Nilüferlerin en canlı ve yoğun hali sadece önümüzdeki 15 gün boyunca görülebilecek. Fotoğraf sanatçısı Mehmet Bengi, sosyal medyada paylaştığı büyüleyici karelerle göle ilgi çekiyor ve herkesi “Nilüferlerin tadını çıkarmak için acele edin” diye uyarıyor.
Yaklaşık 2 dönümlük göl çevresinde oluşturulan 10 dönümlük orman parkı ve mesire alanı, hem yerel halk hem de doğa tutkunları için ideal bir dinlenme noktası haline geldi. Ahşap yürüyüş yolları sayesinde göl çevresinde rahatça dolaşmak mümkün. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2020 yılında tescillenen “Nilüfer Gölü Orman Parkı”, bölge turizmine de katkı sağlıyor.
Geçmişte kuruma tehlikesi yaşayan göl, Biga Belediyesi’nin çektiği 880 metrelik su hattı ile yeniden canlandı. Günde 10 ton su desteği sayesinde göl su seviyesini koruyor ve nilüferlerin sezon boyunca açmasına olanak sağlıyor.
Bilimsel araştırmalar, nilüfer tohumlarının Amazon ormanlarından göç eden kuşlar aracılığıyla bu bölgeye taşındığını ortaya koyuyor. Su altındaki bitki sapları çamura tutunarak büyüyen nilüferler, gece kapanıp gündoğumu ile açılarak gölü büyüleyici bir görünüme kavuşturuyor.
Kalafat Köyü’ne ulaşım kolay ve bölgede otopark, kafeterya, mescit, tuvalet ve kamelya gibi imkanlar bulunuyor. Doğanın bu eşsiz renk cümbüşünü görmek isteyenlerin önümüzdeki iki hafta içinde Nilüfer Gölü’ne uğraması öneriliyor.
Bünyamin Nami Tonka