Biga’nın doğayla iç içe yaşayan isimlerinden, deneyimli mantar avcısı Kamuran Arslan, doğaseverlerin ilgisini çekecek özel bir tür olan Kazayağı Mantarı hakkında önemli bilgiler paylaştı. Yaz ortasından sonbaharın başına kadar çam, meşe ve kayın ağaçlarının serin gölgesinde rastlanabilen bu mantar, hem görüntüsü hem de aromasıyla dikkat çekiyor.

 

Kazayağı Mantarı’nı Diğerlerinden Ayıran Özellikler:

 

Renk: Gençken canlı sarı, altın ya da portakal tonlarında olan şapkası, olgunlaştıkça solgunlaşır.

Şekil: Başlangıçta kubbe şeklindeyken, zamanla huni biçimini alır ve kenarlarında zarif dalgalanmalar oluşur.

Damar Yapısı: Alt kısmında klasik lameller yerine, şapkadan sap kısmına inen kalın ve çatallı damarlar yer alır.

Koku ve Tat: Kayısıyı andıran meyvemsi kokusu ve hafif aromasıyla damaklarda iz bırakır.

Yapı: Kalın ve sağlam dokusuyla, şapka ve sap kısmı çoğunlukla bütünleşiktir. Beyazımsı veya soluk sarı etiyle ayırt edici bir yapıya sahiptir.

Kamuran Arslan, doğada mantar toplayanlara şu önemli uyarıyı yapıyor:

“Kazayağı Mantarı çok değerli bir türdür ama doğada rastlamak her zaman kolay değildir. Bu yüzden dikkatli olunmalı, toplanan mantarlar mutlaka uzmanlara danışılarak tüketilmelidir.”

Lezzetinin yanı sıra doğaya sağladığı ekolojik katkılarla da öne çıkan Kazayağı Mantarı, ormanların adeta gizli bir hazinesi. Doğayla buluşmak, temiz hava almak ve bu eşsiz mantarı keşfetmek isteyenler için Biga ormanları harika bir keşif noktası sunuyor.

 

Dilgen Beril Erken