Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı ve ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Onur Sinan Türkmen, Türkiye tarımının gidişatıyla ilgili önemli uyarılarda bulundu. Artan maliyetler ve kontrolsüz yapılaşma nedeniyle Türk çiftçisinin üretimde rekabet gücünü kaybettiğini belirten Türkmen, çözüm önerileriyle birlikte çarpıcı veriler paylaştı.

Türkmen, dünya genelinde tarım ürünlerinin piyasa fiyatlarıyla belirlendiğini ancak Türkiye’de çiftçilerin yüksek girdi maliyetleriyle baş edemediğini ifade etti:

 

“Mazot, gübre, tohum ve ilaç gibi temel girdilerde dışa bağımlılığımız çiftçimizin belini büküyor. Yabancı patentli teknolojilere mecbur bırakılan üretici, dünya çiftçisiyle eşit şartlarda yarışamıyor.”

Çanakkale özelinde yaptığı değerlendirmede Türkmen, özellikle küçük ölçekli buğday üretiminin ekonomik olmaktan çıktığını vurguladı.

 

“20 dönüm altı buğday ekimi artık gelir getirmiyor. Çiftçi, alternatif ürünlere yönelmek zorunda. Çeltik ve mısır gibi gelir getiren ürünler öne çıksa da su sıkıntısı ve iklim değişikliği nedeniyle bu seçenekler de risk altında.”

 

Türkmen, bahçe bitkileri üretiminin küçük aile işletmeleri için kurtarıcı olabileceğini ancak bu üretim kültürünün yeterince yaygınlaşmadığını belirtti. Kalkım ve Yenice gibi bölgelerde ise üretim deseninin değiştiğine dikkat çekti:

 

“Tütün ve Kapya biberden sonra şimdi çilek öne çıkıyor. Bu gibi örnekleri artırmamız gerekiyor.”

 

“En Büyük Tehdit: Tarım Arazilerinin Betonlaşması”

Dr. Türkmen’in üzerinde en çok durduğu konu ise tarım arazilerinin yapılaşmaya açılması oldu.

 

“Şehirden kaçanlar doğaya yakın yaşamak istiyor. Bu anlaşılır bir istek ama kontrolsüz yapılaşma tarımın geleceğini tehdit ediyor. Çanakkale gibi göç alan illerde tarım alanlarına olan baskı her geçen gün artıyor.”

 

Bu durumun yalnızca çiftçinin değil, gıda güvenliğinin de geleceğini tehdit ettiğini vurgulayan Türkmen, bilinçli tüketici davranışlarının ve sıkı kamu politikalarının şart olduğunu söyledi.

 

Çözüm Ne?

Dr. Türkmen, tarımın sürdürülebilirliği için dört temel adım öneriyor:

 

Üretim maliyetlerinin düşürülmesi

 

Yerel ve iklime uygun üretim desenlerinin desteklenmesi

 

Küçük aile işletmelerinin teşvik edilmesi

 

Tarım alanlarının yapılaşmadan korunması

 

“Tarım sadece ekonomik bir faaliyet değil, aynı zamanda ulusal güvenlik meselesidir. Gıda üretimi sekteye uğrarsa bedelini hepimiz öderiz.”

 

Türkmen’in bu uyarıları, tarımın geleceği için bir alarm zili niteliğinde…

 

Atakan Alkış