Geçtiğimiz günlerde siyasetin tartıştığı gündem maddelerinden birsi olan, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın ‘’Maalesef bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir.’’ Sözleri büyük bir tartışmaya sebep oldu. Konu hakkında açıklama yapan ADD Genel Başkan Yardımcısı Necmi Akyalçın; ‘’Ünal’ın sözünü ettiği gibi lügatimizi, dilimizi, düşüncemizi yok etmesi sözü, gerçeği yansıtmamaktadır’’ dedi.
Geçtiğimiz günlerden bu yana en çok konuşulan gündem maddelerinden birisi olan, dil devrimi ile ilgili tartışmalar oldu. AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın sözleri üzerine, çok sayıda kesim türk devrimleri hakkında yapılan eleştirel sözlere tepki gösterdi. Tepki göstereneler arasında yer alan birisi de Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkan Yardımcısı Necmi Akyalçın;‘’AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal bir gün önce yaptığı açıklamada: “maalesef bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir.” gibi bir talihsiz değerlendirmede bulunmuştur. Türkler, tarihleri boyunca 4 alfabe (Kiril ile 5) kullanmışlardır. Bugün kullandığımız Latin Alfabesinden Türkçeye uyarlanmış olan alfabemiz öncesinde (1 Kasım 1928’e kadar) yaklaşık olarak 1000 yıl Arap alfabesini kullanan Türklerin Batı kolu/Oğuzca’nın kullanıldığı coğrafyada, yani Anadolu’da emperyalizme karşı yapılmış, onurlu Bağımsızlık Savaşı sonrasında; büyük Atatürk ve yoldaşları 1923 yılında Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuştur. Yokluk ve yoksunlar içinde kurulan yeni Devletin yöneticilerinin yaptığı ciddi araştırmaların sonunda görülmüştür ki; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının %90’dan fazlası okur yazar değildir. Yani, Arap harfleriyle yazılmış bir yazıyı okuyamıyor ve yine aynı alfabeyle meramını anlatabilecek bir yazıyı yazamıyor. Bunun üzerine büyük Atatürk ve yakın çalışma arkadaşları, bir alfabe değişikliğinin, cehaletin yok edilmesi için kaçınılmaz olduğunu görüp 1 Kasım 1928 tarihinde Latin kökenli harfleri dilimizin ses yapısına uyarlayarak Harf Devrimini gerçekleştirmiştir. Geçen 94 yıllık sürecin sonunda da görüyoruz ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının hemen tamamı okur yazar durumdadır.’’dedi.
‘’Bu türden söylemler ise tarihin tozlu sayfalarında yok olup/unutulup gidecektir’’
‘’Bir siyasetçi için de böylesi durumlar büyük talihsizlik olsa gerek’’ diyen Akyalçın; ‘’94 yıl öncesinde okur yazar dahi olmayan insanların Dil Devrimi sonrasında, sayın Mahir Ünal’ın sözünü ettiği gibi lügatimizi, dilimizi, düşüncemizi yok etmesi sözü, gerçeği yansıtmamaktadır. Öyle görünüyor ki, Cumhuriyet sayesinde okuyup taaa Türkiye Cumhuriyet Devlinin yönetim kademelerinin en üslerine kadar gelebilmiş olan Mahir Ünal, bu değerleri içselleştirebilmiş değildir. Kendisinin, Harf Devriminden sonrasını (okur yazar oranları, basılan kitaplar, bilimsel çalışmalar vs vs) gerçekçi bir yaklaşımla tekrar incelemesinin yararlı olacağını düşünmekteyim. Eğer, sayın Mahir Ünal’ın bu tür girişimleri, TSK’ye iftiraların gündeme getirildiği böylesi bir dönemde, gündem değiştirmek amaçlı değilse; kendisinden, bu konuda yaptığı açıklamayı düzeltmesi beklenir. Aksi, toplum vicdanında kendisine olan güven ve inanç konusunda sıkıntılar oluşturabilir. Bir siyasetçi için de böylesi durumlar büyük talihsizlik olsa gerek. Anadolu Aydınlanması ve Çağdaşlaşma olan Cumhuriyet, sonsuza kadar yaşayacaktır. Bu türden söylemler ise tarihin tozlu sayfalarında yok olup/unutulup gidecektir.’’ dedi.
İbrahim Akın KAZANCI