Hamdolsun bu günleri de gördük...

Hamdolsun bu günleri de gördük...
12 Eylül öncesi, karne ile akaryakıt almıştım.
Sonra, hayat pahalılığı dar gelirli ailelerin belini büküyordu...
Tek maaş giren bir ev ve dört çocuk birden okula gidiyor.
O anne ve babaya binlerce teşekkür... Ama, mücadeleyi kazandılar... Başardılar...
Şimdi, hayat pahalılığı aldı başını gidiyor. Buna dur diyecek bir mercii de yok!
Akaryakıt almak için mutad petrol istasyonuna gittim. Girişte bu tabelayı görünce ipin ucu kaçırılmış, diye düşündüm...
Önümüzdeki dönem, eğer tedbirler alınmazsa daha da kötüye gidecek, derim.
Televizyonlarda hep görürdük, Arjantin'de, Lübnan'da ve son dönemde de Venezuela 'da fiyat artışları el yakıyor ve toplumsal çalkantı oluşturuyordu.
Biz de bu ülkelerin politikacıları işi bilmiyor, toplumcu bir politika gütmüyor, bu yüzden başları dertte, diyorduk...
Şimdi, dediğimiz başımıza geldi...
Türkiye, neoliberal politikalar oluşturarak, tüm varlıklarını satarsa sonu kötüye gider, diye hep uyardık...
Kamucu politikalara dönülmediği müddetçe  bu sarmaldan kurtulunamaz, derim...
Devlet, piyasa denetimi, kontrolu sağlamak için elinde bulunduracağı güçten yoksundur... Devreye alacağı hiçbir şey olmayınca toplumsal çalkantı artar ve çözüm üretemeyen iktidarları da gönderir...
Daha önce yapılması gerekenleri yazdım, ama duyan olmadı.
Türk Milleti'nin daha fazla yorulmaması ve yıpranmaması için acil olarak tasarruf tedbirlerine baş vurmalı...
Kamu, önce kendisi tasarruf yapmalı. Kamu tasarruf yapmaz ve gerekli tedbirleri almazsa önümüzdeki kış hiç de iyi geçmeyecek, derim.
Ülkemizde, toplumsal tabakalar çok zengin %20 ve çok fakir( çok fakirlerin içinde ben ve benim gibiler de bulunmakta.) %80'lik bir kitle olmuştur.
Adaletsizlik çok artmıştır.
Bilhassa, memur emeklilerine iktidar haksızlık yapmıştır... Adaletsiz davranmıştır... Bu da, önümüzdeki dönemde iktidarı yıpratacak bir olay olarak karşısına hep çıkacaktır...
Rahmetli Demirel'in bir sözü vardır:
"Boş tencerenin gönderemeyeceği hiçbir iktidar yoktur..."
Ha!
Muhalefet bu iş  için ne diyor? Sorusuna ise vatandaş :"muhalefet var mı ki?" diyor...
Bize göre de muhalefet yoktur!
İşte, bu yüzden de Türk insanı çaresizdir...
Yeni dönemde, farklı bir muhalefet yapısıyla karşılaşacağız, diye düşünürüm...
İnşallah, umut olan bir muhalefet oluşur...
Akaryakıt fiyarlarına da" dur diyecek" bir siyasi iradeyi hemen şimdi, bekliyoruz...
Yoksa, ülkemizi bir kaos beklemektedir...
Türk insanı, böyle bir kaosu, belirsizliği, güvensizliği ve sahipsizliği hiç de hak etmemektedir... İnsanımız, bu kadar, vurdumduymaz tavırlı siyasete bile ses çıkartmadı ama, bu kadar olumsuzluğu da yaşamamalıydı...
Herkesi aklı selime davet ederim...
Ülkemizi, batan geminin malları olarak pazarlamayın ve halkın dertlerine
çözüm bulun isterim.
İlk önce akaryakıt fiyatlarını ilk altı ay için sabitleyin...
Yurt dışına kâr payı gönderilmesini engelleyin.
Milyon lira üstü gelirlerde gelir vergisini %70 yapın...
Paradan para kazananların da gelir vergisi enflasyon üstü olacak şekilde planlanmalı ki sömürü olmasın...
İktidarıyla muhalefetiyle herkes dersine iyi çalışsın...
Yetti gari!
Hadi gari! Hadi gari!
Bilgi edinmeniz dileğiyle
...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...