Hani bir zamanlar 'Yedi Güzel Adam' vardı ya, işte onun gibi benim için de 'On Güzel Adam' var...

Hani bir zamanlar "Yedi Güzel Adam" vardı ya, işte onun gibi benim için de "On Güzel Adam" var...
Buradaki tek ölçüm, Çanakkale 'ye ve Şehitlerimize hizmettir...
Hepsi de benim ortak paydam olmuş kişilerdir...
Şimdi onlar yok!
Yoklukları da büyük kayıp...
İnsan olarak Çanakkale' nin mümtaz kişilikleriydi...
Yoklukları yüreğimde yara...
Göz yaşlarımızla...
Dua ile...
Mehmet İhsan Gençcan
Çanakkale Savaşları ve Kahramanlarımız üzerine otuz kadar kitap yazdı... Çanakkale Zaferi herkes tarafından bilinsin istedi... Çok gayret gösterdi... Onun Çanakkale Şehitlerimizi tanıtmak için yaptığı çalışmalar mükemmeldi... Onun bilinçli yaptığı çalışmaları anlamayanlar ona kıskançlıkla hücum etti... Sonra onlar da Mehmet Ağabey'in yolundan gitti... Benim Aziz Dostum artık yok... Onu bir güher gibi yeni mezarlığa sakladık... Çanakkale için büyük kayıp...Dua ile...
Ekrem Boz
Bizim en büyük yardımcımız, gönül dostu, beyefendi bir kişilik... Çanakkale iyi anlatılsın, diye çok çalıştı... Görüştüğümüzde yıllarca görüşmemiş Ağabey - Kardeş gibi kuçaklaşırdık... Yeni ne öğrendiysek hemen paylaşırdık... Aramızdan erken ayrıldı... O şimdi Eski Mezarlıkta... Yürek yaramız... Büyük kayıp...Dua ile...
Ramazan Eren
Çanakkale için çalışan güzel şeyler yapmak için gayret gösteren bir Ağabeyimizdi... "Çanakkale Üzerine" kitaplar yazdı... Ruh dünyamızın zenginliği için gayret sarf etti... Aramızdan erken ayrıldı... O şimdi, çok sevdiği Yarımada'da Alçıtepe Mezarlığında yatmakta... Acı kaybımız...Dua ile...
Ayhan Başoğlu
Müstecip Onbaşı'nın mezarı başında yapmış olduğum bir konuşmayı çizgi roman haline getirecekti... Mükemmel İngilizcesiyle şehitlerimizi yabancılara da anlatmak için gayret gösterirdi... Sevecen, dost çanlısı bir Ağabey' di... Erken kaybettiğimiz bir dost ve Türk Milletinin mümtaz bir evladıydı... Esenler Mahallesi'nde Barışkent'te adı yaşamaktadır...
Acı kayıplarımızdan birisi de O'dur... Dua ile...
Alaettin Saraç
Babası da dostumuzdu... Yarımada'yla ilgilenen ilk kuşak arkadaşlarımızdan birisiydi... Çanakkale meselesinde ne istemişsek koşarak gelirdi... Tarih bilgisi sevgisi mükemmeldi... Genç arkadaşlarımızın yetişmesi için çok çalıştı... O şimdi Yeni Mezarlıkta... Ne büyük kayıp... Hala, yokluğuna alışamadık... Bir sokak başında karşılaşacak ve kuçaklaşacak gibiyiz...
Göz yaşlarımızla...Dua ile...
Yücel Özkorucu
Çanakkale içinde bir Beyefendi... Böyle naif bir insan Çanakkale 'ye az gelir... Bir vesileyle tanıştık... Hep telefonla konuşuyorduk... Hocam bu böyle olmayacak, siz neredesiniz, diye sordu... Ben de: Dardanos' tayım, dedim... Lütfederseniz, gelmek istiyorum, dedi... Ben de: Hay Hay! Dedim... Yarım saat sonra geldi... Sanki kırk yıllık dost gibi kuçaklaştık... Ortak paydamız, Kahramanlarımızdı... Saatlerce konuştuk... Sonra, Çanakkale için kim ne biliyorsa bunu gelecek nesillere kalacak şekilde kayda alalım, böyle bir proje yapalım, dedi. Sonra, Hocam önce sizinle başlayalım, dedi... Ve ilk başlangıç benimle oldu... Yücel, benim için yeni bir güçtü... Onu ve heyecanlarını çok sevmiştim...  Sonra acı haber ve gözyaşlarımız... O şimdi, çok sevdiği Kilitbahir Mezarlığında yatıyor... Bu topraklar, kendisine bu kadar sevdalı böyle bir kişiyi bağrına basmak istese de bulur mu? Bilemem...
Sözün bittiği yerdeyiz...Dua ile...
Sabri Serhat Çavıldak
Kilitbahir çocuğu... Aynı zamanda iyi bir futbolcuydu... Emekli olduktan sonra hep Yarımada ve Şehitlerimiz üzerine çalıştı... Yarımada'da ne zaman karşılaşsak bir ayak divanı yapar ve konuşurduk... Yeni okuduğu bilgilerin doğruluğunu sorardı... Anlatımda gerekli olanları aktarırdım... Birgün, kendi anlatımını dinlememi istedi... Ben de, onun grubuna ziyaretçi gibi katıldım... Çok güzel anlatımlar yaptı... Artık oldun, hiç çekinme, sadece okuduklarını anlatımlarına kat, dedim... Çanakkale, onunla yeni mükemmel bir dost kazanmıştı... Şimdi yok! Köyünde, üst tarafta, Çanakkale bakan sırtta yatıyor... Benim için ne büyük kayıp...Dua ile
Ali Tekindağ
Çanakkale için gayret gösteren bir arkadaşımızdı... Bilhassa askeri heyetlere, Çanakkale 'yi anlatırdı... Çanakkale için farklı projeler yapmıştık... En verimli çağında kaybettik... Şimdi, eşi bizimle birlikte, tüm çalışmaları birlikte yapıyoruz... Oğlu Kemal' le
güzel çalışmalar yapıyoruz... Bir kütüphanemiz var... İnşallah daha büyük işleri de yapacağız... Dostumuz şimdi Eski Mezarlıkta... Dua ile...
Mehmet İçer
İyi bir tarihçi... Yıllar önce kısa süre de olsa aynı okulda birlikte çalıştık... Hoş sohbet, kaprissiz bir Dost'tu... Çanakkale için güzel şeyler planlamıştık... Ama olmadı... O'nu kaybettik... Genç arkadaşların yetişmesi için gayretleri takdire şayandı... Dünyamızdan bir Beyefendi geldi ve geçti... Vakur duruşu, dostluğu hep hatıralarımızda yaşayacak... Dua ile...
Özkan Dal
Genç arkadaşlarımızdan birisiydi... Şehitlerimizi anlatıyoruz... Onlar bizi görürler... Biz de en temiz elbiselerimizle onların huzuruna çıkalım, derdi... Daima takım elbiseli, çeketli kravatlı, günlük sakal tıraşını olmuş olarak ziyaretçinin karşısına çıkardı... Beyefendi bir kişiydi... Güzel şeyler planlamıştık... Yurt içi konferanlara gidecek kadar bilgi sahibi olmuştu... Araştırıcı yapısı çok güzeldi... Yeni bilgileri nerede anlatacağını tartışırdık... Yarımada'da karşılaştığımızda mutlaka selamlaşırdık... Ben denk geldiysem, grubuna onu tanıtır ve çok şanslı olduklarını ifade ederdim... O da, biraz mahçup, Hocam sizin katkılarınız bize güç veriyor der, gönül alırdı... Özkan çok çok genç yaşta aramızdan ayrıldı... Yarımada, şehitlerimiz, kendilerini iyi anlatan bir evladını kaybetmiş oldu... Yiğit evladım! Sizi özlüyoruz...
Dua ile...
 İşte!
Benim "On Güzel Adam" ım...
Durakları cennet olsun...
Göz yaşlarımızla...
Dua ile...
( ve gerçek göz yaşlarımızla... )