Sosyal medyada düzenlenen canlı yayında açıklamalarda bulunan Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “2020 yılında aslında beklentilerimiz çok büyüktü. Bir önceki yıl müze ve ören yeri toplamda 750 bin kişi ziyaret etti. Beklentilerimizin bir kısmından uzaklaştık. Başka bir noktadan yakalamaya çalışıyoruz” dedi.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında sosyal medya üzerinde canlı yaparak, müzeyi vatandaşların ayağına getiren Troya Müze Müdür Rıdvan Gölcük, Arkeologlar Derneği’nin sosyal medya hesabından düzenlendiği canlı yayına konuk oldu. Gölcük, canlı yayında müze hakkında bilgi vererek, 2020 yılı hedefleri hakkında açıklamalarda bulundu.
BİZ KAPANMADIK SADECE YENİ BİR KAPI AÇTIK
Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, koronavirüs tedbirleri kapsamında başlatılan canlı yayınlarla ilgili bilgi vererek, “11 Mart’ta ilk koronavirüs vakası oldu. Müzeler kapandı lafı bizim gibi ziyaretçi karşılayan bir mekan için zorlayıcı bir kelime. Sonra küçük küçük girişimlerde bulunduk. İlk olarak korona günleri için Troya kitaplığı derledik. Onları paylaşmaya başladık. Sonran İlyada okumaları yaptık. Sanırım il haftada canlı yayınlara başladık. Hatta bir mottoda geliştirdik. ‘Biz kapanmadık sadece yeni bir kapı açtık’ dedik” ifadelerini kullandı.
TÜM TÜRKİYE’DE YARIŞMA PROJESİYLE YAPILMIŞ 2 MÜZE VAR
Troya Müzesi hakkında bilgi veren Gölcük, “Troya Müzesi’nin inşaatına gidersek 2011 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı bir yarışma projesi duyuruyor. Bu yarışma önemli bir mesele. Çünkü siz doğrudan bir mimari tasarım sipariş vermiyorsunuz. Yarışma açıyorsunuz ve ne kadar kişi başvurursa ortaya bir zenginlik çıkıyor. Kazanan yorumu da kabul etmiş oluyorsunuz. İlginç bir uygulama. Tüm Türkiye’de yarışma projesiyle yapılmış 2 müze var bunlardan biri; Troya Müzesi, biriside Beşiktaş’taki Deniz Müzesi” şeklinde konuştu.
TROYA ÖREN YERİ’NİN HEMEN YAKININDA MÜZE HAYALİ OLMUŞ
Çanakkale’nin müzecilik geleneği 1930’lu yıllara dayandığını söyleyen Gölcük, “Ciddi müzecilik uygulamaları Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nin 80’lerde açılmasıyla beraber daha kurumsallaşıyor. Fakat hep şu hayal olmuş; Troya Ören Yeri’nin hemen yakınında müze hayali olmuş. Hatta bunu 96-97’lerde çokça dillendirmeye başlamışlar. Çünkü alan milli park ilan ediliyor. Troya 98’de de UNESCO Dünya Kültür Mirası’na giriyor. Bu 20 yıllık bir hayal. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2011’de bu yarışmayı duyuruyor. Yarışmaya son derece iyi bir katılım oluyor. 132 proje katılıyor. Ömer Selçuk Baz’ın projesi kazanıyor. Ardından 2013 yılında inşaat başlıyor. 2018 yılında bitiriliyor ve açılıyor. Bizim müzemizi gezmemiş olanlar, dışarıdan ilk görenler ‘bu ne’ diyorlar. Müze mimarisi dışarıdan gördüklerinde başlangıçta güzel gelmiyor. İçeri girdikten sonra fikirlerinde değişme oluyor. Jüride bir mimarın güzel bir yorumu var. Diyor ki; ‘bu bina bir infobask gibi’. Çünkü bu önemli. Troya Ören Yeri’ni gezen insanlar çoğunlukla yakışıklı Akhilleus’u filmlerde izliyor. Güzel Helen izlendi. Filmler, müzikaller tüm bu kuvvetli imajlardan sonra Troya Ören Yeri’ne gidiyorsunuz. Troya Ören Yeri çok konuşan bir ören yeri değil. Anlaması zor bir ören yeri. Jürideki mimarın saptaması o yüzden önemli. Çünkü bu ören yerinin yanında bir müze var. Bu müze bu ören yerini konuşturuyor, onun dili oluyor. İnfobaks benzetmesi bu yüzden anlamlı” diye konuştu.
MÜZEYLE BERABER BU İMAJDA CİDDİ BİR SARSILMA OLUYOR
Troya Kenti’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası’na alınışının 20’inci yılına değinen Gölcük, “Bu yıla denk getiriliyor. Güzel bir şey daha yapılıyor. Tematik yıl uygulaması. Troya Yılı tematik yılı ilk kez Çanakkale’den çıkmıştı. Sonra o kadar başarılı oluyor ki Göbeklitepe’ye 2019’da bu taşındı. 2020’de Antalya Patara’ya taşındı. Tematik yıl meselesiyle beraber 2018’in 10 Ekim’inde müze açılmış oluyor. Daha çok Avrupalı izleyicide küçük küçük şaşkınlılar oluyor. Çünkü çoğunlukla Troya’nın nerede olduğu konusu, eğitimlerinde Troya her ne kadar yer alıyorsa da Troya’nın yeri konusunda galiba Batılıya sorsanız Yunanistan’da gösterebilirdi. Troya’nın yerinin kimse Çanakkale’de olduğunu düşünmüyor. Müzeyle beraber bu imajda ciddi bir sarsılma oluyor. Yeri ve adı çok yerinde bir seçim. Aynı mimariyi yapıp, Çanakkale merkezde ve adını Çanakkale Müzesi koysanız bu etki dağılabilirdi. 2019 yılı ile beraber müze dünyada ses getirmeye başlıyor. Bunların ilklerinden birisi Tıme Dergisi’nin dünyada mutlaka görülmesi gereken 100 muhteşem yer seçkisinde Türkiye’den Troya Müzesi yer alıyor. Popülerleştirme anlamında son derece önemli. Ardından Avrupa Yılın Müzesi ödüllerinde adaylık için başvuruda bulunuluyor. Bu adaylık kısa bir süre sonra kabul ediliyor. Troya öyle sert bir rüzgar estiriyor ki bu etkiyi çevresine de dağıtıyor. Aynı yıl içerisinde British Museum'da Troya sergisinin açılması, SEGA firmasının oyun çıkaracağım demesi. Tabii ki Troya Müzesi açıldı, onların aklına bu fikir geldi demiyorum. Ama Troya Müzesi bence etkiledi. British Museum Kasım ayı gibi bir Troya sergisi yaptı. SEGA oyun firması ‘Troya oyununu 2020’de çıkartıyorum’ dedi. Bizde bu süre zarfı içerisinde yeni bir ödüle daha başvurduk. ‘En Başarıl Müze’ ödülüne başvurduk. Aralık ayında da Avrupa Yılın Müzesi’nde finale kaldığımızı ve final seremonisi için Birleşik Krallık’ta Cardiff’e davet edildiğimizi öğrendik. Yükselen bir çizgi ile beraber gittik. Ocak ayında ‘Yılın En Başarılı Müzesi’ ödülünü aldık. Bizim için iletişim aletleri çok önemliydi” dedi.
BEN MÜZECİ OLARAK O İYİ MİMARİYLE YARIŞMAK DURUMUNDAYIM
Rıdvan Gölcük müzecilik çalışmalarının önemine vurgu yaparak, “ Ortada iyi bir iş olabilir ama iyi bir iletişim kaynağı, iyi bir iletişim araçları yaratmazsanız o etki sadece mimari bir proje olarak kalabilir. Hatta mimarımızla yaptığımız bir söyleşide şöyle dedim; ben bu mimarimizi çok seviyorum. Fakat ben müzeci olarak o iyi mimariyle yarışmak durumundayım. Çünkü içerisinde ben o projeye uygun müzecik üretmezsem orası sadece iyi bir mimari olarak kalabilir. Müzecilik açısından büyük bir risk. Önceden Çanakkale Arkeoloji Müzesi’ndeydik. Oradan mimari olarak büyük bir müze projesine geçildi. Bu finansa bağlı ve daha kısa zamanda yapılabilir. Müzecilik olarak biz doğal evrim geçirmedik. Çanakkale Arkeoloji Müzesi’nde Troya Müzesi’ne doğal bir evrim değil. Taşınmayla geçtik. Ruh ve bedenin birbirini yakalamasını anlamında iletişim kanallarını iyi kullanmaya gayret ettik” ifadelerini kullandı.
EN BÜYÜK HALLERİMDEN BİRİSİYDİ CUMHURBAŞKANLIĞI BİSİKLET TURU
Müzecilikte birazcık vites artırmaya çalıştıklarını söyleyen Gölcük, “Bu isme uygun müzecilik yapmak için. 2020 yılında aslında beklentilerimiz çok büyüktü. Bir önceki yıl müze ve ören yeri toplamda 750 bin kişi ziyaret etti. Beklentilerimizin bir kısmından uzaklaştık. Başka bir noktadan yakalamaya çalışıyoruz. En büyük hallerimden birsiydi Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu Çanakkale’de olacaktı. Onun 5’inci etabını müze önünde 15 Nisan’da final olacaktı. Bizim etkinlik planlarımız var. Kazanan 3 bisikletçi müzenin içinde rampalardan bisikletle terasa yolcuk ve terasta ödül töreni gibi. 2020’nin en ilgi çekici spor organizasyonlarından birisini Troya Müzesi çatısı altında yapmak gibi bir planımız vardı. Çok zor gözükmesine rağmen Şubat ayında biz devreye girdik. Mart’ın sonuna geldiğinde biz artık organizasyonun içerisinde ve ana şemsiye olmuştuk. Maalesef koronavirüs sebebiyle iptal edildi. Avrupa Yılın Müzesi ödül töreni iptal edildi” diye konuştu.
Nami Tonka