Şehirlerin sosyal demokratlarca yönetilmemesi sonucu, asosyal ve ruhsuz insanlar ortaya çıkmakta deniliyor...

Aslında, bu yargıyı doğru olarak kabul etmek isterdim; ancak, yerelde Çanakkale örneği tam bir facia... Yeni imara açılan Esenler, İsmet Paşa ve Barbaros Hayrettin Paşa Mahalleleri içinde on dönümlük bile olmayan bir parka sahip değil. Şehrimiz, beton yığını... Yeşillik sadece, Halk Bahçesi, askeri alanlar ve mezarlıklarda kalmış...
Bir de, beton yığını olan merkez yerleşimi, yaz aylarında artan ısınma ısısı sonucu sağlık problemlerini tetiklemede... Anlayacağınız, hangi siyasi parti yerel yönetimlerde görev alsa aynı rant işi devam etmekte... Para babaları, burjuva zenginler ve bürokrasinin zengin ettikleri, herkes, tüm şehirlerimize  kıymıştır...
İstanbul, Ankara, İzmir gecekondularca işgal edilmiştir... Bu dönemin belediye başkanları da sosyal demokrat kişilerdi... Ankara ve İstanbul uzun yıllar, burjuva elitlerine hizmet eden bir yönetim içindeydi. Şimdi, sadece Ankara daha toplumcu bir yapıda yönetiliyor... Diğer şehirlerde talan, vurgun ve rant devam etmektedir... Mesela, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı'nın gayrimenkul mal varlığı ne kadardır Açıklasa da öğrensek... Yine İstanbul Anadolu yakasının bir belediye başkanının eşi Ana Muhalefette milletvekili... Bu milletvekili ve ailesinin mal varlığı da gündeme gelmeli...
Önümüzdeki dönem, haksız elde edilmiş malların nasıl biriktirildiği konusu çok konuşulacaktır, derim. Ben, sadece Ana Muhalefette olanları yazdım... Bir de,bir politikacının, o zat, Ankara'yı parsel parsel sattı beyanına bir cevap alamadık...
Bizde, siyaset kurumu kirlenmiştir... Tam temizlenme olmadan toplum mutmain olamıyacaktır...
Biz, sosyal demokrat, çok Müslüman yerel yönetici değil, ahlaklı ve mal varlığına yeni mal varlığı katmayacak yönetici seçmeliyiz...
Bir de, siyasi parti liderlerinin vatandaşa zorla seçtirttiği yerel yöneticilerin topluma bir faydasının olmadığını da, artık görelim...
Yine, 10 Aralık Hareketi'nin Türkiye'yi dizayn etmesine fırsat vermemek gerek...
Yerel yönetimlerin, laftan çok icraatını görmek isteriz. Hem İstanbul hem de İsparta örnekleri bizim üzülmemize sebep olmuştur...
Liyakatsiz, tecrübesiz, başını yukarıya kaldırmış talimat bekleyen yöneticilerle Türkiye yönetilemez...
Türkiye'nin her yerinde, Türk Milletini seven ve onun hadimi olacak, ben Türk'üm diyecek ve bu coğrafyadaki herkesi kucaklayak kişileri bulup seçmeliyiz... Bu vasıflara sahip binlerce insanımız var... Onları tüm kamu kurumlarında görevlendirmeliyiz, derim...
Bence, Türkiye her kademede irtifa kaybetmekte...
Çözüm Erdemli kişileri iş başına getirelim, derim...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
 
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...