Konumu, doğası ve verimli toprakları ile Çanakkale birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yer. Bu topraklarda bir çok destan yazılmış. O dönemdeki medeniyetlerden de günümüze kadar gelen bir çok eser de bulunuyor. 5 bin 500 yıllık geçmişe ışık tutan birçok eserin sergilendiği Troya Müzesi'nde Dünya Şiir Günü kapsamında 'Kesintisiz Destan Nöbeti' başladı. Etkinlik kapsamında; gönüllüler tarafından Polyksena Lahti'nin önünde 25 saat boyunca Homeros'un İlyada Destanı'nı okundu.
Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, Dünya Şiir Günü'nde 25 saat boyunca Homeros'un İlyada’sını Troya'da okutacaklarını belirterek, “Yunan edebiyatıyla her ne kadar ilişkilendirilse de bu Çanakkale'nin kıyılarında, İzmir'de, Anadolu'da şekillendirilmiş destanlar. Dolayısıyla da Homeros'un, İlyada'nın sesini duymak demek, Anadolu'yu duymak demek, Anadolu'yu anlamak demek, Anadolu'ya kök salmak demek. Bu sebeple bu yıl ve bundan sonraki tüm 21 Mart' ta Homeros okumaları yapıyor, olacağız ve 25 saatlik bir İlyada okuması hem dünyada hem Türkiye'de de bir ilk olmuş olacak. Bu sabah Troya Müzesi'nin 2'nci katında, Polyksena Lahti'nin önünde sabah 08.30 itibarıyla okumaya başladık. Şimdilerde hemen hemen 6'ncı saate girmek üzereyiz. Gece boyunca da kesintisiz bir okuyucuyla okuma devam ediyor olacak. İlyada nöbeti, Troya Müzesi'nde sürüyor, devam ediyor olacak.” dedi.
TROYA MÜZESİ
Troya Müzesi, Merkez İlçesi’ne bağlı Tevfikiye Köyü sınırları içinde yer alıyor, UNESCO’nun 1998 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldığı, Troya Antik Kenti girişinde. 3.000 m2 sergi salonu, 11.200 m2 kapalı alana sahiptir. İnşasına 2013 yılında başlanılmış, 2015 yılında duran çalışmalara 2017 yılından bu yana devam edilmiş ve 2018 yılı Ekim ayında açıldı.
Müze ziyareti rampadan inerken başlıyor. Rampanın duvarlarında bulunan nişlerde Troya’nın farklı katmanları; mezar taşları, büyük boy heykeller, sahne canlandırmaları ve büyük boy fotoğraflarla anlatılıyor. Müzenin giriş alanı olan, Troas ve çevresini konu alan sirkülasyon bandında ise devam eden sergi katları öncesinde ziyaretçiye bir oryantasyon sağlamak amacıyla arkeoloji bilimi; arkeolojik ve arkeometrik tarihleme yöntemleri, “neolitik, kalkolitik, tunç çağı, demir çağı, höyük, restorasyon, konservasyon” gibi terimler şemalar, çizimler, metinler ve interaktif yöntemlerle aktarılıyor.
Eserler taş (mermer), heykel, lahit, yazıt, sunak, mil taşı, paleolitik balta ve kesiciler vb., pişmiş toprak seramikler, metal kaplar; altınlar, silahlar, sikkeler, kemik obje ve aletler, cam bilezikler, süs eşyaları, bardak, koku şişeleri, gözyaşı şişelerinden vb. oluşmaktadır. Müze bahçesinde, peyzaj ile birlikte taş eserler de, lahit, sütun, steller, sütun başlıkları vb. bütünlük oluşturacak şekilde sergileniyor.
Müzede ayrıca görsel grafik tasarımlarla birlikte diorama (anın veya hikâyenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi) dokunmatik ekran ve animasyonlarla sergi ile anlatımları yapılıyor.
Hasan Sami Er