İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. İsmail Özer başkanlığındaki ekip tarafından sürdürülen kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Troya Müzesi koordinasyonunda "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında 2025 yılında da devam ediyor.
Kazı alanında elde edilen bulgular, mağaranın yaklaşık 24 bin yıl boyunca Orta Paleolitik Dönem insanları tarafından aktif olarak kullanıldığını ortaya koyuyor. Yapılan stratigrafik analizler ve taş alet buluntuları, yerleşimin yaklaşık 86 bin yıl öncesine kadar uzandığını gösteriyor. Bu uzun süreli kullanım, İnkaya Mağarası’nı Anadolu’daki en önemli tarih öncesi yerleşim alanlarından biri haline getiriyor.
Mağara çevresinde ortaya çıkarılan atölye ve işliklerde çakmaktaşından yapılmış kazıyıcılar, bıçak uçları, keskiler ve çekirdekler gibi çok sayıda taş alet bulundu. Bu buluntular, Paleolitik dönemde burada yaşayan toplulukların ileri düzeyde alet üretim bilgisine sahip olduğunu gösteriyor. Batı bölümünde ortaya çıkarılan yoğun taş kırma alanı, mağaranın bir üretim merkezi olarak da kullanıldığını kanıtlıyor.
İnkaya Mağarası’nın bulunduğu bölgenin doğal kaynaklar açısından zengin oluşu, mağaranın uzun süreli yerleşim yeri olarak seçilmesinin başlıca nedenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bölgede jeotermal kaynaklar, çakmaktaşı yatakları, tatlı su ve yabani yaşam zenginliği bulunuyor. Bu çevresel avantajlar, mağarayı buzul çağının sert koşullarında bile cazip bir yaşam alanı haline getirdiğini ortaya koyuyor.
Paleolitik dönemin göç ve yerleşim ağları aydınlanıyor
İnkaya Mağarası’nda süren kazılar, Anadolu ile Balkanlar arasındaki Paleolitik göç yolları ve kültürel etkileşimler hakkında da önemli veriler sağlıyor. Elde edilen taş aletlerin üretim teknikleri, dönemin insanlarının hem bölgesel kaynakları değerlendirdiğini hem de uzun mesafeli hareketliliğe açık olduğunu gösteriyor.
2025 yılı kazılarında hedef daha derin katmanlar
2025 kazı sezonunda, daha derin arkeolojik tabakalara ulaşılması ve organik kalıntılar, hayvan kemikleri ile yeni taş aletlerin gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. Yapılacak bu çalışmalarla Paleolitik dönemde bölgedeki sosyal yaşam, üretim faaliyetleri ve çevreyle kurulan ilişkiler daha ayrıntılı biçimde anlaşılabilecek.
Atakan Alkış