Yıllar önceydi. 2004 seçimleri öncesi, Çanakkale için neler yapılmalı konusu üzerinde çalışmalar yaptım.

Yıllar önceydi. 2004 seçimleri öncesi, Çanakkale için neler yapılmalı konusu üzerinde çalışmalar yaptım.

Burada, yapılması gerekenler olarak:

1- Barbaros Mahallesi ile Esenler Mahallesi'nde meydanlı bir yapılaşmanın planlanması.( Bu fırsat, rantçı zihniyetçe kaçırılmış oldu.)

2- Kilitbahir, Barışkent önü, Eğitim Fakültesi, Cumhuriyet Meydanı, Cuma Pazarı, Eski Pazar Pazarı yeri, Bölge Trafik yanı, Üniversite Fen Fakültesi yanı durak olacak şekilde teleferik yapımı...

3-Tekstil üretimi için üç yüz dikiş makinesi dağıtımı ve ev kadınlarının ekonomik bağımsızlığını kazanması...

4-Özel bir Üniversite'nin kurulması...(Bu iş için hâlâ çalışıyorum. Epey de yol katettik.?)

5- Çanakkale 'de üç farklı yere kültür merkezlerinin yapılması...

6-Sosyal Konutlar, Sümerbank Tesisleri, Küçük Sanayi bölgesinin sosyal ve kültürel merkez olarak inşası. Hak sahiplerine, Avdan Çayırı' nda konut yapılması...

8-Sarıçay, Aynalı Çarşı, Çimenlik Kalesi'ni bir bütün olarak içine alan turizm alanının inşası...

9- Almanya,  Japonya, İngiltere ve Nordik Ülkeler' de yaşlıların bakılacağı ve her türlü ihtiyaçlarının karşılanacağı, Atatürk Köyü Projesi uygulanarak, Yaşlılar Köyleri'nin en az beşer bin kişinin bakıldığı yerler olarak Kemel- Mareşal Fevzi Çakmak Köyleri, Çınarlı - Taşlıtarla Köyleri , Akçapınar-Gökçalı Köyleri arasında inşa edilmesini ve burada bakılacak kişiler için ilgili ülkelerin, kişi açısından sosyal güvenlik haklarının da bu sisteme dahil edilmesini proje olarak halkın beğenisine sunmuştum.

O dönem bir kısım siyaset cambazı kişiler, bana başka yerleriyle  gülmüş ve dalga geçmişlerdi...

Tabii ki bana değil, çok siyasi ve rant dağıtıcısı kişiye oy vermişlerdi.

Yine, Çanakkale 'nin yirmi iki yılının boşa gitmesine sebep olmuşlardı.

 Bizim seçmenimiz, bu konuda eğitim noksanlığı içinde olduğu için tercihini yaparken kör göze parmak gibi oy kullanmıştı. Günümüzde de yine, ön seçim yapmadan parti merkezinden  gelen emri vaki, vak' aya oy atacaktır. Burak Kunt'u veya Jülide İskenderoğlu'nu düşünmeyecektir bile...

Neyse bizim konumuz bu değil.

Ben, Üniversitemizin Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin  bir başarısını görünce mazi aklıma geldi...

Önce olay!

 Özbekistan'da bir patlama sonucu, anne ve iki kızı yaralanıyor. Uzuv kayıpları var. Bizim Üniversitemiz,  Özbekistan'daki bir  Üniversite Hastanesi'yle iş birliği protokolu imzalıyor. Bu protokol gereği anne ve kızları, bizim Üniversitemizin Hastanesi'ne getirilip tedavi ediliyorlar ve iyileştiriliyorlar...

Bu çok  önemli bir gelişme... Buradan hareketle Sağlık Turizmi için ilk uygulamalar da yapılmış oluyor.

Bizim Üniversitemizin varlarını sayıp dökerken, doktor, hemşire, acil yardım teknisyeni, acil yardım hemşiresi, değişik tıbbi teknisyen, Japonca, İngilizce, Almanca bölümlerinden iletişim elemanı, sahne ve gösteri sanatları, konservatuvar, spor bilimleri elemanları ve benzeri gibi gibi, hazır ve görev alabilecek birimlerimiz bulunmaktadır.

Bize, sadece fiziki mekan gerekli...

Yani, büyük projelerin üstesinden gelebilecek bir insan zenginliği ve kaynağına sahibiz...

Bu konuda şehrin tüm dinamikleri biraraya gelerek bu konuyu değerlendirmelidir, derim.

Ha! Bu proje, bir kez yatırım yapıldıktan sonra, yaklaşık üç yılda kendisini finanse eder ve daha sonraları ise hep gelir elde etmiş olur...

Bu yapılabilir.

Bu konuyu, Sayın Mehmet Öngen, Sayın Erdal Gezen, Sayın İrfan Mutluay, Sayın Jülide İskenderoğlu, Sayın Burak Kunt'la konuşabiliriz. Ancak, Ankara'nın adayı ile bu konuları görüşüp tartışmamız mümkün değil. Yıllarca parlamenterlik yapmış ama, şehir dinamiklerinden kopmuş bir kişilikle bu işleri başarmak mümkün değildir. Bana göre boşa kürek çekmektir...

Cumhuriyet Meydanı düzenlemesini, taş yeri değiştirmek olarak anlayan zihniyetin uzantısı ile büyük işler başarmak ve yapmak mümkün değildir.

 Ha! Şahsen hepsini de severim. İyi insanlardır;ancak, yukarıda saydığım projeleri göğüsleyecek bilgi, yetenek ve organizasyon kabiliyeti kimde var diye sorarsanız da bu konuları kendi programına alanlarda vardır, derim...

Çanakkale makus talihini, yukarıda saydıklarımı yaparak yenebilir, derim.

Haydi hayırlısı!

Çanakkale için sessiz sedasız güzel işler yapan, ufuk açan Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Ramazan Cüneyt Erenoğlu 'na da çok çok  teşekkür ederim...

En azından, bunları yazmama fırsat vermiş oldu...

Var olsun!

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

******

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...