Çanakkale’nin en büyük ilçesi Biga. Daha çok termik santraller, fabrikalar ve iş alanları ile anılan Biga, sosyal hayat bakımında da Çanakkale merkezden farklı. İlçe, tarihi ve turizm yerine daha çok hayvancılık ve sanayi ile biliniyor.
 
Balıkesir’in Bandırma ilçesi ile komşu olan Biga, yarımadada kurulmuş, merkeze 90 km uzaklıkta olan ilçe. Doğuda Gönen, batıda Lapseki, güneyde Çan, kuzeyde ise Marmara Denizi ile çevrilidir.2021 yılı itibarıyla ilçe nüfusu 90.274, ilçe merkezinin nüfusu 55.975. Bu rakam da ilin en büyük ilçesi yapıyor.
 
İlçenin temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Bununla birlikte tarıma dayalı sanayi gelişmekte olan sektörlerden biridir. İlk kurulan sanayi tesisi Gümüşçay beldesindeki DEMKO Demirci Konservecilik A.Ş. salça fabrikasıdır. Ayrıca Türkiye'nin en büyük sanayi topluluklarından birisi olan (İçdaş) başta demir çelik olmak üzere çeşitli sektörlerdeki üretim tesislerini, mobilya alanında Türkiye'nin büyük gruplarından (Doğtaş) mobilya üretim tesislerini, (YTS Yalçın Tesisat Mlz. San. Tic. A.Ş.)de plastik üretim ve ambalaj malzemeleri tesislerini bu ilçenin sınırları içinde kurmuş. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Biga Meslek Yüsek Okulu'da ilçe sınırları içerisinde bulunuyor. 4000'i aşkın öğrenci sayısı ile fakülte ilçenin ekonomisine önemli katkı sağlamaktadır.
 
Şehir merkezi Balıkkaya adı verilen bir tepenin eteklerinde kurulmuş, denizden ortalama yüksekliği 38 metre olan ilçede yükseklik bu tepe ile 200 metreyi buluyor. İlçenin bugünkü yüzölçümü 1331 km²'dir. İlçe Büyük İskender'in kıyılarında savaştığı Biga Çayı (Kocabaş ya da Granikos) ile ikiye bölünmüştür. İki yakayı birleştiren üç büyük köprü ile birlikte belediye hudutları içinde irili ufaklı 8(sekiz) köprü bulunur. İlçe merkezinin denize kıyısı yoktur. Şehir merkezini boydan boya kateden ve Çanakkale tarafından şehre girildiğinde başlayan İstiklal Caddesi, şehir merkezinde Çan Caddesi adını alarak ilçenin Çan karayolu çıkışına kadar uzanır.Şehir neredeyse bu cadde üzerinde kuruludur denilebilir. Eski yerleşim yeri bu güzergâh üzerinde gelişimini sürdürürken sonradan eklenen ve aslında kendine özel ekonomik merkezleri olan Şirintepe mahallesi ile Bursa karayoluna doğru gelişim göstermiş,son yıllardaki toplu yapımlarla Çanakkale ana karayolunun güneyinde de Toki ve Ortur yerleşim yerlerinin inşasıyla şehir imar açısından daha büyük bir alana sahip olmuştur.
 
İLÇENİN 108 KÖYÜ VE 2 BELDESİ VAR
 
İlçe Akdeniz ve Karadeniz iklimleri arasında bir geçiş iklimine sahip ise de kıyıdan 30–40 km. sonra arazinin yükselmesiyle kara ikliminin etkisi başlar. Yazların sıcak ve kuraklığı Akdeniz iklimini, kışların kar yağışlı ve soğukluğu kara iklimini, ilkbaharın yağmurları ve nem fazlalığı Karadeniz ikliminin özelliklerini taşır.Karla örtülü günler yılda toplam olarak 5'i geçmez.
 
Biga yarımadasında eğim yönüne göre akarsular değişik yönlere akarlar. Kaz Dağı'ndan doğan Kocabaş Çayı (Biga Çayı-Granikos) kuzeye doğru akarak Marmara Denizi'ne dökülür.
 
İlçe topraklarının kuzey bölümü düzlük güney bölümü tepeliktir. İlçenin doğusu, batısı ve güneyi ormanlık olup, koru, bozuk koru, baltalık ve bozuk baltalıklardan oluşmaktadır. Bu ormanlar 59.029 hektardır. İlçenin kalan diğer alanı mera ve ekime elverişli arazi ile kaplıdır. İlçe merkezinin denizden yüksekliği 50 metredir. Bu yükseklik Balıkkaya Tepesinde 196 metreyi bulur. Marmara denizine kıyısı bulunan ilçenin kıyı uzunluğu 71,6 km, İlin toplam kıyı uzunluğuna oranı % 10,65'tir.İlçe Çanakkale İlinin en büyük yüzölçümüne sahip ilçesidir. Biga ovası olarak anılan geniş bir ovaya sahiptir.
 
Nüfus
19. yüzyılda güney Marmara'nın büyük yerleşimlerinden biri olan Biga 20. yüzyılda fazla bir gelişme göstermemiştir. 1927 yılındaki cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımında merkez nüfusu 8 bin çıkmıştır. 1960'a kadar 10 bini aşamayan merkez nüfus 1970'te 13 bini, 1980'de 15 bini, 1990'da 20 bini, 1997'de 26 bini aşmış 2000 yılında ise 28 bine yaklaşmıştır. 2000'li yıllarda sanayileşmeye başlayan ilçenin nüfusu da sanayi ile birlikte artış göstermeye başlamıştır. 2007 yılı ADNKS'e göre birçok il ve ilçe merkezlerinin nüfusu az artış yaparken ya da nüfus kaybı yaşarken, Biga'nın nüfusu 28 binden 33 bine yükselmiştir 2009'da da 36.520'ye yükselmiştir. Halkın büyük çoğunluğunu muhacir, yerliler (kendilerine Manav derler), Pomak, Boşnak, Çerkes Erzurumlular ve Çeçenler oluşturur.
 
Tarih
Şehrin ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Muhtemelen adının geldiği Pegae veya Pegai nin antik bir iskan yeri olmadığı sanılmaktadır. Bölgede Parion (Kemer) ve Priapos (Karabiga) adlı şehirlerin MÖ 7. yüzyıla kadar indiği bilinmekle birlikte Pegae veya Pegai adına ancak ortaçağ Bizans ve Haçlı kaynaklarında rastlanır. Anna Comnenus buradan Pigas (menbalar) şeklinde bahseder. Haçlı kaynaklarında adı Spigadır. Bir yönü ile Karabiga ve Biga tarihi iç içedir. Büyük bir yangından sonra Karabiga'da bulunan asıl Biga'nın şimdiki yerine taşındığı eskisinin uzun süre imar edilememesi sonucu yeni yerin geliştiği eski Biga'nında Karabiga olarak kaldığı rivayet edilir. Az önce bahsi geçen yerlerin önemli bir iskele olan Priapos olması kuvvetle muhtemel olması bu tezi güçlendirmektedir. Nitekim 1850 lerde bu bölgeyi dolaşan Mordtmann antik Priapos'un Orta Çağ'lardaki Pegae ile aynı yer olduğunu ve buranında Karabiga'ya isabet ettiğini belirtir. Şimdiki Biga'nın ise Bizans ya da Osmanlı tarafından sonradan kurulduğunu anlatır. (Daha önce bahsi geçen yangın olayından sonra buraya taşınması). MÖ 334 yılında Büyük İskender ve Pers Kralı III. Darius arasındaki savaşta eski Biga olan Priapos yani Karabiga yakınlarında gerçekleşmiştir. Daha sonraki yıllarda önce İskenderi'n kumandanlarından Lysimakos'un nüfuzuna giren bölge bir süre sonra Bergama Krallığına geçmiştir. Bergamalılardan sonra Roma idaresi görmüş ve Bizans İmparatorluğu içinde yer almıştır. İlçede tam korunamadığı için depremlerle zarar görmüş Karabiga beldesindeki tarihi Priapos kentine ait kalıntılar (yerel halk arasında Kaleler diye bilinir) hala görülebilecek tarihi eserler arasındadır. Biga'ya bağlı Kemer köyündeki antik Parion kenti harabeleri de kazıları bitirildikten sonra izlenebilecektir.
 
Bizans dönemi
Bizans döneminde Pegae'de bir Latin kolonisi bulunuyordu. 1190'da Frederik Barbaros, 1204'te Venedikliler ve Flamanlar burada ticaretle uğraşan İtalyan tüccarlar bulmuşlardı. 1205 yılından sonra İstanbul ve Anadolu'nun büyük bir kısmından çıkarılan Latinlerin elinde kalan birkaç şehirden biri de Pegae idi. Türklerin bölgeye yaptığı akınlar sırasında zor durumlarda kalmış abluka sebebi ile kıtlık ve vebadan etkilenmiştir. Bölgenin bir kısmı 14. yüzyıl başlarında Karesioğulları'nın eline geçmiş olmasına rağmen iyi korunan sahil şehirlerinden birkaçı gibi Pegai'de (Biga (Pegai)-Karabiga (Priapos)) ele geçirilememiştir. Bizans İmparatoru III. Andronikos ve Karesioğlu Demirhan Bey 1328 yılında bu sahillerdeki Bizans kasabalarına akın yapılmamasını içeren bir anlaşmayı Pegai'de imzalamışlardır.
 
Osmanlı dönemi
Osmanlı Kaynaklarına göre Biga Rumeli'ye geçişten sonra 1365 yılında I. Murad tarafından fethedildi. I. Murad karadan ve denizden kuşattığı Biga'yı ele geçirdikten sonra kiliseleri mescit haline getirdi. Şehre Türk nüfus yerleştirdi. Bir süre sonra şehir bir gece baskını ile yakılıp yıkıldı ve harab oldu. Bunun üzerine Biga yeniden imar olundu. (Daha önce bahsi geçtiği gibi iç kesimlere taşındı). Denizden ve karadan kuşatılan bu yerin şimdiki Biga olmadığı açıktır. Şu halde fethedilen yerin Karabiga olduğu ve eskiden buranın Biga olarak bilindiği ve Karabiga adının bu talan olayından geldiği açıktır. Enveri'nin kaydına göre Orhan Bey oğlu Süleyman Paşa Gelibolu'ya geçmeden önce 1353'te Biga'nın iç kesimlerini fethetmiş Gelibolu dönüşü Biga yakınlarında attan düşerek ölmüş ve Bolayır'a gömülmüştür. Bir diğer tarihi Osmanlı takviminde de I. Murad'ın burayı 1359-60 yıllarında kim olduğu tam olarak bilinmeyen Melik Nasır'dan aldığı belirtilir. Bu bilgilerden anlaşılacağı gibi Biga'nın iç bölgelerini Süleyman Paşa Biga İskelesi ve Kalesini ise I. Murad fethetmiştir. Adı geçen baskında tahrip olan kıyıdaki Biga yerine iç kesimlerde yeni kasaba gelişmiş, kıyıdaki de tahribat neticesi uzun süre harap kalması sebebi ile Karabiga adıyla anılmaya başlamıştır. Osmanlı hakimiyeti sırasında çoğunlukla sakin bir süreç geçirmiştir. Stratejik mevkisi sebebi ile Rumeli ve Batı Anadolu'ya hareket eden Osmanlı Kuvvetlerinin geçiş yerini teşkil etmiştir. Çelebi Mehmed'in vefatı sırasında, İzmir Beyi Cüneyd Bey üzerine yürümek için Anadolu Beylerbeyi kuvvetlerinin Biga'da Toplanması kararı alınmış ve hareket buradan başlatılmıştır. Düzmece Mustafa hadisesinde de yenilgiye uğrayan Mustafa kaçarak Biga Suyu'na gelmiş, Biga Kadısının yardımı ile Gelibolu'ya kaçmıştır. Onu takip eden II. Murad Biga'ya geldiğinde kadıyı astırmıştır. Gerek Donanma seferlerine katılmak gerekse Avrupa'da girişilecek seferler sırasında Rumeli'ye geçmek için Anadolu Beylerbeyliği kuvvetleri Biga Ovasında toplanırdı. Bunun bir nişanesi olarak oldukça büyük bir Namazgah kalıntısı Hamdibey mahallesinde bulunmaktadır. Osmanlı döneminde önemli bir iskan ve idari merkez hüviyeti kazanmıştır. 1516'da nüfus 1000'i geçmiş, 1575'te 2000'i aşmış daha sonra bir süre duraklama dönemi yaşamıştır. 17. yüzyılda buraya gelen Evliya Çelebi zamanında tahminen aynı nüfusu korumuştur. 1869 yılına gelindiğinde pazar gelirleri 1200 akçeyi bulan (V. Cuinete göre) nüfusu 10.000'i geçmiş canlı bir şehirdir.
 
Millî mücadele dönemi
Millî Mücadele dönemi oldukça karışık, bilinmeyen ve araştırılmayan bir dönemdir. Bu zaman diliminde yaşananlar konusu karmaşıktır. Gavur İmam namı ile bilenen Pomak lider ve çetesinin yaptığı birçok eylem Anzavur Ahmed'e isnat edilmiştir. Millî Mücadele kahramanlarından Hamdi bey, Gavur İmam ve adamları tarafından öldürülmüş bu cinayetten Anzavur Ahmed mesul görülmüştür. Daha sonraları ise Çerkes Ethem bey'in başında bulunduğu kuvvetlerce Ahmet Anzavur yakalanmış ve başı kesilerek öldürülmüştür.Biga ve çevresi millî mücadele döneminde Yunanlarca işgal edilmiştir. Bu dönemde ilçe de birçok çete türemiş, ve kanlı baskınlar yaşanmıştır. (bakınız, Nutuk: sy=309,392,393,395)
 
Cumhuriyet dönemi
Osmanlı İmparatorluğu döneminde sancak merkezi aslında Biga olup, cumhuriyetle birlikte merkez Çanakkale köyü il olarak değiştirilmiştir ve Biga ilçe olarak Çanakkale'ye bağlanmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında çok geniş bir idarî alana sahip olan ilçe, 1945 yılında Yenice beldesinin, 1949 yılında da Çan beldesinin ilçe olması ve Biga'dan ayrılması nedeniyle, büyük toprak ve nüfus kaybı yaşamıştır. Bu son değişiklik ile beraber ilçe sınırları bugünkü hâlini almıştır. İlçe köylerinin hepsinde elektrik ve su bağlantısı vardır. Yolu olmayan köy bulunmamaktadır. 2016 yılında Çavuşköy ile Yenice köyleri Biga ilçe merkezine mahalle olarak bağlanmıştır.
 
Eğitim - Öğretim
İlçe'de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'ne (ÇOMÜ) bağlı bir fakülte, bir de Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır. Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Biga-Çanakkale karayolu üzerinde, Prof. Dr. Ramazan Aydın Yerleşkesinde faaliyetlerini sürdürmektedir. İlçede Biga Atatürk Fen Lisesi, Biga Anadolu Lisesi, Ticaret meslek lisesi, dört genel meslek lisesi (Kız Meslek Lisesi, İmam Hatip Lisesi, Endüstri Meslek Lisesi vb.) ve ile otuz dört ilköğretim okulu bulunmaktadır. İlçede okuma yazma bilenlerin oranı 95%'den fazladır.
 
Spor faaliyetleri
Biga'daki İlyas Bayram Stadyumu
Biga'daki İlyas Bayram Stadyumu
İlçede spor faaliyetleri oldukça çeşitlidir. Lise öğrencileri aracılığı ile ilçe birçok yurt içi turnuvada temsil edilir. En gelişmiş spor branşları futbol, basketbol, voleybol ve masa tenisidir. İlçede iki adet kapalı spor salonu, iki adet stadyum ile 12 adet amatör spor kulübünün mücadele ettiği birçok çim ve halı saha vardır. Özellikle 2006 yılında 40. kuruluş yılını kutlamış olan Bigaspor başarılı bir kulüp olup Biga'yı 1 yıl 3. Ligde ve 1 yıl da bölgesel ligde temsil etmiştir. Bigaspor, 2015/2016 sezonunda Süper Amatör Küme'de şampiyonluk mücadelesi vermektedir.
 
Turistik yerler
İlçenin çevresi tarihi ve doğal güzellikler ile çevrilidir. Karabiga kasabasında çok sayıda kalıntı bulunmaktadır. Ceneviz'lerden kalan ve halk tarafından "Kaleler" olarak adlandırılan sur kalıntıları vardır. İlçede yazlık turizmi gelişmektedir. Kıyı şeridi boyunca birçok yazlık sitesi bulunur. Buralarda kışın yerleşim bulunmaz büyük çoğunluğu İstanbul'dan gelen sahipleri ile birlikte yazları ilçe nüfusu oldukça artar. Son yıllarda ilçe kaplıcaları ile de adını duyurmaya başlamıştır.
 
Aksaz, Kemer köylerinde denize girilebilmektedir. Kemer Köyünün Parion Antik kenti kalıntılarında arkeolojik kazılar devam etmektedir. Dereköy'de bulunan doğal kaya duvar görülmeye değerdir. Şahmelek Koyu, Fırıncık koyu, Söğütlü yalı vb birçok koyda denize girilebilir. İlçede bulunan Ulu Cami, MRG Hotel Binası, Halim Bey Konağı (şu anda Biga Kent Müzesi resmi ismini taşımaktadır) tarihi yapılardır.
 kaynak: tr.wikipedia.org, https://www.biga.bel.tr/
 
Nami Tonka