Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde yetişen ve dünyaya ihraç edilen Lapseki şeftalisinin markalaşması için Lapseki Ziraat Odası Başkanı İsmail Sevim, ilk adımın atıldığını paylaştı. Lapseki tarımı hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Önemli bir konuma sahip tarihi ve coğrafi özellikleriyle Çanakkale’nin ve hatta Türkiye’nin önemli bir ilçesi olarak gösterilen Lapseki’de Lapseki Ziraat Odası Başkanı İsmail Sevim, üretilen tarım ürünleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

İHRACATÇI TALEBİ YOĞUN OLDU
Lapseki Ziraat Odası Başkanı İsmail Sevim, sezonu değerlendirerek,  ‘’Lapseki odamızda 3 bin 500 kadar üyemiz var. Bunların 2 bin 300’ü aktif diğerleri ise pasif  üye konumunda. Aşağı yukarı Ziraat Odamızda kayıtlı çiftçilerin yüzde 70’i, 50 dönüm altında ziraat yapmakta. Üretilen ürünlerde ağırlık şeftalide. Kirazımız da var ama ağırlık şeftalide. Şeftali sezonu bu yıl iyi geçti. İhracatçıların buraya bu yıl yoğun talebi oldu’’ dedi.

‘’ŞEFTALİNİN ANA MERKEZİ OLAN ÜLKELERE İHRACATIMIZ OLDU’’
Yunanistan’ın, Portekiz’in, Balkanlar’ın, İtalya’nın şeftalisinin meşhur olduğunu belirten Sevim,  ‘’Bu yıl İtalya’ya şeftalimiz gitti. Şeftali dediğimiz zaman İtalya, Portekiz bu ülkeler bir numara olarak bilinir. Bu ülkeler Covid-19 nedeniyle pek ilgilenememişler bahçeleriyle bu sebeple onlarda üretim az olmuş. Lapseki’den şeftalinin ana merkezi olan ülkelere ihracatımız oldu’’ ifadelerinde bulundu.

‘’SEZONUMUZ İYİ GEÇTİ’’
Bu sezonun şeftali ihracatını değerlendiren Sevim, ‘’Şeftalinin fiyatı da iyiydi. Üreticiyi memnun etti. Üretimiz çok kazandık diyor ama bir ekipman, traktör, gübre, ilaç bunları almadan olmuyor. Bunların aldığında çiftçimiz aslında çok kazanamadığını görecek. Girdi maliyetimiz çok yüksek. Sezonumuz iyi geçti, satışımız iyi geçti. Önceden mesela ihracat yapardık, sattığımız ürünün geri döngüsü çek olurdu. Bu yıl öyle olmadı. Bu yıl herkes yılbaşı çekini aldı. Güvenilir firmalar geldi. İnsanlarımız memnun’’ şeklinde konuştu.

‘’ESAS GEÇİM KAYNAĞIMIZ ŞEFTALİ’
Sevim, ‘’Çanakkale’de üretilen şeftalinin yüzde 60’ı Lapseki’de üretiliyor. Esas geçim kaynağımız şeftali, tabi bunun yanında buğday, arpa, ayçiçeği her şey var. Yeterli yapalım, üretelim. Bizim üreticimizde üretmeye gayretli üretiyor, bilinçli de… Meyve üreticimiz çok bilinçli. Buradaki kaliteyi, Umurbey’de olsun Yeniceköy’de oldun, Çardak’ta olsun Lapseki’de olsun, zaten şeftalimizin yoğunluklu olarak üretilen yerleri, Umurbey, Sındal, Gökköy, İlyasköyü, Kocagölü, Lapseki, Çardak, Adatepe. Bunlar kalitede çok iddialı. Kendilerini de ispat ediyorlar. Gayet bilinçli olarak ilaçlamasını, gübrelemesini, yapıyorlar. Ben şöyle de iddia edebilirim bizim üreticimiz ziraat mühendisi kadar bilinçli’’ dedi.

SU OLMAZSA ÜRETİM DE OLMAZ
Ziraat faaliyetleri için su olmazsa olmazlardan. Çanakkale’de son dönemlerde baraj doluluk oranları düşüyor. Uzmanlar barajlardaki suların azalmasından kaynaklı sulama faaliyetlerinde sorunlar oluşabileceğinin üzerinde duruyor. Sulamada ufak tefek patlaklardan ve aksaklıklardan başka bir sıkıntılarının olmadığını kaydeden Sevim, ‘’Suyumuz yeterli. Tahminim Umurbey barajı 52 bin dönüm sulama alanı toplam sağ şerit ve sol şerit olarak. Umurbey Barajı  3 yıl, 52 bin dönüm araziyi sulama yapabilecek suyu depoluyor. Yani hiç yağmur yağmasa bu barajlardan 3 yıl sulama yapılabilecek. Tabi 3 yıl sulanıyor diye biz suyu akıtırsak olmaz. Suyu tasarruflu kullanmamız lazım. Artık öyle vanayı açıp çay içip, gece yatıp, sabah kapatalım muhabbeti olmaması lazım.  Bilinçli kullanmak lazım. Su artık bir silah haline geldi. Su olmazsa üretim de olmaz’’ ifadelerini kullandı. Gelecek yıl için yağışlar az olursa su sıkıntısı yaşanabileceğini ve hatta bazı tarım sahalarının kapatılabileceğini, sulama alanlarında küçültmeye gidilebileceğini de sözlerine ekledi.

KÖPRÜ TARIMA KATKI SAĞLAYACAK
İnşa edilmekte olan 1915 Lapseki Köprüsü’nün 2023 yılında tamamlanması planlanıyor. Sevim, ‘’Köprü Lapseki tarımına çok büyük katkılar sağlayacak. Gerçi meyve alımlarında sırada bekleme gibi bir durum yok. Meyve alımlarında öncelik var onlar direkt geçiyor. Ama köprü olursa daha bir başka olacak. Sadece şeftali değil, Çanakkale’de üretilen bütün ürünlere faydası olacaktır’’ açıklamasında bulundu.

GİRDİ MALİYETLERİ FAZLA
Girdi maliyetlerinin fazla olmasıyla üreticinin zorlandığını ve bu duruma bir çözüm getirilmesi gerektiğinin üzerinde duran Sevim, ‘’Dolar endeksli olduğundan girdi maliyetleri çok arttı. Ekonomik durum direkt ilaca,  gübreye ve mazota yansıyor. Bizim ilçemizde en büyük sıkıntımız süt ve et. Bir yıldan beri süt fiyatı aynı. Girdi maliyetleri artmasına rağmen fiyat aynı kaldı. Köylerdeki herkes şikayetçi. Buna bir çözüm getirilmesi lazım. 2019’da buğday taban fiyatına bakıyoruz, Ayçiçek taban fiyatı, süt 2.3 TL 2020’de yine 2.3 TL diğer ürünlerin fiyatı yüzde 30 artarken süt hiç artmadı. Et 40 TL’ye çıktı 35 TL’ye düştü. Peynir ise süt ürünüyken 40TL’den 60 TL’ye çıktı. Çiftçinin işi çok zor. Bir bebeğe nasıl bakıyorsak ürettiğimiz ürünlere de öyle bakıyoruz. Sinek gelip konmasın, aman kurt gelmesin hep öyle. Zor bir zanaat ama zor olduğu kadar zevkli bir zanaat’’ dedi.

MARKALAŞMA ÇALIŞMASI BAŞLADI
Bayramiç beyazından sonra Lapseki şeftalisinin markalaşması için çalışmalara başladıklarını belirten Sevim, ‘’Şeftali markalaşmasına bizden önceki yönetim başvurmuştu. Biz yeniden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’yle bir çalışma başlattık. Bu gün Lapseki’de ve köylerinde yetişen aşağı yukarı 40 çeşit şeftaliyi aldık üniversiteye yolladık. Üniversitede şeftalilerin araştırmaları,  tahlilleri oldu.  Bayramiç beyazı gibi şeftaliyi de markalaştırma yoluna gideceğiz. Coğrafi işaret alacağız. Çalışma başlattık, şimdi raporları yazılıyor’’ dedi.
 
Mehmet Kuzey