Mucizelerle dolu bir salı gününden tüm gönül dostlarıma sevgilerimle diyorum..
Sevgili gönül dostlarım bazen bazılarıyla konuşmaya çalışırsa anlaşmaya çalışırsın ama ne yaparsan yap bir türlü frekansını uyduramazsın. hatta uyduramamakla kalmaz bir de tartışma bile çıkabilir.
Her tartışma ayırdığınız zamana, enerjinize ya da huzurunuza değmez.
Fikir kavgasına girmeden önce durun ve kendinize sorun: bu kişi kendi bakış açısının ötesini görecek duygusal ve zihinsel olgunluğa sahip mi?
Cevabın hayır ise, belki de ısrar etmek, gözlerini açmayı reddeden birine renkleri anlatmaya çalışmak gibidir.
??Sağlıklı iletişim, farklı bakış açılarını dinlemeye, yansıtmaya ve değerlendirmeye istekli iki tarafı gerektirir. Bu başarısız olduğunda diyaloglar kalp kırıcı bir monologa dönüşüyor. Tartışmalar sunabilirsin, gerçekleri getirebilirsin, sabırla anlatabilirsin, ama diğerinin anlayacak açıklığı yoksa, hepsi boşa gider. Daha kötüsü: bu mücadeleden yorgun, hayal kırıklığına uğramış ve hatta kendi berraklığınızdan şüphe ederek çıkabilirsiniz.
Size bir şey söyleyim mi ?
Huzurunuza değer verin. Çünkü bazen
tartışmanın büyümesini değil kazanmasını isteyenler var. Bir hatayı kabul etmek egoya ölümcül bir darbeymiş gibi kendi inançlarına yapışan insanlar. Israr ederek ne elde ediyorsun? Sessizlik genellikle en iyi cevaptır.
Tartışmamayı seçmek zayıflık değil, bilgelik anlamına gelir. Kimseye bir şey ispat etmek zorunda değilsin, hele de kendi yansımasının ötesine bakmak istemeyenlere.
??Hayatınıza bir şeyler katan yapıcı diyaloglar ve etkileşimler için enerjinizi korumak bir kendini sevme eylemidir. Ne de olsa huzurunuz paha biçilemez ve zamanınız anlamsız tartışmalara harcanmayacak kadar değerli.
Kısacası sevgili gönül dostlarım
Biriyle tartışmadan önce kendinize sorun:
Acaba bu kişi kavramı farklı bir bakış açısını anlayacak kadar zihinsel olarak olgun mu?!
Çünkü değilse, bir anlamı yok ve zamanını boşa harcıyorsun.
Boş ver canım hiç kendini yorma..!
Sevgi ve minnetle
Sizi seviyorum..
Sizi seviyorum…
Sizi seviyorum….,