Özellikle Koronavirüs pandemisinin ardından görülen ani ölümler, bazı çevrelerde aşılarla ilişkilendirilmeye başlandı. Ancak uzmanlar, bu tür ölümlerin yalnızca aşılara bağlanamayacağını, başka faktörlerin de etkili olabileceğini vurguluyor.

 

Ünlü sanatçı Volkan Konak’ın sahnede kalp krizi geçirip hayatını kaybetmesi, bu konuda kaygıları daha da artırdı. Birçok kişi, artan ani ölümlerle ilgili olarak Koronavirüs aşılarının etkisini sorgularken, uzmanlardan farklı görüşler gelmeye devam ediyor. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Şener, yaptığı açıklamada dikkatleri aşılardan başka bir konuya çekti. Prof. Dr. Şener, ani ölümlerle ilgili tartışmalarda genetiği değiştirilmiş (GDO) gıdaların ve değişen beslenme alışkanlıklarının da göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.

 

GDO'lu Ürünler ve Sağlık Üzerindeki Uzun Vadeli Etkiler

 

Prof. Dr. Şener, genetiği değiştirilmiş gıdaların insan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkilerine dikkat çekti ve bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini ifade etti. GDO'lu ürünlerin hızla hayatımıza girmesiyle birlikte, bazı hastalıkların artış gösterdiğini ve ölümlerin bu ürünlerle ilişkilendirilebileceğini belirtti. Domates, çilek, patates, soya, pamuk, mısır, şeker pancarı gibi ürünler GDO içeriyor ve bu ürünlerin içinde ne gibi değişiklikler olduğunu bilmek zor, diyen Prof. Dr. Şener, GDO’nun amacının verimli ve hastalıklara dirençli ürünler yetiştirmek olduğunu ancak bu ürünlerin içerdiği genetik değişimlerin sağlık üzerindeki etkilerinin tam olarak bilinmediğini vurguladı.

 

Veganlara Kötü Haber GDO’lu Ürünlerde Hayvansal DNA Olabilir

 

Prof. Dr. Şener, bitkilere yapılan hayvan DNA’larının aktarılmasıyla ilgili de uyarılarda bulunarak, veganların dahi bazı besinlerde hayvansal DNA tükettiklerini belirtti. Yediğiniz çoğu besinde, özellikle GDO’lu olanlarda, hayvansal DNA olabilir, diyerek, bu durumun sağlık üzerindeki uzun vadeli etkilerinin henüz tam olarak netleşmediğini ifade etti. GDO'lu ürünlerin sağlığa olumsuz etkileri hakkında kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, alerjik reaksiyonlara yol açabileceği konusunda uyarılar yapıldı.

 

GDO’lu Ürünlerin Küresel Pazarı ve Denetim Zorlukları

 

Dünyada GDO’lu ürün ve tohum üretiminin en yoğun olduğu ülkeler arasında ABD, Brezilya, Hindistan ve Çin bulunuyor. Bu pazarın büyük bir kısmı ise yalnızca dört büyük firmaya ait ve bu firmalar aynı zamanda tarımsal kimya ve ilaç sektörlerinde de faaliyet gösteriyor. Türkiye’de GDO’lu ürünlerin yasal sınırı %0.9 olarak belirlenmiş olsa da, bu ürünlerin denetimi konusunda ciddi zorluklar yaşandığı ifade ediliyor.

 

Prof. Dr. Şener, GDO’lu ürünlerin sağlık üzerindeki doğrudan etkileri hakkında net bir bilgi bulunmadığını, ancak alerjik reaksiyonlar gibi olumsuzlukların gözlemlendiğini belirterek, bu ürünlerin denetimi ve kontrolü konusunda daha dikkatli olunması gerektiğini söyledi.

 

Hasan Sami Er