18 Mart 1990 tarihinde ,Çanakkale Deniz Savaşı'nın 75. Yıl dönümü törenlerine katılan Rahmetli Turgut Özal, gece yapılacak  törenler için 630 kişilik spor salonumuza.

18 Mart 1990 tarihinde ,Çanakkale Deniz Savaşı'nın 75. Yıl dönümü törenlerine katılan Rahmetli Turgut Özal, gece yapılacak  törenler için 630 kişilik spor salonumuza ,tören saatinden bir saat önce gelmişti. Bu törenlerde görevliydim. Bir baktım ki  Cumhurbaşkanımızın makam aracı salonumuzun  bahçesine giriyor.
Kendisini benden başka karşılayacak kişi yoktu.
Koşarak gittim. Her zamanki sevecen tavrıyla arabadan indi. Ben kendimi tanıttım. Elimi sıktı. Beraberce salona girdik. Protokol yerine oturdu. Ben ,selam verip ayrıldım.
Hemen valimiz Muzaffer Ecemiş'i aradım. Cumhurbaşkanımız geldi. Sizlerden kimse yok ,dedim.
Bana ,"aman sen ilgilen ,ben bir vali yardımcısı göndereceğim" ,dedi. O zaman Başbakanımız Yıldırım Akbulut ve 7-8 bakan Çanakkale' ydi.
Ben, Cumhurbaşkanımızın bir şeye ihtiyacı var mı,diye pota altına gittim.
 Kendisine baktım.
 Karşılayan ben olduğum için bana doğru ,parmağıyla gel işareti yaptı.
Yanına gittim.
Bana, "Evladım! Burada daha büyük bir salon yok mu ",diye sordu.
Ben de "yok Sayın Cumhurbaşkanım" ,dedim.
Bana, "olmadı ki ,biz gelecekte burada çok büyük törenler yapacağız,böyle bir salonda olmaz. Bana Spordan sorumlu Devlet Bakanı ile Gençlik ve Spor Genel Müdürünü bul getir",dedi.
Ben de ,"emredersiniz, Sayın Cumhurbaşkanım", dedim.
Benim memurlarımı gönderdim. Şimdi olmayan Anafartalar Oteli'ndeymişler, mevcutlu bir şekilde Bakan İsmet Özarslan ve Genel Müdür Kemal Kamiloğlu geldiler . Ben kısaca bilgi verdim. Ben önde benim arkamda Bakan, onun ardında Genel Müdür şeklinde yürüdük ve Rahmetli Özal'ın önünde dizildik.  Rahmetli, onlara :
--- Gelecekte ,Çanakkale' de şehitlerimiz için çok büyük törenler yapacağız. Çanakkale' ye üç bin  kişilik veya beş bin kişilik bir spor salonu yapın,diye emir verdi. Onlarda :"emredersiniz ,Sayın Cumhurbaşkanım",dediler...
Bu sefer,Genel Müdür önde,Bakan arkada ve en arkada ben huzurdan çekilirken birden aklıma geldi ve geri döndüm.
--- Sayın Cumhurbaşkanım! Siz diyorsunuz ki Çanakkale' ye üç bin  kişilik veya beş bin kişilik spor salonu yapalım.Ancak ,biz önce Yarımada'ya Şehitlikler yapalım,bu arada daha başka şeylerde söyleyecektim.
Bana eliyle ,sus ve dur işareti yaptı ve" bana söyleyeceklerini biraz sonra Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek gelecek ona söyle ve bir de, de ki' bunlarda Cumhurbaşkanımızın talimatıdır,' de" dedi.
Ben de emredersiniz,Efendim,dedim ve huzurdan ayrıldım.
 Bakan biraz geç geldi. Kendisiyle görüşmek istediğimizi söyledim. O da "törenden sonra otelde görüşelim", dedi.
 Tören bittikten sonra otele gittim.
Bakan'a daha sonra yapılması gerekenleri Truva Oteli'nde anlattım . Bakan notlarına aldı.
Şehitlerle ilgileniyorum ,diye daha sonra bana kırk kitaptan oluşan bir koli kitap gönderdi.
Böylece biz ilk şehitliklerimizi yapmaya başladık.
Bu görüşmemize Sayın Cumhur Ersümer   Ağabey de katıldı. Sonra iyi geceler dilekleriyle ayrıldık.
Ben, şimdiki yüzme havuzu ve spor salonunun olduğu araziyi, Gençlik ve Spor İl Başkanlığına daha önce tahsis ettirtmiştim. Hatta unutmuşum, bir müsabakada bana il Müdürümüz Enver Can hatırlattı. Ben, "Hocam!  Biz Çanakkale için hiçbir şey yapmasak bile bu arazileri alarak, Çanakkale' ye en büyük hizmeti yaptık,"demişim.
Evet ,biz bu hizmetleri yaptık.
Ama unutulmamalı ki bu spor tesislerinin yapılmasını sağlayan Sayın Özal'ı unuttuk.
Bence ,kim Çanakkale' ye bir çivi çakıyorsa baş taçımızdır.
Biz 1991 yılında temelini attığımız spor salonunu 2007 yılında ,16 yıl sonra bitirdik.
Ben, adının "Turgut Özal Spor Salonu" olmasını istemiştim.
Kurumsal hafıza olmayınca tabii ki bu ad verilemedi.
Anafartalar Spor Salonu oldu.
Bence ,hem salon hem de yüzme havuzunun olduğu bu spor kompleksine yine Turgut ÖZAL Spor Kompleksi Anafartalar Spor Salonu ve Anafartalar Yüzme Havuzu adını verirsek, çok şık olur, derim.
Siyasetçilerin vatan hizmetinde yarışmalarına da vesile olur.
Bunları niçin yazdım?
 Çanakkale' ye hizmeti geçen bir devlet adamı olarak, Rahmetli Turgut ÖZAL'ı ben unutmadım.
Yaptığı hizmetler de unutulmasın istedim.
Biz şehitlikleri yapma işini de benim isteğim ve onun talimatıyla yapmış olduk.
Sağlığında,Abide önündeki eski şehitlik,Yahya Çavuş eski şehitliği ve 57. Alay eski şehitliği' ni yaptırmış oldu. Şimdi de toplamda 12 şehitliğimiz var. Yarımada'da benim tespit ettiğim 49 şehitlik var. Bu daha da artacak. Şimdi yaptığımız 12 tane. Demek ki 37 tane daha yapmamız lâzım. Tabii yapacak adam da lâzım. Şu an ufukta gözükmüyor.
*****
Bence halk adamı, bizim insanımız olan Rahmetli Özal ,tam anlaşılmış değildir.
Gelecekte daha iyi değerlendirmeler olacaktır.
Bu gün ,onun ölümünün yıl dönümü.
 17 Nisan 1993' te kaybettiğimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Turgut Özal'ı rahmet ve minnetle anıyorum.
Durağı cennet olsun.