Çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanılan bu ürün aynı zamanda cerrahi işlemlerin uygulanması sırasında da kullanılır. Genel olarak kateter, vücuda sıvı verilmesi ya da vücuttaki sıvının dışarı atılması için kullanılır.

Kateter sayesinde bu işlemler son derece pratik bir şekilde gerçekleştirilir. Esnek bir yapıya sahip olan bu tıbbi cihaz, ince bir tüp formundadır ve kolaylıkla şekil alabilir.

Kateter genel olarak vücuda sıvı ya da ilaç verilmesi için kullanılan tıbbi bir ürün olarak tanımlanır.

Bunun yanı sıra kan ve idrar gibi vücuttan atılması gereken sıvılar için de yine kateter kullanımı gerçekleştirilir. Bu cihaz ile yapılacak işlemler acısız ve kolay bir şekilde tamamlanır.

Farklı çeşitlere sahip olan kateter, farklı hastalıkların tedavisinde önemli bir role sahiptir.

 

Kateter Hangi Durumlarda Takılmalıdır?

Kateter, aferez işlemi sırasında kullanılan bir cihazdır. Aferez, kanın bileşenlerine ayrılması olarak tanımlanabilir. Bu işlem sırasında damarların iyi olmaması halinde kanı çekmek için kateter kullanımına ihtiyaç duyulur. Bunun yanı sıra kateter kullanılmasını gerektiren diğer durumlar ise şu şekilde sıralanabilir;

İntravenöz (damar içi tedavileri)

İdrar birikmesi atağını takiben mesanenin dinlendirilmesi gereken durumlarda

Diyabet komplikasyonlarında

Ameliyatlardan sonra mesanenin dinlendirilmesi durumunda

Omurilik yaralanmalarında

Böbrek yetmezliği durumunda kan diyalizinde

Mesaneyi besleyen sinirleri etkileyen sağlık sorunlarının meydana geldiği durumlarda

Girişimsel radyoloji prosedürlerinde

Kalp kateterizasyonunda

İnme ya da multipl skleroz durumunda

Kateter Çeşitleri Nelerdir?

Kateter kullanımı farklı alanlarda tercih edilir. Birçok alanda kullanılan bu tıbbi cihazın çeşitleri ise şu şekilde sıralanabilir;

 

Port Kateter: Port kateter, vasküler akses sağlamak amacı ile kullanılır. Vücuda kalıcı olarak yerleştirilen port kateterler genellikle ilaçların vücuda enjeksiyonu, kan almak ya da kan vermek için kullanılır. Bu kateter çeşidinde cihaz, damar yolu görevi üstlenir. Port kateter çoğunlukla kanser gibi tedavisi uzun süren hastalıklarda tercih edilir.

Epidural Kateter: Epidural kateter, sezaryen ameliyatlarında ya da doğum sırasında kullanılır. Epidural kateter son derece ince ve esnek bir yapıya sahiptir. Bu kateterin vücuda takılması sırasında bedenin alt kısmı uyuşturulur ve kateter bel bölgesine yerleştirilir.

Üriner Kateter: Üriner kateter, idrarın vücuttan atılmasını sağlamak adına mesaneye yerleştirilir. Üriner kateter, idrarın doğal bir şekilde vücuttan atılamadığı durumlarda kullanılır. Üretradan geçtikten sonra mesaneye ulaşan kateter, plastik ya da silikon bir yapıya sahip olabilir.

Santral Venöz Kateter: Santral venöz kateter, hemodinamik monitörizasyonu ve kan örneklemesinin yapılması için kullanılır.

Bunun yanı sıra intravenöz erişimini sağlamak için de yine bu kateter çeşidinin kullanımı tercih edilir. Santral venöz kateter; tünelli, tünelsiz ve implante gibi farklı türlere sahiptir.

Bu katetere çeşidi de genel olarak uzun tedavi gerektiren sağlık sorunlarında tercih edilir. Aynı zamanda yoğun bakım hastalarında da yine bu kateter çeşidi kullanılır.

 

Kateter Nereye Takılır?

Kateterin nereye takılacağı tamamen kullanılacak kateter çeşidine bağlıdır. Kateter çeşitlerine göre bu tıbbi cihazın vücudun hangi bölgesine takılacağı şu şekilde özetlenebilir;

Epidural Kateter: Epidural kateterler omurilik arasına ya da omurilik durağına yerleştirilir. Aynı zamanda bel ya da sırt bölgesinde de yine bu kateter çeşidi kullanılabilir.

Port Kateter: Port kateter genel olarak kolun üst kısmında bir bölgeye yerleştirilir. Uzun süreli tedavilerde tercih edildiği için bu kateterin kişilerin günlük aktivitelerini engellememesi istenir.

Üriner Kateter: Üriner kateter mesaneye takılarak kullanılır.

Santral Venöz Kateter: Santral venöz kateter; kasık, boyun ya da kol bölgelerine yerleştirilir.

 

Kateter Nasıl Takılır?

Kateter takımı sırasında steril bir ameliyat ortamının olması son derece önemlidir. Aynı zamanda kateter takımının cerrahi operasyon ile gerçekleştirilmesi gerekir.

Kateterin yerleştirilmesi için gerçekleştirilen operasyonlar nefroloji, radyoloji, anestezi, kalp ve damar cerrahisi tarafından yapılmalıdır.

Kateterin nasıl takılacağı da yine kateterin çeşidine bağlıdır. Ancak genel olarak kateter takımında izlenen adımlar şu şekildedir;

İlk olarak kateterin takılacağı bölge antiseptik bir solüsyon ile sterilize edilir.

Operasyon sırasında kişinin ağrı ya da acı hissetmemesi için lokal anestezi uygulanır.

Kateter vücudun uygun noktasına son derece kontrollü bir şekilde yerleştirilir. Bu sırada uzman hekimler kılavuz tel ve lümen açıcı gibi malzemelerden yardım alırlar.

Kateterin vücuda yerleştirilmesinin ardından tıbbi cihazın çalışıp çalışmadığı kontrol edilir ve son olarak hastanın sağlık verileri yakından takip edilir.

Kateter Kullanımının Riskleri Var mıdır?

Birçok hastalığın tedavi sürecinde kullanılan kateter, tıp dünyası için son derece önemlidir.

Uzman hekimler tarafından kullanım amacına uygun şekilde vücuda yerleştirilmesi gereken kateterler, bazı durumlarda istenmeyen komplikasyonlara neden olabilir.

Bu komplikasyonlar erken ve geç olmak üzere iki farklı kategori altında incelenebilir.

Kateter kullanımına bağlı meydana gelebilecek erken komplikasyonlar şu şekilde sıralanabilir;

Kanama

Enfeksiyon

Akciğer hasarı

Anormal kalp ritmi

Damar hasarı

Kateter kullanımına bağlı meydana gelebilecek geç komplikasyonlar şu şekilde sıralanabilir;

Gecikmiş enfeksiyon

Kateter kırılması

Kateterin yanlış yerleştirilmesi

Kateterin tıkanması

Toplardamarda kanın pıhtılaşması

 

Diyaliz İçin Kullanılan Kateterler Nelerdir?

Kateter kullanımı diyaliz tedavisi gören kişiler için de tercih edilir. Bu süreçte tercih edilen kateterler, böbrek fonksiyonlarını yerine getiremeyen kişiler için hayati önem taşımaktadır.

Diyaliz için kullanılan kateterler tünelli ve tünelsiz olmak üzere iki ana başlık altında toplanmıştır.

Tünelsiz kateterlerin kullanılmasını gerektiren durumlar ve bu kateterin genel özellikleri şu şekilde sıralanabilir;

Acil diyaliz gerektiren durumlarda tünelsiz kateter tercih edilir

Kısa süreli kullanımlar için uygun olması, tünelsiz kateterleri ön plana çıkartır

İnternal juguler subklavian ya da femoral ven gibi merkezi damarlara doğrudan kateter yerleştirilmesi gerekiyor ise bu durumda yine tünelsiz kateter kullanılır

Bunların yanı sıra tünelsiz kateterlerde mekanik yani erken komplikasyonların meydana gelme riski daha yüksektir. Öte yandan enfeksiyon riski de yine bu kateter türünde daha fazladır

Tünelli kateterlerin kullanılmasını gerektiren durumlar ve bu kateterin genel özellikleri ise şu şekilde sıralanabilir;

Uzun süreli kullanımlar için son derece uygundur

Cerrahi operasyon ile subkütanöz bir tünel açılarak kolaylıkla vücudun uygun noktasına yerleştirilebilir

Tünelli kateterin enfeksiyon riski, tünelsiz katetere göre daha düşüktür

Cilt altında sabitlenme özelliğine sahip olan bu kateter aynı zamanda enfeksiyon barajı sağlayan bir manşete de sahiptir

 

Kateter Bakımı Nasıl Yapılır?

Kateter bakımlarının yapılması, olası bir enfeksiyonunun oluşmaması için son derece önemlidir. Bu süreçte sağlık personelleri tarafından düzenli olarak kateter bakımının yapılması gerekir. Bu süreçte kapalı drenaj sistemi korunmalı, bağlantı noktaları aseptik teknikler ile hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Mesaneye bağlı bir kateter söz konusu ise bu durumda genital bölgenin de düzenli olarak su ve sabun ile temizlenmesi gerekir. Aynı zamanda kateter ve drenaj tüpünün mesane seviyesinin altında olacak şekilde tutulması gerekir.

 

Kateter Kaç Gün Vücutta Kalır?

Kateterin çeşidine göre vücutta kalma süresi de değişiklik gösterir. Kısa süreli kateterler bir hafta ila bir ay boyunca kullanılabilir. Uzun süreli kateterler ise yirmi sekiz gün boyunca kullanılabilir.

 

Kateter Takılırken Acı Hissedilir mi?

Kateter takılması son derece kolay bir operasyon süreci ile sonlandırılır. Bu aşamada kişiler genel olarak herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Ancak bu durum kişilerin ağrı ve acı eşiklerine göre değişiklik gösterebilir.