Biga’yı sarsan cinayetle ilgili katil zanlısının ifadesi ortaya çıktı. Eşini boğarak öldürdükten sonra gömdüğü iddiası ile tutuklanan katil zanlısı F. Yç (32), “Elim ile boğazını hareketsiz kalana kadar sıktım. Hareketsiz kalınca sıkmayı bıraktım. Bu esnada arabayı hareket ettirdik ve Lapseki içinde turlamaya başladık. O esnada yanlış kontrol etmediysem, Saliha'nın nabzı atıyordu. Ancak ölmesini istediğim için hastaneye götürmedim.” dedi.

 

Olay, 16 Şubat'ta Biga ilçesini sarsan olay 16 Şubat’ta meydana geldi. Alınan bilgiye göre;  F. Y. ayrı yaşadığı, boşanma aşamasındaki eşi Saliha Gizem Yıldızhan'ın (30) Lapseki ilçesindeki evinin önüne gitti. Konuşmak istediğini belirterek Saliha Gizem'i otomobile alıp Biga’ya doğru gitti. İkili arasında tartışma çıktı. F. Y., ilk eşinden 2 çocuğu olan Saliha Gizem'i iple boğdu. F. Y., daha sonra cesedi Biga ilçesi Çavuşköy mevkisindeki bir hafriyat alanına gömdü. Saliha Gizem'den haber alamayan yakınları, durumu polise bildirdi.

Çalışma başlatan polis, Saliha Gizem Yıldızhan'ın Lapseki'de bir otomobile binip, F. Y.  ile ilçeden ayrıldığını tespit etti. Harekete geçen ekipler şüpheli F. Y. gözaltına aldı. Sorgu sırasına cinayeti itiraf eden F. Y., cesedi gömdüğü yeri gösterdi. Gösterilen yerde Saliha Gizem’in cesedine ulaşıldı. Cesedi göme sırasında kardeşi Y. Y. da yardım ettiği ifade edilmesi üzerine kardeşi de gözaltına alındı. Bunun üzerine iki kardeş cinayetten tutuklandı.

 

NABZI ATIYORDU

Çanakkale bu cinayetle sarsılırken, katil zanlısı F. Y. nin savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı. 16 Şubat’ta kardeşi ile Lapseki ilçesine emanet araçla gittiklerini belirten F. Y., “Gidiş amacımız, Saliha ile konuşmaktı. Saliha ile konuşup ya boşanmaya karar verecektik ya da evliliğimizi sürdürecektik. Problemlerimiz esnasında konuşurken Saliha bana hitaben 'Seni defalarca aldattım' söylemlerinde bulununca, sinirime hakim olamadım ve cebimdeki saman balya ipini Saliha'nın boğazına dolayıp, sıkmaya başladım. Bu esnada Saliha bana karşı çıkmaya çalışıyordu. Kardeşim Yağız Yıldızhan da kolumdan tutarak beni engelleyemeye çalışıyordu. Kardeşimi ittirerek karışmaması gerektiğini söyledim. Saliha'nın direnmesi esnasında bir ara elimdeki ipi yere düşürdüm. Bunun üzerine elim ile boğazını hareketsiz kalana kadar sıktım. Hareketsiz kalınca sıkmayı bıraktım. Bu esnada arabayı hareket ettirdik ve Lapseki içinde turlamaya başladık. O esnada yanlış kontrol etmediysem, Saliha'nın nabzı atıyordu. Ancak ölmesini istediğim için hastaneye götürmedim. Bir müddet sonra öldüğünü fark ettim.

En sonunda Biga'ya doğru yola çıktık. Çavuşköy girişinde sol taraftaki tarlaların kenarındaki su kanalının bulunduğu çukura Saliha'yı çekerek koydum. Yakındaki mezarlıktan almış olduğumuz kazmalarla üzerini moloz ve toprak ile kapattık. Çünkü kendime gelmeye başlamıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. 22 Şubat, oğlumun doğum günü. O güne kadar yakalanmamak için cesedi saklamaya çalıştık. Doğum gününden sonra kendim teslim olacaktım. Kardeşim Yağız, bu süreçte beni engellemeye çalıştı. Ancak ölüm olayı gerçekleştikten sonra o da korkarak gömülmesine yardım etti. Olay Saliha'nın beni tahrik etmesi sonucu oluşan öfke ile meydana gelmiştir.” dedi.  

KARDEŞİNİN İFADESİ DE ORTAYA ÇIKTI

Kardeşi Y. Y. ise “Köydeki arkadaşından aracını ödünç aldığını, gezeceğini söyledi ve Lapseki ilçesine doğru gittik. Lapseki ilçesine geldiğimizde yengem Saliha Gizem Yıldızhan'ı aradı. Bunun üzerine yengem yanımıza geldi. Ağabeyim ile yengem ön koltukta oturuyorlardı, ben arka koltuktaydım. Aralarında konuşmaya başladılar. Ağabeyim, yengemin kendisini aldattığını ima ediyordu. Yengem ise kabul etmiyordu. Konuşma bu minimalde ilerledi ve şiddeti artmaya başladı. Bir süre sonra ağabeyim, yengemin boğazını sıkmaya başladı. Ağabeyim, daha öncesinde yengemin astım hastası olduğunu söylemişti. Ben de bu nedenle müdahale etmek istedim. Ayırmaya çalıştığım esnada ağabeyim bana tokat atıp, vurdu. Bunun üzerine ben de 'Ne haliniz varsa görün' diyerek koltukta oturup, beklemeye başladım. Ağabeyim yengemin boğazını uzun bir süre eliyle sıktıktan sonra cebinden çıkardığı örülü vaziyetteki balya ipini yengemin boğazına doladı ve tekrar sıkmaya başladı. Yengem hareketsiz kaldıktan sonra 'öldü' diyerek arka koltuğa benim yanıma koydu. İlk başta korktuğum için müdahale edemedim. Akabinde şoka girmiştim, ne yapacağımı bilmiyordum. Araç ile dolaştıktan sonra Biga ilçesine geldik. İlk başta yengemin cesedini köprüden çaya atmak istedik. Ancak yengem çok kilolu olduğundan kaldıramadık. Bunun üzerine Çavuşköy'deki tarlaların yanındaki su kanalı için açılmış çukura attık. Üzerini de molozlar ve toprak ile kapattık.” dedi.

Mehmet Güler