Mucizelerle dolu yepyeni bir gün ve haftaya hoşgeldin diyoruz.

Sevgili gönül dostlarım başkalarına ne kadar çok bakıyoruz onlar ne kadar çok ilgileniyoruz onlara göre kendimize şekil vermeye çalışıyoruz bu arada kendimizi de ne kadar ihmal ediyoruz öyle değil değil mi?

Aslında unutmamamız gereken en önemli konu  terk edemeyeceğin tek yer bedenin ve aklındır .

Nereye gidersen git, kaç değişiklik yaparsan yap, ya da hayatın kaç farklı evresini yaşarsan yaşa, hep kendi içinde olacaksın. Ve eğer gerçekten sana ait olan tek yer orasıysa, neden ona hak ettiği gibi bakmıyorsun?

 

Bir evin temiz, havadar ve sağlıklı olması gerektiği gibi, zihninizin ve bedeninizin de bu bakıma ihtiyacı var. Karanlık bir köşede unutulmuş eski evler gibi birikmiş düşünceler sadece yer kaplar ve yeni fikirlerin ve hafif duyguların içeri girmesini engeller. Aynı şey, görmezden gelindiğinde kimsenin yüzleşmek istemediği duygusal bir karmaşa gibi ağır gelmeye başlayan bastırılmış duygular için de geçerlidir .

 

İç mekan ortamını  hoş tutmak kendini sevmenin bir eylemidir. Bu sadece iyi yemek, hareket etmek, gerektiğinde dinlenmek ve boşaltmak değil, yükselten içerik ve yansımalarla zihni beslemek anlamına gelir.

 

Tükettiklerini, takıldığın insanları, kendi kendine konuşmayı seçtiğin kelimeleri de süzmek demektir. Sonunda aklın her şeyi dinler.

 

Temiz ve uyumlu bir iç alan yaratmak mükemmellikle değil, denge ile ilgilidir. Mesele, seni zayıflatanın yerine, seni neyin güçlendirdiğini günlük seçmektir. Ve bedeninize ve zihninize saygılı davranmayı öğrendiğinizde sizi sağlık huzur ve berraklıkla ödüllendirecekler.

 

Evini, şehri, işini değiştirebilirsin ama asla kendinden kaçamazsın. Yani burayı güvenli bir sığınak yapın, hapishane değil.

Kısacası aşklar ;

 

ASLA AYRILAMAYACAĞINIZ TEK YERLER BEDENINIZ VE ZIHNINIZDIR.

ÇEVRENİZİ  SIZIN IÇIN TEMIZ, HOŞ VE DÜZENLI TUTUN.

Sevgi ve minnetle

Mutlu bir hafta dileklerimle

Sizi seviyorum..

Sizi seviyorum…

Sizi seviyorum….