bu tokmağı kafasına vurunca ağrısı azalır.

Bir-iki derken Nemrut Hz. İbrahim'i ateşe atınca Zeliha da dayanamaz şiddetli vurur kafasına çünkü ilâhım diyor Nemrut...

Ve bir şairimiz şöyle yazar;

"Nemrut gibi bir budala

 İlâhlık tasalardı da

Sinek girince kafaya

Kurban gitti bir sopaya"

İbret dolu mekanlar..

Gitmeyenlere de nâsip olsuuun...