Güzel konumu nedeniyle Çanakkale, tarih boyunca hep yerleşim yeri olarak kullanılmış ve bu yer için çok sayıda savaş yaşanmış. Çanakkale’nin en eski yerleşim yeri ise Troya olarak gösteriliyor. Defalarca işgal edilmiş ve yine inşa edilmiş olan bu bölge dünyanın en önemli antik kentleri arasında bulunuyor. Troy filminin çekilmesi ile beraber burası daha da tanındı.

Homeros’un İlyada Destanı’nda bahsedilen Troya Savaşı’nın yapıldığı yer olarak da bilinen Troya Antik Kenti UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 1998 yılında girmiştir. MÖ 3000 yılına kadar uzanan tarihi geçmişi ile dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri.

 

Troya kuruluş efsanesine göre deniz perisi Thetis ile denizler tanrısı Okeanos’un kızı Elektra, Zeus’un karısı olarak Dardanos’u dünyaya getirmiştir. Dardanos’un oğlu Tros, Truad adlı kenti, onun oğlu İlus da Troya kentini kurmuştur. Troya’da 1871 yılından itibaren yapılan kazılar, kentin tarihi boyunca defalarca kurulup yıkıldığını ortaya koyuldu. Dokuz kent katmanının yanında kırk iki yapı katı ortaya çıkarıldı.

 

MÜZE YAPILDI

Çanakkale merkez ilçesine bağlı Tevfikiye köyünün batısında, Hisarlık Tepesinde bulunan Troya Antik Kenti’nin giriş kısmına ise Troya Müzesi yapıldı. Tevfikiye Köyü sınırları içinde yer alan, UNESCO’nun 1998 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi’ne aldığı, Troya Antik Kenti girişinde yer alıyor.  3.000 m2 sergi salonu, 11.200 m2 kapalı alana sahiptir. İnşasına 2013 yılında başlanılmış, 2015 yılında duran çalışmalara 2017 yılından bu yana devam edildi ve 2018 yılı Ekim ayında açıldı.

 

 

Müze ziyareti rampadan inerken başlıyor. Rampanın duvarlarında bulunan nişlerde Troya’nın farklı katmanları; mezar taşları, büyük boy heykeller, sahne canlandırmaları ve büyük boy fotoğraflarla anlatılıyor. Müzenin giriş alanı olan, Troas ve çevresini konu alan sirkülasyon bandında ise devam eden sergi katları öncesinde ziyaretçiye bir oryantasyon sağlamak amacıyla arkeoloji bilimi; arkeolojik ve arkeometrik tarihleme yöntemleri, “neolitik, kalkolitik, tunç çağı, demir çağı, höyük, restorasyon, konservasyon” gibi terimler şemalar, çizimler, metinler ve interaktif yöntemlerle aktarılıyor.

Eserler taş (mermer), heykel, lahit, yazıt, sunak, mil taşı, paleolitik balta ve kesiciler vb., pişmiş toprak seramikler, metal kaplar; altınlar, silahlar, sikkeler, kemik obje ve aletler, cam bilezikler, süs eşyaları, bardak, koku şişeleri, gözyaşı şişelerinden vb. oluşmaktadır. Müze bahçesinde, peyzaj ile birlikte taş eserler de, lahit, sütun, steller, sütun başlıkları vb. bütünlük oluşturacak şekilde sergileniyor.

 

Müzede ayrıca görsel grafik tasarımlarla birlikte diorama (anın veya hikâyenin ışık oyunlarının da yardımıyla üç boyutlu olarak modellenmesi) dokunmatik ekran ve animasyonlarla sergi ile anlatımları yapılıyor.

Daha önce şehir merkezinde bulunan Çanakkale Arkeoloji Müzesi eserleri de Troya Müzesi’ne taşındı. Öte yandan Troya antik kentinden çıkartılan bazı eserler de burada sergileniyor.

GİRİŞ 600 TL

Özellikle soğuk havalarda ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri de bu müze. Müzenin girişi ise 600 TL. Burada giriş için alınan biletle aynı zamanda Troya Antik kentine de giriş yapılabiliyor. Giriş ücretinin çok fazla olması nedeniyle bazı ziyaretçiler kapıdan dönmek zorunda kalıyor.

 

MÜZE KÖYE DEĞER KATTI

 

Troya Antik Kenti’nin keşfedilmesi ve ardından Troya Müzesi’nin yapılması ile burada bulunan Tevfikiye köyü de çok gelişti. Troya kazı alanına girerken yanından geçerken, bir tarafta Tevfikiye, bir tarafta Çıplak Köy bulunuyor.  Troya ziyaretlerinizde Yaşayan Son Troyalılar’ın köylerini ziyaret etmeye ne dersiniz? İşte Son Troyalılar’ın yaşayan iki köyü; Tevfikiye Köyü (Arkeo-köy) ve Çıplak Köy (Etno-köy)

 

2018’de “Troya Yılı” ilan edilmesi, Troya’yı yeni nesil ile tanıştırmış ve bölgede olan çalışmaların artmasını sağlamıştı. Bu bağlamda Troya Müzesi, ziyaret edenleri kendisine hayran bırakan binasının şeklinden sergilenen eserlere kadar, her metre karesi üzerinde düşünülmüş, emek verilmiş bir şahaser olarak karşımıza çıkıyor. Artık kazı alanındaki meşhur “Truva Atı” fotoğraflarının eklendiği gezi anılarına, dünyanın en güzel müzeleri arasında gösterilmiş olan, Troya Müzesi hatıraları da eklenmeye başlandı. Böylelikle Troya kazı alanı ve çevresi daha cazibeli bir yer haline geldi. Ama bu yeterli miydi?

Troya kazı alanına girerken uğraması gereken iki köye uğranılması gerekiyor.Bunlardan biri Tevfikiye, biri de Çıplak Köy. Tefikiye köyünde başlatılan çalışma ile köy Arkeo-köye dönüştürüldü. 2018 yılında köyde yol, su, elektrik altyapısının iyileştirilmesi, sokak aydınlatmaları, köylerin dış duvarlarının Troya Antik Kentini anımsatan bir biçimde dış cephe kaplaması ile yenilenmesi çalışmaları yürütüldü.

Çanakkale Valiliği ile Opet arasında 21 Kasım 2017 tarihinde imzalanan protokol ile başlayan ve üç yıl süren bir proje kapsamında köy kahvesi, düğün salonu ve sağlık ocağında “Troya 6” dönemi konseptine göre mimari yenileme çalışmaları yapıldı; düğün salonu müze ve kültür sanat merkezine dönüştürüldü; tarihî köy camisi yenilendi; meydan seyir yerine İlyada destanından karakterlerin büstleri (Sarpedon, Priamos, Paris, Helen, Hektor, Homeros, Akhilleus, Agememnon, Aias,Patroklos, Odysseus), köy meydanına Mustafa Kemal Atatürk ve Fatih Sultan Mehmed heykelleri yerleştirildi. Bu proje kapsamında ayrıca okul binası pansiyona dönüştürüldü; Antik Yunan-Roma dünyasının peynir tatlısı "Globi"nin Çanakkale otel ve lokantalarında "Çanakkale Troya Tatlısı" olarak sunulması için çalışmalar yapıldı.

Köy meydanaı yeniden oluşturuldu. Ardından buraya köye yeni heykeller yapıldı. Köylerin duvarları düzenlendi ve renklendi. Ayrıca köylüler yöresel ürünlerini yapıp burada satıyor. Burada yöresel yemeklerin bulunduğu lokanta ve kahvaltı yerleri de var.

 

 Mine Yel