Ayvacık ilçesine bağlı Tuzla köyü gelişmeye devam ediyor. Hem eski tarihi hem de jeotermal kaynaklarıyla önemli bir merkez olan Tuzla köyü son yıllarda yaptığı projelerle Marmara’nın sera başkenti olma yolunda ilerliyor. Köy muhtarı Necmi Ceylan, ‘’Tuzla Bölgesi Sera üssü olarak ilan edildi’’ dedi.

Tarih Boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Çanakkale’nin tarihi kadar eski olan bir başka bölgesi ise Tuzla Ovası. Bereketli topraklarında yetiştirilen ürünlerle her dönemde ticaret üssü olmayı başaran Tuzla Köyünde, Son olarak, köyün altında bulunan jeotermal enerji ile ısıtılmış seralarda tarım ürünleri üretilmeye başlandı. Domates, Bakla başta olmak üzere tarım ürünü çeşidinin bol olduğu Tuzla Köyünde Jeotermal ısıtması ile yapılacak seracılıkta önemli bir merkez olması bekleniyor. Tuzla Köyü muhtarı Necmi Ceylan köyün projeleri hakkında gazetemize açıklama yaptı.  

Tuzla Köyünde yapılan çalışmalar hakkında Bilgiler veren Tuzla Köyü Muhtarı Necmi Ceylan Yaptığı açıklamada, Tuzla’nın tarihten süre gelen gelişimine değinerek “Çanakkale’mizde yer alan Tuzla çok eski bir coğrafyaya sahip.  16. Yüzyıldan bu yana ticarette önemli bir merkez olan Tuzla Tüm Türkiye’de bilinen bir yer.   Eski tarihte yani yaklaşık 600 yıl önce Çanakkale il olurken Biga ile beraber Tuzla’da sancak olmuştur.  Yani Ayvacık, Ayvacık olmazken Tuzla Çanakkale’nin eski bir ilçesiymiş.  Tuzla Bölgesi ticaretle uğraşan bir bölge.  Eski dönemlerde Palamut ve tuz üzerine bu bölgede ticaret yapılmış.  Tuzlaya bağlı olan Kösedere’de eşeklerle develerle bundan 500-600 yıl önce ticaret yapılıyordu.  Bu dönemlerde Tuzla, Türkiye’de ticareti ile önemli bir yere sahip olmuştur.  Şu anda sadece geriye tarım kalsa da Tuzla bir dönem en önemli ticaret merkezi olmuştur” dedi.  

‘’SERACILIK DA YAVAŞ YAVAŞ GELİŞİYOR’’
Muhtar Necmi Ceylan “Tuzlanın şu andaki geçim kaynağı hayvancılık, tarım ve zeytincilik var. Tuzla’da taze fasulye ve Domates ağırlıklı olmak üzere yaz ve kış mahsulleri üretiliyor. Birkaç yıldan beri de seracılık köyümüzde başladı.  Seracılık da yavaş yavaş gelişiyor. Bu seraların ısıtılması için de jeotermal kuruldu köyümüzde.  Kurulu seraların yanı sıra 2 bin 5 dönüme daha jeotermal sera kurulacak.  Çiftçilerimiz de seralaşmaya başladı ve seralaşma da baya bir yaygınlaştı.   Ancak Bölgemizin en büyük geçim kaynağı Tarım ve hayvancılık” diye belirtti.

‘’TAZE FASULYE İLK OLARAK TUZLA KÖYÜNDE YETİŞİYOR’’
Muhtar Ceylan  “Burası Kuzey Egenin en sıcak bölgelerinden bir tanesi.  Çanakkale Merkez İle aramızdaki mesafe 90 kilometre  ancak Çanakkale’deki bir bahçede ekilen domatesin  verim vermesi ile burasının verim vermesi arasında  20 gün ile bir ay arasında değişiklik gösteriyor.  Burası denize biraz daha yakın olduğu için havası İzmir havasını andırıyor.  Bölgede turfanda sebzeler ve meyveler yetiştiriliyor.  Turfanda Şeftali mesela Tuzlaya bağlı Babadere ovasında yetiştiriliyor.  Sezonun ilk fasulyesi Çanakkale Bölgesinde, hatta bütün Marmara Bölgesinde  taze fasulye ilk olarak Tuzla Köyünde yetişiyor.  Aydın ve İzmir ile aynı sıcaklıkta olmamıza rağmen yine sezonun ilk domatesi Tuzlada yetiştiriliyor. Bu domatesler, İstanbul, Bursa, İzmir Balıkesir başta olmak üzere  Domates Tuzla’dan gidiyor” şeklinde konuştu.  

ATA SPORU DEVE GÜREŞLERİNDE İDDİALIYIZ
Üretimin yanı sıra Kültürel faaliyetlerinin de yapıldığı Tuzla Köyünde özellikle Deve güreşlerinde adından söz ettiriyor.  Bölgede yapılan en iddialı güreşlerin  Tuzla’da yapıldığını belirten ve kültürel aktiviteler hakkında bilgiler veren Muhtar Necmi Ceylan  “Tuzla’da bir çok projenin yanı sıra  kültürel faaliyetlerimiz de oluyor. Örneğin bölgemiz bir Yörük bölgesi.  Bizler de Yörük kültürüne sahip olarak   200-300 yıldan beri gelen bir gelenek var.  O d Deve Güreşleri geleneğidir.  Bunun yanı sıra her yıl gerçekleştirdiğimi köy hayrı var.  Ege Bölgesindeki atalarımızın bize bıraktığı bu mirasları bu yıl Koronavirüs nedeni ile gerçekleştirmesek de her yıl geleneklerimizi devam ettiriyoruz.  Benim de devem var ve deveyi güreştiriyorum.  Ben kendim ayrıca sahalarda cazgırlık yapıyorum. Deve güreşi konusunda iddialıyız. Geçen Sene Yaptığımızsa   çok güzel bir ağamız vardı ve yoğun katılımla çok güzel bir kaynaşma oldu.  Çevredeki vatandaşlarımızla beraber dostluk ve dayanışma içerisinde çok güzel iki gün yaşadık.  Yoğun bir katılımın olduğu deve güreşlerinde adeta festival havası yaşadık.  Bu yıl Koronavirüs nedeni ile gerçekleştiremedik. Ancak bir sorun olmazsa ata mirası kültürel spor ve aktivitelerimizi gelecek sene devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.

‘’DEPREMDE ZARAR GÖREN TOPLU KONUTLARIMIZ DAHA YAPILMADI‘’
2017 yılında Ayvacık’ta etkili olan deprem günlerce etkisini sürdürmüştü. Köyde yaşayan vatandaşların etkilendiği depremde birçok ev de hasar görmüştü. Hasar gören evlerin yerine konteyner evler yapıldı.  Yapılan Konut çalışmalarına da değinen Muhtar Necmi Ceylan “2017 Şubat’ında yaşanan deprem bizleri çok etkiledi.  Bu deprem Ayvacık civarında çok etkili oldu.  Yukarı Köy, Tuzla gibi diğer köylerimizde de depremi fazlasıyla hissettik.  Depremde zarar gören toplu konutlarımız daha yapılmadı.  Bazı Vatandaşlarımız 4’üncü seneye girmemize rağmen hala konteynerde yaşıyor.  Depremde zarar vatandaşlar evlerini aynı yere istedi ve AFAD’da onları şu anda tespit etme aşamasında.  Toplu konutlarımız ise daha yapılmadı. Geriye dönecek olursak depremde çok darbe aldık.  Yaklaşık 140 tane ağır hasarlı binamız var.  Bunun 50 tanesi ahır ve metruk olsa da  90 tane darbe alan ev mevcut köyümüzde” açıklamasında bulundu.  

‘’TUZLA’DA JEOTERMAL ENERJİ ÜRETİLİYOR’’
Yıllardır ticarette ev sahipliği yapan Tuzla köyü son birkaç yıldır Bölgenin en iyisi olma yolunda adımlar atılıyor. Bu adımlardan birisi de Jeotermal enerjisine bağlı olarak ısıtılmış seralarda tarım ürünleri üretilmesi. Domates, Bakla başta olmak üzere tarım ürünü çeşidinin bol olduğu Tuzla Köyünde Jeotermal ısıtması ile yapılacak seracılıkta önemli bir yer olacak. Jeotermal ısıtmasına bağlı olarak kurulacak Seralarla belli bir süre Sonra Tuzla Köyü’nün Marmara’nın Sera Üssü olacağını da belirten Muhtar Necmi Ceylan  “Tuzla Köyünün en önemli kaynaklardan bir tanesi de Jeotermal sularının olması. Yer altından çıkan sıcak su ile birkaç yıldır farklı projeler gerçekleştiriyoruz.  Yer altından çıkan sıcak su ile Tuzla’da Jeotermal enerji üretiliyor.  Tuzla Merkezde kurulan, Tuzla Jeotermal Enerji,  Ondan sonra kurulan MKN Enerji var,  Tuzla civarında da iki tane enerji santrali mevcut.  Projelerimizden bir tanesi de Jeotermal Enerjiden seraya geçiş.  Jeotermal Enerjilerin de bize desteği olursa bölgemiz seracılıkta da önemli bir adım atmış olacak.  Bölgemizden çıkan sıcak sularla jeotermal enerjisi üretilebiliyor.  Tuzla Bölgesi Sera üssü olarak ilan edildi.  Jeotermal santrallerin bize ne kadar desteği olur şu anda kestiremiyoruz ama 10 yıl içerisinde Tuzla bir küçük Antalya olma yolunda ilerliyor.  Eğer istediğimiz projeleri gerçekleştirebilirsek ve bize destek verilirse Tuzla, Marmara Bölgesinin sera Başkenti olabilir” diye ifade etti.

‘’BÖLGEMİZİN ÜÇTE BİRİ ZEYTİN’’
Bölge’de sadece tarımın değil Zeytinciliğin de yapıldığını belirten Muhtar Necmi Ceylan  ‘’Tarım ve Hayvancılığın yanı sıra bölgemizde yetiştirilen bir diğer ürün de Zeytin ve köyümüzde zeytin fabrikası da mevcut.  Tuzla ovasındaki tarımın yanı sıra bölgemizin üçte biri zeytin.  Ancak buradaki zeytinlerden genellikle sofra değil de yağ üretilir.  Tarımla bir kesişimi olmasa da bölgemizde zeytincilik de mevcut” dedi.

MURAD HÜDAVENDİGAR CAMİİ RESTORE EDİLİYOR
Muhtar Necmi Ceylan  “Bizim tarihten gelen bir mirasımız ise Murat Hüdavendigar Cami. Bu camimiz 13’üncü yüz yılda yapılmış bir cami.  Tarihi Camimiz birkaç yıl önce depremden darbe gördü ve şu anda restorasyon çalışması gerçekleştiriliyor.  Camii çok eski bir yapıya sahip olduğu gibi Camiinin önünde hazire dediğimiz bir mezarlık da var.  Osmanlılar Döneminde inşa edilen ve Murat Hüdavendigar ismi verilen bu camide biz de vatandaşlar olarak ibadetlerimizi gerçekleştiriyorduk.  Vakıflar  Müdürlüğünün başlattığı çalışma ile restore ediliyor yaklaşık iki yıllık işi kaldı” ifadelerinde bulundu.  

‘’DEPREMDE KAPLICALAR AĞIR HASAR GÖRDÜ’’
Ceylan, “2019’yılında seçildik ve Muhtarlık görevine ilk defa başladık.  Bizim en büyük projemiz de kaplıcaları yeniden hizmete açmak.  Dağların arasından çıkan doğal ve sıcak sular direkt kaplıcalara taşınıyor.  Ancak Özellikle 2017 yılında yaşadığımız depremde kaplıcalar ağır hasar gördü.  Muhtarlığımızın bütçesi zayıf olduğu için bazı görüşmeler yaptık ve yeniden açılması için bekliyoruz.  Göreve geldiğimiz gün hedefimiz olan tarihi termal kaplıcamızı bölgemize yeniden kazandırmak için çalışacağız ve bu tarihi kaplıcayı Tuzlamıza yeniden kazandıracağız”  şeklinde konuştu.

‘’DOĞAL SİT EV YAPMAMIZDAKİ EN BÜYÜK ENGELLERDEN ‘’
Köyün en büyük Sorunu olan Doğal sit alanının çıkardığı zorluklara da değinen Muhtar Necmi Ceylan  sorunun halledilmek üzere olduğunu da belirterek “Köyümüzde yıllardan beri bir sorun var.  Doğal sit alanı sorunumuz var ve bu doğal sit ev yapmamızdaki en büyük engellerden bir tanesi. Evlilik çağına gelen gençlerimize bu doğal sit alanından dolayı ev yapamadığımız için göç veriyoruz. Eğer bu sorunumuz çözülebilirse Tuzla Köyü hiç göç vermeyecek.  Normalde Tuzla Köyü göç veren bir yer değil göç alan bir köy.  Çünkü Tuzla, fabrikaların olduğu, jeotermal enerjisinin olduğu, en önemlisi tarımın olduğu bir köy.  Dolayısı ile  köy olarak göç veren bir bölge değiliz ama bu doğal sit alanından dolayı gençlerimiz ev yapamıyor.  Sit alanının kaldırılması için bir yıl önce bir komisyon kurduk burada ve sit alanları tartışıldı konuşuldu ve şu anda sitin kaldırılma aşamasına geldik” dedi.
 
Hülya Öz