Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin verdiği hasarın boyutları her geçen gün artarak devam ediyor. 50 bin civarında kişinin hayatını kaybettiği deprem 11 ili de yıkıp geçti. Deprem korkusu her geçen gün artarken, Çanakkaleliler de son zamanlarda sık sık depremle sarsılıyorlar. Uzmanlar olası Marmara bölgesinde meydana gelecek deprem hakkında uyarılarını sürdürüyor. Uyarılardan bulunan biri de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji bölümünden emekli olan Profesör Doktor Doğan Perinçek.faylar ve yaklaşan büyük deprem alametlerini Boğaz Medya Sosyal medya hesabında yapılan canlı yayında değerlendirdi.
 Perşembe günü Erdek’te meydana gelen 4.2 büyüklükteki depremde gözler şeytan üçgenine çevrilirken bütün bu depremlerin ne anlama geldiğini aktaran Prof. Dr. Doğan Perinçek, açıklamalarına Kahramanmaraş ve Hatay’da meydana gelen depremlerle başladı. Prof. Dr. Perinçek “Herkes asrın depremi diyor. Fakat ben bölgede uzun yıllar çalıştım. 20 yıla yakın bir çalışmam var, Güneydoğu Anadolu'daki bu alanda. Ben buna bin yılın depremi diyorum. Aslında ben deprem bilinci değilim. Fakat mesleğim gereği Türkiye'nin birçok yerinde fayları haritaladım. Trakya'yı boydan boya haritaladım. Yani Silivri'den Edirne'ye kadar haritaladım. Çanakkale yöresinde fayları haritalıyorum ve haritalamaya  devam ediyorum.  Marmara'da sismiklere baktım, orada  gördüklerimi zaman zama halkımızın anlayacağı şekilde aktarmaya çalışıyorum ve bu şeytan üçgeniyle ilgili olarak da bir, bir buçuk senedir uyarıda bulunuyorum. Neden uyarıyorum? Bana göre bu depremler şunu söylüyor.
Marmara'daki faylar üzerinde biriken enerji Saroz Körfezi yönünde, Şarköy yönünde transfer edilmiyor. Buraya gelince Marmara Adası, Erdek, Biga yönüne dönüyor. Yani bunu   sürekli söyledim. Bir şeytan üçgeni olarak tespit ettiğim bu alanda her ay  üç dört tane en az deprem oluyor.  Ne  oldu? Bugünkü 4.2 büyüklüğündeki deprem dışında neler oldu?  Biga'yla Kara Biga arasında iki nokta bir Marmara Adası yakınında batısında 2.5, Marmara Adası'nın hemen  doğusunda 2.8 ve Erdek'te 2.1 ve e iki gün önce 3.8’lik bir deprem yaşadık ve  On dokuz nokta iki kilometre derinde oldu. Bugün (Perşembe) ise 4.2 büyüklükte bir deprem yaşadık.
2  Şubat'ta ben sayfamda bir harita paylaşmıştım. Ve o haritada bunu tekrarladığım için çok üzgünüm. Çanakkale'yi işte bu şeytan üçgenindeki gelişmeler yüzünden riskli alan içinde sıralamıştım. Birinci sıraya koymuştum. Ve hiçbir zaman biz depremin ne zaman olacağını bilemeyiz ama olan depremler ve geçmişte olan depremlere baktığımızda bir işaret geliyor bize. Ne zaman olduğunu söyleyemeyiz ama yaklaştığını söyleyebiliriz. Şimdi bu şeytan üçgeninde gördüklerim olan depremler bana depremin yaklaştığını söylüyor. Yani ilk sıraya bu nedenle Çanakkale'yi, Biga'yı, Çan'ı, Bayramiç'i koydum. Enerji bu yönde transfer ediliyor. Bana göre. İkinci sıraya Orta Marmara'yı koyduk. Birçok arkadaşımız Marmara'da  deprem olacağını söylüyor. Bu şeytan üçgeninin dışında kalan bir alan olan  Orta Marmara'da bir deprem beklentisi var” dedi.
DEPREM BÖLGESİNDEYİZ
 
 
Çanakkale’nin deprem bölgesinde olduğu gerçeğinin herkesin bilinmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Perinçek şu açıklamalarda bulundu; “Çanakkale için uyarılarımız 5-6 yıldır sürüyor. Neden? Çünkü iki Çan civarında 287  yıldır deprem olmamış. Yani 250  yılı geçince biz artık yeni bir deprem bekleriz. Yani Çan'daki fay 287  yıldır deprem yaratmamış. Bayramiç'in güneyindeki fay hiçbir kayıt yok yani bu kayıt olmaması belki 500 yıl önce veya bin yıl önce orada bir deprem oldu. Biga'nın kuzeyinde Kemer köyü yakınında Parion Antik Kenti var. Parion Antik Kenti'nde ben çalıştım ve oradaki kentin ortasından bir fay geçiyor. O deprem sırasında bu fay kenti ikiye bölmüş ve kuzey 2  metre yükseltmiş.  Parion kenti tarihi boyunca üç kere deprem geçirmiş. Yani bu bize neyi gösteriyor? Biz deprem bölgesindeyiz.
 
Marmara'da 1506’da   bir deprem olmuş ve 1760 altıda iki tane deprem var peş peşe. Yani 1766  Orta Marmara'da bir deprem var.  Batı Marmara'da hemen aynı yıl yine 1766’da  bir deprem yaşamışız. Dolayısıyla Marmara'da da peş peşe iki tane deprem olabilir. Marmara'da peş peşe iki tane deprem olduğunda bu Çan civarında fayları de tetikleyebilir. Yani bunu hiçbir şekilde söylemek istemem ama uyarmak zorundayız. Bu üç tane deprem veya iki tane deprem peş peşe olduğunda sanayinin merkezi İstanbul, Çanakkale bundan Tekirdağ, Bursa, Yalova, bundan etkilenecek. Onun için hazırlıklı olmamız  lazım. Yani eee söylediklerimiz hep eee bir kulaktan geliyor, bir kulaktan çıkıyor.
ÖNLEM ALINMASA FELAKET OLUR
Yalova civarında SİHA olarak konmuş faylar var. Bu  faylar İmralı Adası'nın üzerinden geçiyor. Bunu tespit ettik. Yani İmralı adasının kuzeyinde aktif bir fay var. Oradan bugün olan 4.2’lik deprem alanına geliyor. Oradan da Erdek civarında yine SİHA'yla gözüken faylara bağlanıyor yani gösterdiğim fayı benim tarifim. Ama verilerim var. Yani İmralı Adası başta olmak üzere birtakım veriler var. Buradaki  petrol potansiyeli için burada sismik kesiş sayısı az.  Marmara'da petrol potansiyeli olduğu için daha fazla sismik kesit var. 1999 depreminden sonra da çok sayıda orada sismik yapıldı. Petrol amaçlı değil ama sismik yapıldı. Onları da inceledik. Ve Tüm buradan çıkardığımız sonuçlara göre  fayın e Erdek'ten başlamak üzere Biga, Çan, Bayramiç ve Ayvacık hattında bir deprem yaratma ve bunun da yıkıcı olma ihtimali oldukça yüksek. Zamanını bilemeyiz ama yaklaştığını söylüyorum.
 
 
Çelikhan, Gölbaşı, Pazarcık alanında  birtakım deprem işaretleri vardı. Özellikle pazarcık civarını 2,5 senedir izliyorum ve Pazarcık'ta işaretler vardı. Ama ben ve  hiçbir meslektaşım iki  tane peş peşe büyük deprem bekleniyordu. 7.7  ve 7.6.  üçüncüsünde 6.4 olarak Hatay'da yaşadık. Neden bunları yaşadık? Çünkü Ölüdeniz fayıyla Doğu Anadolu fayı aynı anda hareket ederek birbirini tetikledi. Şimdi burada da biliyoruz 1766’da iki tane deprem yaşamışız peş peşe.   Şimdi onlar bir tetikleme yaparsa Erdek, Çan civarındaki fayları tetikler ve orada da bir deprem yaşayabiliriz. Tabi biz hiç kimseden çekinmeden kötümser Senaryoyu ortaya koymak zorundayız. Ama kötümser senaryo gerçekleşirse o zaman bir felaket.
 
BİNALAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
 
4-5 senedir Çanakkale'deki yetkililer veya Çanakkale'deki AFAD ne gibi tedbirler aldılar? En basit şunu önerdim ben, defalarca. AFAD elemanlarını köylere göndersin. Her köyde sunum yapılsın çok basit tedbirlerle can kurtarabilir. Şimdi kısa vadede yapılacak işler var. Uzun vadede de bütün Çanakkale Merkez başta olmak üzere tüm binaların kontrolü gerekiyor. Yapı  stoğumuzun denetlenmesi kontrolü gerekiyor. Ölçümlerle etki veya yeni hiçbir şey fark etmez. Bütün binaları elden geçmesi gerekiyor. Diyorlar ki eski binaları gözden geçireceğiz. Adıyaman'da gördük sevgili yöneticiler, Adıyaman'da eski binanın yıkılmadığını, yanındaki yeni binanın yıkıldığını gördük. Onun için Çanakkale'de bütün binaların elden geçmesi lazım. Çanakkale'nin ilçelerinde bütün binaların elden geçmesi lazım. Bu zaman isteyen bir şey. Eğer 4-5 sene önce uyarılarımıza başladığımız zaman bunu yapsaydık, şimdi mesafe katetmiştik. Deprem oluyor, aklımız başımıza geliyor. Ve toplantı yapıyor olmaz böyle bir şey.  Belki önümüzde 3-4 sene daha olabilir. Veya 5-6  sene olabilir. Ama bu deprem olacak. Yani Marmara'da en kötü en kötümseri ihtimalle bazı meslektaşlarımı 2045  diyorlar ya 2025’te  olursa ne yapacaksınız? Şimdi 2045’te  olacak diye rahat rahat bir şey olmayacak. Nasılsa çok zamanımız var güçlendirmeye gerek yok mu diyeceğiz? Yok öyle bir şey.”

Mine Yel