.

Yakınçağ Tarihi üzerine doktora yapan bir arkadaşımız, bizim Besarya Efendi'nin Hatıraları için bu "İttihatçı" birisi nasıl güvenilir bilgidir? Diye, hatıraları önemsemediğini ifade ediyor... Bu arkadaşımıza cevabımızdır...

Kaynak, bir" ittihatçı söylemi" bilimsel bir bakış tarzı değil... Böyle bir üslupla bilim yapılmaz... Ben, "Besarya Efendi'nin Hatıraları" nı önemsiyorum... Zat, Osmanlıda bir Bakan... Bunu bile görmüyorsunuz! Bu üslup yanlış... "Osmanlı Üzerine Yüz Anlaşma" adlı bir çalışma var... Onu bulup okuyun... Yine, bir Rus Tarihçi var... "Arapların Tarihi" adlı eserde, "Batı ve Rusların Anlaşmaları" nı Bolşevik Devrimiyle nasıl açıklandığını o kitapta da anlatıyor...
Tez ve karşısındaki Antitezi görüp sonra Sentezlemek gerek... Biz, bir tartışma yapıyoruz, bir bilgiyi sunuyoruz... Bunu alıp kullanmak gerek... Kavga etmiyoruz... Bilimde kavganın tarafı olunmaz... Bilimle kavga edilmez... Bilgi geliştikçe yargı da değişir... Şöyle bir üslup doğru olur...
" Şimdiye kadar edindiğim bilgiye göre" ...

Çalışmalarında başarılar dilerim...
Bir Dostumuz, Abdülhamit döneminde hiç toprak kaybetmedik, Sosyalistler onu kötülüyor. Siz, Çanakkale 'de Tabyaları onun yaptırdığını ve Çanakkale savunmasına katkı sağladığını da yazmıştınız... Abdülhamit bu kadar tenkit edilmeli mi? Kötülenmeli mi? Diye sormakta... Bu Dostumuza cevabımızdır...

Abdülhamit, eldeki imkana göre yapılacakların en güzelini yapmaya çalışmış... Ben, tenkit ederken yanlışlarını da görelim ve ders alalım, derim. Sosyalistler ne diyor söylemi, okadar önemli değil... Onların bilim olarak sundukları bilgiler ne? Önemli olan o...
Tabii ki, 1882 yılından 1897 yılına kadar birçok tabya yaptırmış... Bu ileri görüşlülüktür...Takdir ederiz... Çanakkale geçilmezi söyleyen adamdır da...

Abdülhamit dönemi, en çok toprak kaybettiğimiz dönemdir, derim...
Berlin Anlaşması iyi incelenmeli...
Biz, Bosna, Romanya,Sırbistan, Karadağ, Bulgaristan, , Kıbrıs, gibi toprakları, şeklen veya fiilen onun döneminde kaybettik....Kars, Ardahan ve Batumu da bu dönemde kaybettik... Teselyayı da Yunanlılar aldı... Daha sonra da Tunus ve Mısır'ı da kaybettik... Yani Abdülhamit dönemi en çok toprak kaybettiğimiz dönemdir, diyebiliriz... Şimdi, onun döneminde kaybettiğimiz topraklarda on iki devlet var...

O, tahta geçtiğinde de, bazı İttihatçılar daha doğmamıştı bile...Osmanlının çöküşüne İttihatçılar sebep oldu demek yanlış...Çöküş hızla devam ediyordu... Sömürgecilerin Osmanlıyı yıkmak için uygun zamanı beklediği de bilinen bir gerçek...

Tarihçilerimizin Abdülhamit'in başarılarını anlatması da doğru değil mi?
Onlar, yanlış mı söylüyor? Demektesiniz...

Buna bizim cevabımız, "Tarihçilerin, hele günümüz tarihçilerinin bir kısmı, bir makama gelmek için Abdülhamit severlik yapıyor..."
Biz, Abdülhamit 'in, tarihte nerede olması gerekiyorsa orada olmasını istiyoruz...
Hakkettiği yerden, ne daha yukarıda ne de daha aşağıda olsun isteriz ...

Tarih, belge ve bilgi üzerinden inşa edilir... Sevgi, red veya kabul üzerinden değil... Abdülhamit bizim Padişahımızdı...
Onun da iyi ve kötü tarafları vardı...
Biz, hem iyi hem kötü taraflarını da bileceğiz... Dersler çıkaracağız...

Bakış tarzı böyle olmalı, derim...

Bilgi edinmeniz dileğiyle...
**
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...