ÇANAKKALE'MİZDEKİ LEANDRO EFSANESİ İLE AYNI..!!
VAN GÖLÜ kıyısında yaşayan iki genç aşığın hikâyesi.
Aileleri aşklarına karşı çıkmış..
Bu sebeple genç oğlan her akşam sevgilisiyle buluşmak için yüzüyormuş, sevgilisi de bir lambayla yol gösteriyormuş.
İsmi;
Tamara olan sevgilisi her gün onun için meş'ale tutarmış...
Ermeni baş keşişi hırçın bir havada kızının yerine meşale yakınca zavallı genç yüzerek yârine varmaya çalışmış....
Kayalara çarparak ölmüş...!!!
Bizdeki Abidos-Sestos..
Bildiğiniz:
18 Mart yazılı tepe ile, Eceabat'taki Türk Bayrağı ile süslü tepe.
Eceabat'tan yüzerek gelen Leandro Nara Burnu'nun yerinde bulunan eski bir kiliseye yakın kayalara çarpıp ölmüş.
Tevâtür / söylenti bu tabii ki..
Ya da;
Avrupa'lıların Ermeni söylencesini -afedersiniz- hırsızlaması :)
Hepsi bir yana;
Ada gerçekten güzel.
Kilise'nin içi ve dışı çok benzersiz...
Bizim mukaddes kitabımız;
Kur'ân-ı Kerîm'de de yer alan Peygamber kıssaları ile bezenmiş.
Hazreti YunusAS..
Hazreti MusaAS...
Hikaye demiyoruz..
"Kıssa"ları ile desen desen işlenmiş.
Kaptan çok sempatik olunca bize de;
Dümene geçmek düştü....
Uzun süredir büyük tekne de kullanmamıştım.
Çok mu çok mutlu oldum.
Siz de nâsip olur gün gelir de.