Köylerde İlkokul Öğretmenlerinin görevlendirilmesi için önce öğretmen yetiştirmemiz gerekiyordu..

Köylerde İlkokul Öğretmenlerinin görevlendirilmesi için önce öğretmen yetiştirmemiz gerekiyordu... Bunun daha kısa sürede ve çabuk olması için de Cumhuriyetin ilk yıllarında yokluk ve yoksulluk içindeki köy çocuklarını belli bir eğitimden geçirerek tekrar köye gönderip üretici köylü tipi oluşturma çalışmaları yapılmıştı.
O dönemde, köylerden sınavla alınan tüm çocukların çok önemli ve hazin bir hikayesi vardı.
Osmanlı, köyleri bilhassa Anadolu köylerini fakir fukara haline getirmişti... Erkekler savaşlarda en ön safta  mücadele etti. Birçoğu köyüne dönemedi... Yokluk ve yoksulluk içinde olan köylerimizde, Köyü yadırgamıyacak ve köye sahip çıkacak, köyde yaşayacak, köylülere önder olacak öğretmen yetiştirilecekti... İşte, bu yüzden Köy Enstitüleri kuruldu...
Köy çocukları, kız erkek, yalın ayak, başı kabak, üstlerinde yırtık ve yamalı elbiselerle kıyafetlerle bu okullara gittiler... Yeni bir çağ açmak üzere yola çıkan bu Türk Çocukları, kendi ürettiklerini yediler. Kendi ürettiklerini giydiler. Hep birlikte iş başarma gücü oluşturdular... Yaparak yaşayarak öğrendiler ve sonra öğrendiklerini kendi öğrencilerine öğrettiler.
Kitap okuyorlardı. Kendi küçük kütüphanelerini kurdular. Bir müzik aletini çalabiliyorlardı. Birlikte, horon teptiler, halay çektiler, zeybek oyunu oynadılar. Gittikleri yerlerde feodal yapıyı yıkmaya başladılar. Köylerde devletin temsilcileri oldular...
Ortak özellikleri, Türk Çocuklarını karşılıksız sevdiler. Ne yaptılarsa severek, sevdirerek  yaptılar...
Sonra, bu sihir, ABD istedi diye bozuldu... Yirmi iki köy öğretmeni yetiştirme merkezi vardı. Bunlar, öğretmen okuluna dönüştürüldü... Sonra, öğretmen okulları da kapatıldı... Bu çocukların içinden beş öğrenci seçilerek, Ankara, İstanbul, İzmir'e Yüksek Öğretmen Okulları'na gönderiliyordu. Sonra bu okulları da kapattık. Çünkü, dış etkilere kapalı, milli duruşu olan öğretmenler yetiştiriliyordu. Bu cezasız kalamazdı. Nihayet onlarda kapatıldı... Şimdiki tüm problemlerimiz de her yıl daha da artarak kabusa dönüşüyorsa işte, bu kaynakları yok etmemizden kaynaklanmaktadır.
Eğitimi, neoliberal ekonomik yapı için feda etmiş olduk...
Yazık!
Biz, yoksul ve yoksun çocukları eğiterek onlardan mükemmel öğretmenler yetiştirdik...
Şimdi, öğretmen merkezli bir programa göre eğitimimizi yeniden şekillendiremezsek geleceğimiz daha da karanlık olacaktır, derim...
Bu konularda, siyasi partilerimizin bir görüşlerinin olmaması da düşündürücüdür...
Eğitim meselesi, her alanda reforma muhtaç... Derhal tüm okullar millileştirilmeli ve standart bir eğitim yapısına acil olarak geçilmeli...
Yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirmeliyiz.
İnşallah yapılır...
Fotoğraf, bize birçok şeyi anlatıyor... Koca yürekli Türk Çocuklarına gönülden selamlar...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...