.

Adı lâzım değil,bir profesör" Çanakkale Muharebelerinin İki Yüzü" adlı bir yazı kaleme almış. İlk okuduğumda bu kadar yanlış yapmak için gerçekten profesör olmak gerekir ,dedim.
Yazının tamamında bir - iki yanlış olsa ,gülüp geçerdim; fakat,öyle zırvalamalar var ki kendimi tutamadım. Böyle ademler için ,Bizim Reis( Prof. Dr. Vahit Türk) çok güzel bir şey söyler ki,merak edenler ona sorsun ,derim...
Neyse...
Bu yazıları,hani Yunus Emre,dergâha eğrilik girmesin ,diye dağdan hep doğru odun taşımış ya! İşte biz de Çanakkale Savaşları ve kahramanlarına eğri bir şey söylenmesin ,diye yazdık...
Gerçek bilim adamı ve dostlarımı tenzih ederek, bu zata ,her paragrafı için cevabını yazıyorum...
Bu yazıları Alanı anlatan ,Alan Kılavuzları ve gerçek Çanakkale Dostları öncelikle okusun isterim.
" Çanakkale bir yedek subay harbidir. Sultan Hamid zamanında yetiştirilmiş on binlerce yüksek tahsilli delikanlının hayatına mal olmuş,şehit, yaralı sakat ve kayıpla, zayiat 250 bini bulmuştur."
 
******
"Çanakkale bir yedek subay harbidir ." sözü yanlıştır. Bizim 2500 kadar iyi yetişmiş komutanımız vardı. Bu savaş için asker sayımıza göre 7500 kadar subaya ihtiyaç vardı. Bu açığı kapatmak için üniversite mezunu veya üniversitede okuyan Türk Çocukları'ndan bir kısmını askere aldık. Bunları ,İstanbul'da eğitime aldık ve sonra buralardan mezun olanları da Subay Namzeti olarak,Bölüklerin içinde,Takım Komutanı olarak görevlendirdik.
Bunlar sokaktan toplanmış ve cepheye sürülmüş insanlar değildir. Bu kahramanlar, dünya ahvalini ve Balkan Facialarını görüp işittikleri için, en kıymetli varlıkları olan canlarını ,bu vatan için,din için, bayrak için, namus için seve seve vermişlerdir.
Ha! Çanakkale askeri bu işi rütbe ve madalya almak için yapmamıştır.( Bu konularda,Çanakkale Askerine Rütbe Gerekmez ve Minik Ömer kitap ve hikayelerini okumanızı salık veririm.)
Bizim ,1. Dünya Savaşı'nda, Alay Komutanı seviyesinde ve daha üst birliklerde görev alan ,Komutan sayımız 747 kişidir.( Bakınız,Birinci Dünya Savaşı' na Katılan Alay ve Daha Üst Kademedeki Komutanların Biyografileri,Dr. Hülya Toker,Uzman Nurcan Aslan, Genel Kurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, 1.-2.-3. Cilt,Ankara-2009)
Bunlar, piyade, topçu,süvari olarak sınıflandırılmaktadır.
Jandarmaya ayrılmış komutanlarımız da vardır.
( Bursa, Gelibolu, Beyoğlu Jandarma Taburları gibi.)
Yine, bu savaşlarda görev yapmış doktor subaylarımız bu listeye dahil değildir.( Burada da en önemli Doktor Komutanımız Behçet Sabit Erduran'dır.)
Çanakkale' de savaşan Alay Komutanımız 130 kadardır. Bu alay komutanlarımız toplamda 68 alayın komutanlığını yapmıştır.(64 Piyade Alayı, 4 Mürettep Alay)(On Yıllık Harbin Kadrosu, İsmet Görgülü,TTK Basımevi ,Ankara-1993)
Bu alay komutanlarından 15 tanesi şehit düşmüştür. Alay sayısına göre oran neredeyse % 25 seviyesindedir. Bu hemen hemen tüm ünvanlar için geçerlidir. Bu yüzden , bu savaşı bir yedek subay savaşı olarak nitelemek, subaylarımıza bir hakarettir. Tüm komutanlarımız görevlerini layıkıyla yapmıştır.
Savaş, vatansever duyarlılığı olan her Türk Gen çi' nin cepheye koşmasıyla kazanılmıştır.
Biz bu askerlerin tamamına Mehmetçik diyoruz.
Bu askerler arasında ayırım yapmayı da, nadanlık olarak görürüz.
Şunu unutmayın ki, Çanakkale' nin arkasında koskoca bir İstanbul vardır. Diğer cephelerde ,arkada bir güç olmadığı için istenen başarı elde edilememiştir.
Çanakkale için, sadece yedek subaylar başarılı oldu. Onlar şehit oldu dersek, görevini mükemmel yapmış olan tüm askerlerimizi, bu üslup rencide eder ki,bu bizi üzer.
Sadece, 23 Temmuz'da Zığındere' den bir kesit...
Harputlu Ömer anlatıyor:
Ömer Çavuş, rast gelen cesetleri gösterek,gene anlatıyordu:
- İşte Yüzbaşı Feyzullah... İşte Yüzbaşı Kazım...
İşte Binbaşı Recep... İşte Teğmen Hamdi... Velhasıl bütün tabur subaylarımız hep şehittir... İçlerinden yalnız üçüncü bölük komutanı Yüzbaşı Atıf ağır yaralı olarak kurtulabilmiştir.
( Çanakkale Kahramanları, Bünyamin Nami Tonka, Boğaz Medya- Çanakkale, Nisan -2013, Sayfa 36-37)
 
Bu adem ve diğerlerine son sözümüz ise,Çanakkale üzerine kalem oynatacakların daha dikkatli olmalarıdır.