(farklı bir yazı) Gözleri yeni açıldı...

(farklı bir yazı)
Gözleri yeni açıldı...
Tedavisi devam ediyor ve dünyayı tanımaya çalışıyor...
Adımları kararsız, titrek..
Annesi ona sahip çıkmaya çalışıyor...
Üç kardeşi daha var...
Yeni bir sevgi yolu...
Güçsüz, hasta, bakıma muhtaç hayvanlara sahip çıkmak...
İnşallah, hepsi hayata tutunur...
Yeni meşguliyetimiz...
Bu sıradan bir gün...
Aynı anda, zam yağmurları, fiyat artışları, hayat pahalılığı ve adaletsiz ücret artışları...
Ve Doğu Türkistan hiç gündemimizde değil...
Ukrayna umurumuzda değil...
ABD, yeni yol haritasıyla "sanayi ve para kontrolu" nu yeniden kontrol etmeyi, gerçekleştirecek..
Çin gibi sömürgeci (Doğu Türkistan, Tibet, Mançurya, İç Moğolistan) bir ülkeyi çevrelemek istiyor...
Bunlar bizim ilgi alanımızın dışında...
ABD, Türkiye'yi de çevreliyor...
Kuzey Irak, Kuzey Suriye, Ermenistan, Yunanistan, Bulgaristan'da üsler kurdu veya kendine yandaş gruplar kurdu...
ABD, Rusya için de çok güzel, iyi niyetler besliyor(!).
İsveç, hem kel hem fodul...
Hem Nato'ya girmek istiyor hem de karar verici olan Türkiye ve Türkleri rencide edici tutum ve davranışlara devam ediyor...
Fransa, sömürdüğü on dört Afrika ülkesini elinden kaçırmak istemiyor...
Dünya, yeni bir ekonomik sisteme geçiyor... Biz, bunun dışında kalıyoruz...
Üniversitelerimizden temel bilimler kovalanıyor... Teknik bilimlerde önümüzdeki dönemde  irtifa kaybedeceğiz...
Tıp Bilimi'nde de istenilen yatırımları yapmadığımız için on yıl kadar sonra, dışarıdan iyi yetişmiş tıp adamları ithal edeceğiz, kaygısı taşırım...
Acil, eğitim reformu yapmalıyız;ama, böyle bir derdimiz yok!
Çevre facialarına duyarsız bir toplum olduk... Bunun sonucu olarak, yaylalarımız, tarım arazilerimiz, meralarımız beton işgaline uğruyor ve kimse bu konuda bir şey diyemiyor...
Tek derdimiz, Kılıçdaroğlu gitsin!
Gitsin de, Kılıçdaroğlu gidince saydığım bu meseleler, sihirli bir değnekle hemen çözülecek mi?
Önce, bir program çalışması şart değil mi?
Neyse...
Türkiye, "saldım çayıra, Mevlâm kayıra" tavrıyla yönetilmeye devam ediyor... Acı reçete yazıp bunu halka içirmek  dışında, düşüncesi olmayan sığ politikacıların yönetici olduğu bir ülke oldu... Olan, millete oluyor...
Yazık ki ne yazık!
Millet, zevk ve sefa içinde, yattı balık yan gider, nereye giderse gider, tavrında... Cinnet içinde...
Bu durumu göremeyen bir politika dünyası...
Sıcaklar bastırdı...
Zam sağnağı hızla devam ediyor... Bu ekonomi politikle, %20 varsıl kesim, daha varsıl oldu... %80'lik bir kitlede, yoksullukta bir araya geldi... Eskiden, var olan %60'lık bir orta direk kitle vardı ki şimdi yoksullar arasında...
Kaos geliyorum, diyor...
Millet çaresiz...
Gücü elinde tutanlar da çözümsüz serüvenlerin içinde debelenip duruyor...
Çözüm:
Halka doğru bir siyaset olmalı...
Kamucu bir siyaset olmalı...
Dış politikada, barışçıl bir politika olmalı...
Neoliberal politikalardan vaz geçmek gerek... Planlı ekonomiye geçilmeli... Denk bütçe yapılmalı;tıpkı Cumhuriyetin ilk on beş yılında olduğu gibi...
Rahmetli Ali Paşa, bir vasiyet yazar ve Padişah'a sunar... İki ay sonra da vefat eder... Orada  "liyakatli insanları makamlara getirirseniz, onlar ülkeye sahip çıkar." der... Hem de 19.Asır'da...
Biz, çok bildiğimiz  için tarih de okumayız! Tarihten de dersler almayız...
Toplumumuz; adaletsiz, cinsiyetsiz, cibiliyetsiz, kifayetsiz, emniyetsiz, liyakatsiz,
şerefsiz, dinsiz... gibi gibi kavramların derinliklerinde kaybolmaya yüz tutmuş...
Kimsenin umurunda değil...
Eh!
Biz de dış dünyadan ve kaostan kopup ruh sağlığımızı yerinde tutmak için çetuğ yavrularıyla gün geçiriyoruz...
Ha!
Ayrıca, en güvevli liman kitaplar... O limanda hayatımızı sürdürüyoruz...
Cemil Meriç, Umrandan Uygarlığa...
Peter B. Golden, Türk Halkları Tarihine Giriş...
Falih Rıfkı Atay, Atatürk Ne İdi?
Okuyoruz...
Okuyunuz...
Kendinize, koza bir dünya kurunuz, derim...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...
(Çetuğlarımız, siz çok yaşayın emi!)