İzmir’de meydana gelen depremi hatırlatan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümünden emekli olan Profesör Doktor Doğan Perinçek, bir kez daha Biga, Çan, Bayramiç ve Ezine hattındaki faya dikkat çekti. İzmir’deki fayın bu fay ile alakası olmadığını belirten Prof. Dr. Perinçek, Çanakkale’deki yerleşim konusunda da belediyeyi uyardı. Perinçek, belediyelerin özelikle zemini sağlam olan yerlerde imara izin vermesini istedi.
İzmir’de meydana gelen deprem İstanbul’a kadar hissedildi. Çanakkale’de de vatandaşları sokağa döken depremin ildeki fayları nasıl etkilediği merak ediliyor. Kentteki fay hatları üzerinde uzun zamandır çalışma yapan Prof. Dr. Perinçek, İzmir’deki depremin buradaki faylara etkisi olmadığı belirterek birçok uyarıda da bulundu.
Doğan Perinçek, İzmir’de büyük bir yıkama neden olan deprem hakkında beklenen İstanbul depremi ile bir ilişkisinin olmadığını belirtti. Her iki fay hattının bir birinden bağımsız olduğunu ifade ederek, ‘’İstanbul ile İzmir’deki fayların hiçbir ilgisi yok. Bunlar birbirinden bağımsız olarak hareket ediyorlar ve Ege bölgesinde Büyük Menderes Gediz, Küçük Menderes’te fay zonları var. Bu fay zonları özellikle Büyük Menderes’te, Aydın’ın Gerbencik ilçesinde olan ‘graben’ dediğimiz fay zonları batıya doğru devam ediyor. Kuşadası’nı geçtikten sonra denizin içine gidiyor. Bu deprem bu fay zonu üzerinde oldu. Yani Denizli’den Nazilli’ye oradan Aydına Germencik’e, Kuşadası’na uzanan fay burada denizde büyük deprem yarattı ‘’dedi.
‘’SİSAM VEYA KUŞADASI DEPREMİ DEMEK LAZIM’’
Bu depremi İzmir depremi olarak adlandırmanın doğru olmadığını söyleyen Prof. Dr. Perinçek, ‘’Ben bu depreme İzmir Depremi demiyorum. Bu İzmir Depremi değil bu depreme Sisam Depremi veya Kuşadası Depremi demek lazım. Faylara göre depremleri sınıflandırıyoruz ama İzmir büyük bir kent olduğu için orada büyük bir yıkım olduğundan basında İzmir depremi olarak geçiyor. Aslında yanlış bir terim’’ açıklamasında bulundu.
‘’BURALARDA HER ZAMAN İÇİN DEPREM BEKLİYORUZ’’
Marmara’daki faylarla bu fayların hiçbir ilgisi yok. Bunlar birbirinden bağımsız ve bağımsız hareket ediyorlar. O bakımdan arada bir ilişki kurmadığını belirten Perinçek İzmir’de oluşan depremin bir sürpriz olmadığını ve bu bölgede depremlerin hep beklendiğini söyledi. Perinçek, ‘’Ege Bölgesinde son 2 yıldır Manisa civarında ve daha kuzeyinde depremler yaşadık. Gölmarmara, Saruhan ve Akhisar’da sürekli depremler yaşadık. Bunlar da farklı faylar, Gediz Grabeni’nden kaynaklanan depremler. Bunlarında ayrı bir özelliği var fakat biz buralarda her zaman için deprem bekliyoruz, bizim için sürpriz değil. Yani İzmir’de de geçmiş yıllarda 1688 ve daha sonrasında 6 civarında büyük depremler var. Denizli, Nazilli, Aydın, Germencik, Kuşadası hattı üzerinde arkeolojik kentler var. Tarihsel kentler var bu kentler çok büyük depremlerle yıkılmış ve kenti terk etmişler. O bakımdan bu bölge büyük depremler olan bir yer’’ açıklamasında bulundu.
ÇANAKKALE İÇİN ENDİŞE DEVAM EDİYOR
Deprem olduğunda İntepe’de evinde olduğunu söyleyen Perinçek, sarsıntıları hissettim devlet kaynakları bir süre bilgi paylaşmadığından depremin merkez üssünün Biga, Çan olabileceği düşüncesiyle uyarılarda bulundum. Bu öncü olabilir, depremin nerede olduğunu bilmiyorum o bakımdan Çanakkale, Çan, Bayramiç, Biga çevresindeki vatandaşlar bir müddet dışarıda kalsınlar diye bir çağrıda bulundum. Endişelerim devam ediyor. Her deprem hissettiğimde hemen aklıma Çanakkale aklıma geliyor’’ dedi.
Çanakkale’de merkez üssünün Biga, Bayramiç, Çan olması beklenen deprem için Ege Denizi’nde oluşan depremin etki etmediğini aktararak, ‘’Çanakkale üzerindeki fay hattını tetiklemiyor. Çok uzakta bir yerdeyiz ayrı bir fay sistemi. Biga, Çan Bayramiç, Ezine’ye doğru giden hat doğrultu hattında bir fay . Ama bu deprem normal bir faydan oluştu. Doğrultu hattı; fayın bir bloğu sağa bir bloğu sola giden fay demek. Ama bu örnekle fayın kuzey bloğu düşüyor, güney bloğu yükseliyor ve o yüzden de tsunami oldu’’ açıklamalarında bulundu.
Ege Denizi’nde gerçekleşen deprem için tsunami değerlendirmesini canlı yayında ilk yapan kişi olan Deprem Uzmanı Prof. Dr. Doğan Perinçek, ’’Suların karaya çıktığını ve renginin gri olduğunu görünce hemen tsunami oluyor dedim’’ şeklinde konuştu. Tsunamiyi hakkında pek çok çalışması olan Perinçek, bölgemizde de tsunami görüldüğüne dair yaptığı çalışmaları paylaşarak, ‘’ Gökçeada da bir tsunami bulgum var, 3500 yıl öncesine ait. İstanbul’da Yenikapı’da 6.yy’da tsunami bulguları var. Truva kentinde tsunami olduğunu söyledim buna bir sürü meslektaşım itiraz etti ama daha sonra Gökçeada’daki tsunamiyi net bir şekilde belgeleyince kabul etmek zorunda kaldılar’’ dedi.
EVLERİN ZEMİNİ DEPREMDE ÇOK ÖNEMLİ
Biga, Çan, Bayramiç hattındaki fay zomunu tetiklemez ama endişelerim devam ediyor’’ açıklamalarında bulunan Perinçek, Çanakkale ili için başta Çanakkale Belediyesi olmak üzere uyarılarda bulundu. Perinçek, ‘’Çanakkale için birinci derece belediyeye uyarım şu; tarım alanlarına yerleşim vermesinler. Esenler Mahallesi gibi yüksek yerlere ve zeminin sağlam olduğu alanlara, Kepezin mesela bir kısmı sağlam, Esenler Mahallesi civarı sağlam bir zemin. Sağlam zeminlere versinler inşaat müsaadesini ama alüvyon üzerine vermesinler. Gördük hem İzmir’de hem geçmişte 1688’den günümüze kadar 6 tane büyük deprem İzmir’de. En sonuncusu 5,2 çok büyük değil ama İzmir’de olan depremlerde yıkım en çok Alsancak, Konak ve Karşıyaka civarında oldu. Bu semtlerin zemini sağlam bir zemin değil, alüvyon dolgusu. Alüvyon dolgusunun bir özelliği şu; deprem olduğunda depremin yıkım şiddetini arttırıyor. Alüvyon zemine bina yapabiliriz ama maliyeti yüksek olur. Ayrıca alüvyon arazisine bina yaptığımızda tarım alanlarını kaybediyoruz. Onun için Çanakkale Belediyesi, kesinlikle sağlam zemini olan yerleri tükettikten sonra bu alanlara yönelmeliler. Örnek olarak sağlam zeminin olduğu yerler, yeni hastanenin olduğu yer. O zemin de Çanakkale düzlüğündeki zemine göre daha iyi. TOKİ’nin olduğu yerin zemini kumtaşı yani gevşek bir zemin değil. Alüvyon zeminin sağlam olmamasının sebebi, su tablası yüzeye çok yakın yüzeye yakın olduğu için deprem olduğu zaman o su yüzeye çıkıyor ve orasını balçık gibi bir toprağa dönüştürüyor. Sağlam gibi duran alüvyon malzemesi balçığa dönüştüğünde bina sanki bir kayık gibi sallanıp duruyor. O yüzden alüvyon zeminleri tercih etmemek lazım mecbur kalınca da o zemine göre temel atılması gerekiyor. Bu da masrafınızı arttıracaktır. Bu sebeple Esenler Mahallesi’ni tamamen doldurduktan sonra tarım alanlarına bina izni verme işini düşünmek lazım’’ ifadelerinde bulundu.
OLASI BİGA DEPREMİNDE TSUNAMİ RİSKİ YOK
Merkez üssü Biga, Çan, Bayramiç olması beklenen depremde tsunami riskinin olmadığını belirten Perinçek, ‘’Tsunami denizde olan depremlerde gerçekleşir. Marmara denizinde bir deprem olsa o zaman tsunami olabilir geçmişte de olmuştur. Benim Yenikapı’da saptadığım M.S 6.yy‘da olan tsunami daha sonra 1509’da Osmanlı’da olmuş. Bu denizde olan depremlerin yarattığı olay tsunami olayı. Dolayısıyla Biga, Çan, Bayramiç hattında olan bir deprem tsunami yaratmaz. Örnek olarak, 2014’te Gökçeada’da bir deprem oldu ama orada tsunami olmadı, çünkü orada yanal bir hareket söz konusuydu. Gökçeada’da da 3500 yıl önce bir tsunami bulgum var. Orada Saros Körfezi’nde düşey bir hareket olduğu için tsunami yaratmış. Karada olan depremlerde tsunami olmaz’’ dedi.
Bünyamin Nami Tonka