Yıldızkoy, Tuz Gölü, Sualtı Milli Parkı, Peynir Kayalıkları, Gökçeada koyları; adanın doğal güzellikleri arasında yer alıyor. Gökçeada'nın en popüler plajları arasında ise Yuvalı Plajı, Gizli Limana, Marmaros, Kuzu Limanı, Laz Koyu gibi koy ve plajlar bulunuyor.

EN DOĞAL KOY
Bir dönem imara açılması ve yapılaşmaya açılması ile gündeme gelen ve büyük tepkiler sonrasında kararın geri çekilmesi ile gündeme gelen Yıldızkoyda rüzgarın ve dalgaların aşındırdığı kayaların sanat eserine dönüştürmüş.
Koyda yüzmek ve denizin tadını çıkarmak çok güzel. Ayrıca Kamp alanlarının da yer aldığı Koyda vatandaşlar deniz, kum, güneş ve gün batımının tadını çıkarıyor. Sadece yetişkinlerin değil çocukların da denizine ve manzarasına hayran kaldığı Yıldızkoy, ziyaretçilere huzur veriyor.

KALEKÖY, ZİYARETÇİLERİN EN ÇOK UĞRADIĞI YERLERDEN BİR TANESİ
Çok eski yıllardan beri adanın dünyayla bağlantısını sağlayan Kaleköy Limanının tepesinde kurulan Kaleköy, adeta adaya hakimlik sağlıyor. Denizlerin Tanrısı Poseidon heykelinin de bulunduğu Kaleköy, bir yandan ada manzarasına bakarken bir yandan da Ege Denizi ve Semadirek manzarasına bakıyor. İki manzaranın bir arada olduğu Kaleköy, ziyaretçilerin en çok uğradığı yerlerden bir tanesi. Adanın en eski yerleşim alanlarından biri olan Kaleköy, aynı zamanda eskiden adaya girişi sağlayan Kaleköy Limanına da sahip. Kuzu Limanıkurulduğundan beri burası ulaşım için kullanılmasa da vatandaşlar burada doğanın ve denizin tadını çıkarıyor. Kaleköy Limanında bir zamanlar Gökçeada'nın Metropolitan Kilisesi olan Aya Marina Kilisesi  de yer alıyor.

ÇAMUR BANYOSU YAPMAK İSTER MİSİNİZ?
Tuz Gölü, Gökçeada’nın gözde köşelerinden Aydıncık sahilinin yanı başında bulunuyor. Burası Gökçeada ilçe merkezine 13 km uzaklıkta. Özellikle yaz aylarında rağbet gören, suyunun buharlaşması sonucu ortaya çıkan tuz tabakasıyla dikkat çeken, doğal göl adeta çamur banyosuna dönüşüyor. Binlerce kişinin ziyaret ettiği göl Kıyısında bulunan kükürtlü çamurun, romatizma, sedef, kireçlenme gibi hastalıklara iyi geldiğine inanılıyor. Bu hastalıkların yanı sıra cildini dinçleştirmek isteyen vatandaşlar da gölde adeta çamur banyosu yapıyor.

ÇANAKKALE’NİN EN UZUN SAHİL ŞERİDİ OLAN  AYDINCIK
Gökçeada’nın güzide tatil yerlerinden ve denizde yüzmeye âşık tatilcilerin tercihlerinden bir tanesi de Aydıncık sahili. Koyları ve sahilleri ile harika bir yer olan Gökçeadadaki Aydıncık sahilini diğer sahillerden ayıran birçok özellik bulunuyor. En başta da sahil uzunluğu geliyor. Çanakkale’nin en uzun sahil şeridi olan Aydıncık sahilinin uzunluğu yaklaşık 2 kilometredir.  Yaz mevsiminde cıvıl cıvıl olan Aydıncık sahili, denize girenlerin yanı sıra rüzgâr sörfü yapanların da ilgisini çekiyor. Bölgede 2004 yılında kurulan sörf okulu bu ilgiyi artırdı. Gökçeada Sörf Okulu, 2,5 buçuk kilometre uzunluğunda bir kumsalın kıyısında rüzgar sörfü ve kite board eğitimi için tasarlanmış. Ege Denizi kıyısında, kuzey-güney istikametinde esen rüzgar koridoru üzerinde. Karadan kesintisiz esen rüzgâr, üç farklı parkurda sörf yapma imkanı sağlıyor. Dalgalı, dalgasız ya da sığ parkur seçenekleri var. Yılda ortalama 300 gün rüzgar esiyor bölgede. Gökçeada Sörf Okulu’nda konaklama imkânı da bulabilirsiniz.

SON YILLARDA 10 GÜNLÜK SÜREYE YAYILAN KUTLAMALARDA TEPEKÖY DOLUP TAŞIYOR
Eski ismi Agridia olan Gökçeadanın Rum Köyü Tepeköy, turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden bir tanesi. Agridia Yunanca'da küçük tarlalar anlamına geliyor. Köy, volkanik Aya Dimitri tepesinin yamacına kurulmuş. Manzarası ve tarihi taş evleri ile ziyaretçileri mest ediyor. Her sene 15 Ağustos’ta gerçekleşen ünlü Meryem Ana Panayırına ev sahipliği yapan köy. Son yıllarda 10 günlük süreye yayılan kutlamalarda Tepeköy dolup taşıyor. Zamanında köyde 2 zeytinyağı ve sabun imalathanesi, 9 dokuma atölyesi, 3 kaşar peyniri imalathanesi, 4 marangoz atölyesi bulunmuştu. Her yönüyle güzel olan Tepeköy ziyaretçileri cezbediyor.

UÇSUZ BUCAKSIZ EGE DENİZİ MANZARALI TARİHİ ÇINARALTI
625 yaşındaki çınar ağacının yaşından ve kocaman dallarının yanı sıra, yeşil ve maviden oluşan etkileyici bir tablo gibi manzara karşılıyor ziyaretçileri. Çınaraltında buluşanları tüm ihtişamıyla Semadirek Adası, sonra yeşil bir vadi ve uçsuz bucaksız Ege Denizi beliriyor. Ağacın dibinde tarihi bir çeşmenin yanı başında vatandaşlar piknik yapma şansı bulabiliyor

Dilek Akşen