Kayaçlar öğütülüp kimyasallar karıştırılıp altın  çıkarıldıktan sonra, kimyasalları taşıyan pasa yatay olarak 1280 metre derinlikte atık barajına taşınmaktadır...

Kayaçlar öğütülüp kimyasallar karıştırılıp altın  çıkarıldıktan sonra, kimyasalları taşıyan pasa yatay olarak 1280 metre derinlikte atık barajına taşınmaktadır...

Bu pasa yığınından, kimyasallar doğal olarak havaya karışıp doğada yok olacaktı...

Fakat, yirmi beş  yılda dolması gereken bu pasa havuzu iki yılda doldu. Yeni bir pasa havuzu yapımı için beş ay önce(2021 'in son ayları) izin alınmış...

 

Yerelde, çevreye verilen bu zararları gören gerçek çevreci arkadaşlar bir mücadele başlattı ve çevre faciasına yol açacak bu uygulamadan vaz geçilmesi için de davalar açılmış oldu...

 

Şimdi, 13 Nisan 2022 günü de mahkemece durum tespiti için  bir keşif yapılacaktır...

Bu dosyaya sivil toplum kuruluşları da müdahil olmuşlardır... Bizim beklentimiz, mahkeme heyetinin yerinde bir kararla bu işten vaz geçilmesi için karar vermesidir...

Aslında, bütüncül ÇED uygulamaları incelenmeli ve  öyle karar verilmelidir...

 

Şimdi, bazı tespitler ve taleplerimiz...

 

1- Sağlıkla ilgili durum tespiti yapılmalıdır... Aldığımız bilgiye göre, Akçiğer kanseri vakalarında %120 artış görülmüş... Çocuklar bile kanserli doğmaktaymış... Bu durum hakkında, Sağlık Müdürlüğü bir çalışma yapmış mıdır? Yaptıysa yıllara göre vaka sayısını kamuoyuyla paylaşabilir mi? Yoksa, hastanelere müşteri geliyor, diye sessiz mi kalacaktır...

 

Bizim, müracaatımıza verilen cevap gibi," bu bilgi edinme kanunu kapsamına girmemektedir. Bu yüzden cevap vermiyoruz mu?" diyeceklerdir...

 

2-Bu bölgedeki arı popilasyonu hangi durumdadır... Pasa ve çevresi bu arı kolonilerine ne gibi olumsuz etkiler yapmaktadır...

 

3-Bitki örtüsü ve bitki canlılığı ne durumdadır? Son verileri, yetkili merciler açıklayabilirler mi? Yoksa "tüm bitkiler yok oldu, açıklanacak bir şey yok mu?" diyeceklerdir...

 

4--Maden öncesi ve maden sonrası için bitki yetişen alan ve bitki çeşitliliği durumu hakkında bilimsel bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmışsa bu çalışma kamuoyuna açıklanabilir mi?

 

5-Pasa havuzlarının Fırat Nehri'ne  mesafesi ne kadardır? Bu bölge 1.Derecede deprem bölgesidir. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın en hareketli olduğu yerdir... Şiddetli bir fay kırığı sonucu oluşacak bir depremle bu pasa havuzları Fırat Nehri'nde akarsa oluşacak facianın boyutları ne olacaktır?

 

ABD- İsrail ortaklı ve yerli küçük ortaklı bu şirket tüm mal varlığını satsa bu yıkımı ödeyebilir mi?

 

 Bu durum Türkiye, Suriye, Irak ve Tüm Basra Körfezi ülkelerini de olumsuz etkiliyebilecektir...

 

Fırat Nehri boyunca yaşayan halk geçimini nasıl temin edecektir...

 

ABD, Irak ve Suriye'yi yıktı. Bizi de bu şirketle mi hizaya getirmek istemektedir...

6-Altın ve gümüş çıkarılırken yine burada bulunduğu bilinen stratejik madenler olan Toryum, Titanyum, Selenyum ve diğer madenler ne olmaktadır? Geleceğin madenleri denilen ve Türkiye'nin zenginliği olan bu madenlerin akıbeti nedir? Bu konuyla ilgili olarak bir yetkili  çıkıp  bize cevap verebilir mi?

 

Selenyumun gramının 10 000$ olduğu ifade edilmektedir... Uluslararası oligarklar vasıtasıyla ticareti yapılan selenyum kaçakçılığı yapan  kişilerde 485 gram selenyum yakalanmıştı...

 

Bu kıymetli madenler, kaçakçıların eline nasıl geçmektedir? Ülkemiz, bu konularda ne gibi tedbirler almaktadır?

 

7-Adı geçen şirket hakkında, on iki milyon lira para dağıtıyor, diye söylemde bulunan bir çevre aktivisti mahkemeye verildi. Şirket, öyle şirret tavır içindeki, biz on iki milyon değil yüz otuz üç  milyon lira para dağıttık diyebilmektedir... Bu pervasızca tutum yetkilileri düşündürtmelidir... Bu konular, yetkililerce takip edilmelidir...

 

8- Bu konularda duyarlılığı gözlenen Ana Muhalefet Partisi'nin Çevreden Sorumlu parlamenteri, Çanakkale'ye Ağı Dağı'na gelmişti. Biz de kendisini tebrik etmiştik.... Bu kişi, İliç faciası için şimdiye kadar ne yapmıştır?

Bu konuda neden suskundur? Anlamakta zorluk çekmekteyiz...

 

9- Çevrecilik meselelerinde karar vericiler, STK' larında aktif olarak kararlara katılmasını sağlayacak hukuki alt yapıyı da düzenlemeleri gerekir, diye düşünürüm...

 

İliç'te Çarşamba günü yapılacak hukuki çalışmaya tüm insanlarımızın kulak vermesini ve olayı takip etmelerini salık veririm...

 

"İliç, liç yığınları altında kalarak linç olmasın..."

 

Kamuoyuna duyururuz.."

 

Son söz

 

Ne yazık ki iki yıl önce söylediklerimiz başımıza geldi.

Üzüntümüz sonsuz...

Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah 'tan rahmet dilerim. Durakları cennet olsun. Dua ile...

 

Bilgi edinmeniz dileğiyle...