Çevre temizliği üzerine yoğun bir çalışmaya giren insanlık...

Çevre temizliği üzerine yoğun bir çalışmaya giren insanlık, iklim değişikliğinin dünyamız üzerindeki olumsuz etkisini en aza indirmek için art arda toplantılar yapmaktadır. En son İskoçya'da yapılan toplantıda, tüm devletlerin uyması gereken kuralları da somutlaştırdı ve fosil yakıtların olumsuz etkileri için kurallara uymayan ülkelere yaptırım uygulanacağını da duyurdu... Tüm ülkeleri uyarmış oldu...
Bir sonraki toplantı sonbaharda Mısır'da yapılacak. İskoçya'da alınan kararlara ne kadar uyulduğu konusu da burada tartışılıp karara bağlanacak...
İnsanlık, yeni bir slogan ile çevre meselelerine çare arama derdine düştü... "Dünya Ortak Evimiz" sloganı önümüzdeki yıllarda sıklıkla duyacağımız bir kavram olarak karşımıza çıkacaktır...
Türkiye, vahşi kapitalizmin kar uğruna yaptığı kirli üretimle çevre ve doğayı en çok kirleten ülkelerin başında gelmektedir.
Trakya'da Ergene Havzasının kirlilikten kurtulması için gayret gösterilmektedir... Ancak, yetersiz ve işlevsiz arıtma sonucu, atıkların derin deşarj uygulamasıyla Marmara Denizine verilmesiyle un deniz  kirlenmiş ve balık türleri açısından da geriye gitmiştir.
Oksijen miktarının yüksek olduğu derinlik 35-45 metreye kadar düşmüştür... Daha derin sularda, deniz canlıların yaşaması mümkün olmamaktadır. Zaman zaman oksijen açısında daha derin yerlerin olması Marmara Denzi'nin kurtulduğu anlamına gelmemelidir... Arıtmalardan gelen sular temizse o suları şehrin park ve bahçelerini sulamakta kullanın veya evlere kullanma suyu olarak  verin. Siz de biz de biliyoruz ki, Arıtmalardan çıkan sular, bir faktör açısından belki dünya standartlarında olabilir;ancak, diğer normlara göre ne alemde bilinmemektedir...
Yerelde Çanakkale örneğinde olduğu gibi, Kocabaşçayı, Bayramdere, Umurbey Deresi, Musaköy Deresi, Sarıçay( Çöpçay veya Kokarçay) ve Karamenderes Çayı ile Tuzla Çayı değişik sebeplerden dolayı çok kirlidir...
Ağır metaller açısından da risk taşımaktadırlar.
Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi'nin Kütüphanesi'nde, Çevre ve Doğa üzerine yapılmış kırk üç yüksek lisans ve sekiz doktora tezi okunduğunda facianın boyutu daha iyi anlaşılacaktır...
Genel ve Yerel idarelerin yetkilileri bu tezleri okuduğunda da" neler yapabiliriz? "için büyük bir gayretin içine girebilirler...
Facia kapımızda...
Ülkemiz açısından da:
1-Erzincan İliç Altın Madeni Siyanür ve Sülfürük Asit Havuzu.
2-Kayseri Develi Altın Madeni ayrıştırma bölümünde civa zehirlenmesi.
3-Marmara Denizine derin deşarj yapılan Ergene Irmağı arıtma suları ile tüm Belediyelerin arıtma suları...
4- Yanan orman arazilerinin üzerine rant için bazı tesislerin yapılması. (Muğla örneği)
5-Lapseki Bayramdere, Çanakkale Sarıçay( Çöpçay, Kokarçay), Kepez Çaylarının kirliliği...
6-Artvin'deki maden ve Hidroelektrik santral yapımlarında, çevrede oluşan kirlilikler...
7- Termik Santrallerin oluşturduğu Pm-10,Pm-2,5, Pm-1 oranlarının ölçülmemesi... 8- Sivil Toplum Kuruluşlarının çevreyi olumsuz etkileyecek tüm çalışmalarda, karar vericilerden birisi olması konusunda mevzuat değişikliğine gidilmesi...
9-Türkiye'de, Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyon Başkanlıklarının tüm kuruluşları denetleyebilmesi için mevzuat değişikliğine gidilmesi ve böylece katılımcı demokrasinin işleliğinin tesis edilmesi...
10- Çevre Etki Değerlendirme Raporlarında, Sirkadyen etki, Zeeman Etkisi ve Nicolas Tesla Dalgaları ile Pm-1  özelliklerinin de aranması mevzuata eklenmelidir.
Yukarıda saydığımız maddeler üzerinde acil çalışılmalı ve gereken yapılmalıdır...
Türkiye Çevre Haftasında, yerelde yapılacak olan, Çevre Müfettişliği Etkinliği, Plaj Temizliği, Deniz Temizliği, 81 ilde 81 milyon adım çevre yürüyüşü etkinliği, Çevre için pedal, Şehitlere saygı için pedal, öğrencilere yenilenebilir enerji kaynakları konusunda bilgilendirme gezisi, Atikhisar Barajı çevre temizliği, Bolayır'da sahil çevre  temizliği gibi faaliyetler yapılacaktır.
Biz de, çıkarttığım Çevre ve Doğa Dergisi 'nin "Haziran sayısı" nda, çevre meselelerinde ki olumsuz durumları, farklı bilim insanlarının kaleminden kamuoyuna aktaracağız...
Sıfır Atık Evimiz...
Dünya Ortak Evimiz...
Çevre, bize dedelerimizden torunlarımıza bırakılacak bir mirastır, düsturuyla hareket ederek kamuoyuna her şeyi "açık seçik anlatacak çevre dostları" nı görmek dileğimizi  "Çevre Dostları" mıza bir kez daha hatırlatırız.
Dünya Çevre Hafası Kutlu Olsun..