Doğası, tarihi, Rum evleri ve sessizliği ile un salan Bozcaada, yazın yoğun tatilcilerden arınmış bir döneme geldi. Tatil sezonunun yavaş yavaş bittiği adada artık kafa dinlenme zamanı geldi. Sessizliğe bürünen adada kalabalık olmadığı için vatandaşlar kafa dinlerken, talep olmadığı için de konaklama fiyatları çok düşmüş durumda.
Türkiye’nin batısında yer alan, hiç köyü olmayan tek ilçe olan Bozcaada, soğuk denizi, efsane günbatımı ve rüzgarıyla ünlü bir ada. Geçmişte Rumlar ve Türkler birlikte yaşarmış, şimdi tek tük Rum kalsa da nüfusun büyük bir kısmını Türkler oluşturuyor. Dar sokakları, renkli az katlı evleri ve pırıl pırıl deniziyle Bozcaada herkesin sevdiği bir yer. Adanın ideal zamanı, bağbozumu zamanı da olan Eylül. Yazın kalabalığı biraz daha azalmış, deniz suyunun diğer aylara göre nispeten daha ılık olduğu bir dönem.
Ada Rum ve Türk mahallesi olarak ikiye ayrılmış. Eskiden mahalleleri ayıran bir dere varken şimdi dere yatağından yol geçiyor. Bozcaada’nın rengarenk sokakları fotoğraf çekmeyi sevenlerin hoşuna gidecek.
RUM EVLERİ
Rum mahallesinin Arnavut kaldırımlı sokaklarını arşınlarken,hemen hemen her yerden görülen çan kulesine sahip Meryem Ana Kilisesini ve Yunan kültürünü,Yunanistan dışında,en iyi şekilde tanıttığı için 2013 yılında UNESCO ödülünü alan Bozcaada Müzesini de ziyaret edilmesi gereken yer. Türk mahallesinde de Alaybey Camii ve Alaybey Hamamı görülmesi gereken yapılar.
Daha çok butik otelcilik yapılan ilçede birçok kişi evini otele dönüştürmüş. Adada turizm, tarım, şarapçılık temel geçim kaynakları.
Geliş-gidiş feribotla yapılan adada sizi ilk olarak Bozcaada kalesi karşılıyor. İç ve dış olmak üzere iki bölümden oluşan kalenin iç bölümünde Bozcaada’yla ilgili sergilerin yapıldığı bir alan yer alıyor. Tarihinde bir çok uygarlığın adı geçen kaleden adayı izlemek çok keyifli.
PLAJLARI PIRIL PIRIL
Bozcaada’nın her noktasında pırıl pırıl bir deniz sizleri bekliyor. Denize gitmek için ada içi ulaşımda sorun yok, popüler olan noktalara minübüs kalkıyor,t ercih ettiğiniz farklı bir yer varsa da taksi tutabilirsiniz. Çok fazla koy bulunan ilçede hemen hemen her yerde denize girilebiliyor. Denizi çok temiz;ancak çok da soğuk,ılık suları sevenler gelmeden önce bir defa daha düşünsün!Kalabalıklara karışıp yüzmek isteyenler için de,sakin sakin takılmak isteyenler için de koylar var.En ünlü plajları Akvaryum Koyu ve Ayazma.Ayazma,çevresinde çok fazla işletme olduğundan daha kalabalık. Akvaryum koyunda da denizdeki tekneden satış yapılıyor,duş-wc bulunmuyor.
BOZCAADA ŞARAPLARI
Eylül ayında bağ bozumu tören havasında geçiyor.Hasat zamanı adada caz festivali düzenleniyor.Bereketli üzümler dolayısıyla bölgede birçok şarap üretim tesisi bulunuyor.Gün batımı için Polente Feneri’ne giderken yanınıza bir peynir tabağı ve bir şişe de şarap alın,kurulun sandalyenize izleyin güneşin batışını izleyebilirsiniz.
BOZCAADA MUTFAĞI
Mutfağı daha çok deniz ürünleri ve meze ağırlıklı. Kahvaltıda her mekandan memnun ayrılsam da akşam yemekleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Mekandan mekana lezzet değişiyor. Rum mahallesinde ve sahilde bolca meyhane bulunuyor.
Meyhane dışında gidebileceğiniz esnaf lokantaları ve fastfood tarzı işletmeler çok az. Meydandaki esnaf lokantasında her yediğimiz çok iyiydi. Fiyatlar esnaf lokantasından beklenene göre yüksek.
Adanın bademli un kurabiyesi de oldukça ünlü.Bu konuda pastanelerin hepsi birbirinden başarılı.Tadı,kokusu ve kıvamıyla bir kurabiyede aradığınız her şey var.
Bozcaada üzümü kadar domatesi ve içine badem konularak yapılan dometes reçeliyle de ünlü.Kahvaltıda hangi mekana giderseniz gidin sizi envai çeşit reçel karşılıyor.İlk defa bu bölgede tadacağınız bir çok reçel olacak.Adanın girişindeki panayır yerinden eve dönerken bu reçellerden satın alabilirsiniz.
Bozcaada küçük;ancak yapılacak aktivite bol. tekne turu, kitesurfing, windsurfing, dalış, bisiklet ve atv kiralama...Akşamları önce Polente’de günü batırıp ardından Rum mahallesindeki meyhanelerde keyif yapabilirsiniz. Rezervasyon yaptırmadan yer bulmanız oldukça zor. Fiyatlar ortalamanın bir tık üstünde ve lezzetten beklentiniz de çok yüksek olmasın.
BUTİK OTELLER REVAŞTA
Ünlü filozof Heredot'un “Tanrı, insanlar uzun ömürlü olsunlar diye Bozcaada'yı yaratmış.” dediği turistik ada, antik dönemlerden bugüne pek çok uygarlığı topraklarında barındırması dolayısıyla hem tarih ve kültür hem de deniz turizmi açısından önemli potansiyeli barındırıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığından turizm belgesi bulunan 5 tesisin 60 odada 126 yatakla hizmet verdiği Bozcaada, belediyeden işletme belgesi olan 53 tesis, 633 oda ve 1390 yatak ile de konuklarını ağırlıyor. Çeşitli büyüklükteki 139 pansiyon, 835 oda ve 1904 yatak kapasitesiyle hizmet sunuyor.
Türkiye'nin en büyük adası konumundaki Gökçeada'da ise turizm belgeli 10 tesis, 186 oda ve 378 yatak kapasitesi bulunuyor.
Yaz aylarında rüzgar sörfü tutkunlarının mekanı haline gelen adada belediye belgeli 14 tesis, 266 oda ile 633 yatak, özellikle taş evlerde oluşturulan 26 pansiyon, 189 oda ile 459 yatak kapasitesi yer alıyor.
Nami Tonka
