Ellili ve altmışlık yıllarda Çanakkale' de spor faaliyetleri yokluk içinde yürütülürdü...

Ellili ve altmışlık yıllarda Çanakkale' de spor faaliyetleri yokluk içinde yürütülürdü... Futbol topu bile bulmak çok zordu. Mahallelerde bir tane top olur ve topun sahibi istediği takımı kurardı. O zamanlar, Çanakkale içinde çok tarla vardı ve buralarda maçlar yapılırdı... Eğitim Fakültesi'nin karşısında, Veli Yaşin Caddesi'nde Merkez Ortaokulu'nun biraz ilerisinde ve sol tarafta, Kız Meslek Lisesi'nin şimdi yıkılan binasının olduğu yerde... Aslanca Camisi'nin arkasında, Bostanlar Caddesi'nin olduğu yerde, Şimdiki Cuma Pazarı'nın olduğu yerde. Ziraat Bahçesi' nin Çanakçılar Caddesi tarafında, Stadyum arkasında üç yerde ve İngiliz Mezarlığının karşısında, Barbaros Mahallesi'nde Elli Dört Evlerin olduğu yerde, Plaj Caddesi'nin olduğu yerde mahalle gençleri futbol oynardı.
1966 yılında, illerde sporun gelişmesi için 3.Lig kuruldu. Çanakkale'de de, yerelde güçlü takımlar olan Türk Gücü, Boğaz Spor ve gayri federe spor grupları bir araya gelerek Çanakkalespor'u kurmuş oldular... Biz de tribünde yerimizi almıştık. İyi bir taraftardık. Çanakkalespor, kendi çocuklarıyla ve Çanakkale'ye uyumlu olan futbolcu transferleriyle yıllarca başarılı oldu. Bu dönemde, Muhterem Ar, Ayhan Onut gibi teknik direktörlerimiz olmuştu. Futbolcularımız da: Nedim Günar, Günay Nalar, Mergen ve Dikmen Kardeşler, Metin ve Engin Kardeşler, Özhan, Özcan, Sami, Ali Kuşku, Ali Furuncu, Ali Çiftçi, Vedat Furuncu, Saffet, Hikmet Ergemi ve daha sonra kardeşi Hüseyin Ergemi, Kaleci Kazım, Kaleci Güngör, Kaleci Ömür Özelmas, Ahmet Katra, Ali İşçan, Sevtap, Yaşar Ökte, Hıfzı ve diğerleri... Şimdilik aklıma gelen oyuncularımız bunlar... Daha sonra Niyazi Önen'in takımı 1990 yılında sahiplenmesiyle süper lig macerasını da yaşadık ve sonra düşüş başladı... Şimdi mahalli lig'de koşturan bir takımımız var.
İşte, bu işler olurken tribüne hakim olan iki genç  tüm taraftarı çoşturuyor ve on ikinci adam oluyorlardı. Bunlar: Nurettin Bayöz( Neşeli) ve Hasan Serden(Katil) 'dir...
Çanakkale' de ilk defa milli maç oynanacaktı. Çim sahamızın açılışı bu maçla olacaktı. Türkiye - Romanya Genç Milli Maçı...
Burada, tribünde oluşacak bir taşkınlık, spor adına büyük bir sıkıntı yaratabilirdi... İstihbarat birimleri bu maçın Çanakkale 'de oynanmasını istemiyordu. Ben, bu konuda tribünde hiçbir kötü şey olmayacak ve çok da güzel bir maç olacak, dedim. Hemen, tribün liderleriyle toplantı yaptım. Tribüne hakim olunmasını ve kötü bir olayın engellenmesini istedim. Onlar da merak etmememi, her şeyin yolunda gideceğini, milli takımı en iyi şekilde destekliyeceklerini ifade ettiler...
Maç oynandı. Hasan ve Nurettin kırmızı- beyaz elbise yaptırmışlardı. El ele orta sahaya geldiler. Her iki tribünü de çoşturdular. Bizim milli takım, grup maçlarında ilk defa Çanakkale 'de galip geldi. Romanya' yı 3-2 yendik.
Hiçbir aksaklık olmadı.
Dönemin Valisi olan Sayın Muzaffer Ecemiş'e, her iki amigo arkadaşımıza teşekkür belgesi verelim, dedim. O da kabul etti... Onlara teşekkür belgesi verdik.
Güzel anılardı...
Şimdi, bu arkadaşlarımızdan Hasan Serden artık aramızda değil... Onu kaybettik.
Çanakkale' nin renkli simalarından birisiydi... Seveni çoktu.
Spor camiasının başı sağ olsun.
Hasan Serden'e Allah 'tan rahmet dilerim. Durağı cennet olsun.
 Dua ile...