Boğaz Medya canlı yayınında Ogün Ünal’ın konuğu olan Çağlayan EYT’nin yasalaşması ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çağlayan, “EYT'de artık beklenen son aşamada gerçekleştirdi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde önceki akşam yasalaşarak EYT düzenlemesi Cumhurbaşkanı'nın imzasının ardından Resmi Gazete'de yayınlandı.
Başkanım gerçekten de çok ciddi derecede uzun, zorlu bir mücadele ile çıkıldı. Evet. Ve bugün akşam itibariyle artık itibariyle de o gece yarısında da bekleyenler biz bekledik. Aynen bekleyenler oldu. Sabah öğrenenler oldu. Evet. Bir de sabah öğrenenler Türkiye'nin dört bir ilinde SGK binalarına koştular. Evet. Emeklilik işlemlerini başlatması için zaten televizyonlarda da sık sık gördük bir şeyleri. Ciddi yoğunluk var SGK'larda. Dolayısıyla ben aslında konu ortaya çıktığında çok da fazla inanılmayan evet. Ya ne kadar mücadele etse de hani bu artık yasak değişmez. Bu böyle gidecek. Yani iki ila on yedi yıl kayıplar vardı biliyorsunuz.
Bugünden düne baktığımız zaman inanın muazzam bir mücadele Var. İnsan üstü uğraşı gerektiren bir mücadele gerçekleştirdik. Bunda en önemli sebeplerden biri de genel başkan, federasyon başkanı Gönül Boran Özüpak'tır. Bunun hakkını hiç yiyemeyiz. Kendisine de yine buradan teşekkür ediyorum. O azmiyle mücadelesiyle bu davayı hep ulusal bazda diri tutmayı başardı. Evet. Bizler de gerekli desteği her zaman verdik. Vermeye de devam edeceğiz.
Şimdi geçmişteki süre geldiğimiz zaman çok uzun süreceğini biliyorsunuz. Ben şunu demek istiyorum. Çünkü bu kolay bir mücadele gelindi ama bunun çok öncesinde çok ciddi Çanakkale'deki yapılanma sürecimiz var.
Arkadaşlarla tanışma sürecimiz var. Daha sonra İstanbul'daki toplantı, İzmir'deki, Bursa'daki, Çerkezköy'deki, sayarak bitiremiyorum. İstanbul'daki büyük mitingler Ankara'da meclis görüşmeleri, say say bitmiyor.
Yerelde siyasilerle görüşmeler, sivil toplum kuruluşlarıyla, sendikalarla, odalarla görüşmelerimiz yani bir de arayabiliyorsunuz Pandemi girdi. O dahi biz mümkün mertebe hep gündemde tutmak için uğraştık.
Geriye dönüp baktığımızda demek ki doğru zamanda doğru işler, doğru açıklamalarla bu işi başardığımız görünüyor. Şimdi önceki akşam gene gece yarısına kadar ben de takip ettim. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki bu düzenleme düzenlemeyi yasalaştı. Oyla oylandı ve kabul edildi. Yasa geçti.
Yıllardan beri kırmadan, dökmeden, hakaret etmeden, bize hakaret edildi. Biz etmedik. Bize birçok algı Sabır var. Tabii ki gelindi. Biz hiçbir şekilde ııı onların kötü bir şekilde cevap vermedik. Biz sadece dedik ki bu bizim anayasal hakkımızdır. Bir kanun yeri aleyhte işletildi.
Anamızın ak sütü gibi helaldir dedik. Yetkili mercilere sesimizi duyurmak için yıllarca bu cenderenin içerisinde uğraştık. Ve bugün itibariyle işte Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla birlikte bu yasa
Sadece 1999 öncesi yaş olayı iade edildi emeklilikte yaşa takılanlara. Bakın doksan dokuz öncesi primler kadın erkekte beş bindi. Kısmi emeklilikte üç bin altı yüz beş bin dört yüz şartı vardı. Sigorta ve Bağ-Kur olarak. Elli elli beşti. Şu an yaş konusunda o da değişmedi. Yani var kısmı yemektelik ama elli sekiz altmış olarak söylüyor. Yani doksan dokuz öncesi ııı şartlara dönülmedi. Doksan dokuz öncesi dönülen şartlar sadece yaş meselesi. Işte o hani kademeli prim diyorlar ya. Evet. Beş binle beş bin dokuz yüz yetmiş beş arasında. E dünden bugüne yapılan açıklamalarda beş bin olacağı ııı Twitter'larda sosyal medyada, grup başkan vekilleri tarafından da ifade edilince tabii bazı vatandaşlarımız bu borçlanmaları yaptılar doğum borçlanması lazım.
Askerlik borçlanması. Şimdi tabii onların bir mağduriyeti var bu konuda. Ben şunu buradan ifade etmek istiyorum. Hak mağdurları davalarına sahip çıktığı sürece bana şimdi soruyorlar ne olacak diye bundan sonra. Evet. Hak sahipleri, mağdurlar. Bu sadece prim mağduru staj mağduru veya işte aylık bağlama oranı mağduru mağduru değil. Genel anlamda söylüyorum.
Davalarına, haklarına sahip çıktıkları sürece bizlere de verdikleri sürece biz zaten mücadeleyi bırakmamız söz konusu değil. Bakın işte bu mücadele devam edecek, federasyon devam edecek. Biz burada Çanakkale'de devam edeceğiz, etmek zorundayız. Neden? Aylık bağlama oranlarından mı bahsediyorsunuz? Evet. Iıı şu an en düşük emekli maaşı beş bin beş yüz lira, asgari ücret, sekiz sekiz bin beş yüz lira. Şimdi mücadele etmeyeceğiz de ne yapacağız? Buradan ben bütün ııı arkadaşlarımıza ııı kaderdaşlarımıza sesleniyorum. Evet keşke tam anlamıyla her zaman şunu tastamam haklarımızı istiyoruz diye ifade ediyorduk ve her zaman bunu söyledik. Her zaman bunu ifade ettik. Ama maalesef yasa bu şekilde geldi ve çıktı.
Diğerleri yani bu saymış olduğum şeyler bu başarıyı gölgeleyemez, gölgelememeli. Bunu ifade etmek istiyorum. İlk önce bunu hep beraber bugünü yaşayacağız. Yarın itibariyle de nerede problem var? Nerede sorun var? Nerede kalmıştık deyip hadi arkadaşlar çayı demleyelim bir daha diyerek yeni bir vizyonla yeni bir çalışmayla, yeni bir enerjiyle tabii ki az önce de ifade ettiğim gibi çok önemli. Hak sahipleri ilk önce inanacak kendi hakkına sahip çıkacak.”

Arzu Baladur