Çanakkale’nin birçok bölgesinde taş ocakları ağaçlarla kaplı dağları dümdüz etti. Kurallara uyarak çalışma yapılmadığı için çevre molozlarla dolarken, ortaya çıkan manzara ise doğa kirliliğine neden oluyor. Bu dağ da Çanakkale-Ezine arasındaki yolda bulunuyor. Her gün araçları ile buradan geçen vatandaşların gördüğü manzara da bu.
Artık Çanakkale’nin bir çok yerinde yemyeşil doğa içinde sırıtan taş ocaklarına rastlamak mümkün. verimli düz araziler tarım ürünleri kente önemli oranda ekonomik katkı sağlarken, ormanları ile kaplı dağlar ise adeta bölgenin oksijen deposu konumunda. Bu dağlar aynı zamanda havası ve güzelliği ile büyülüyor. Her yıl çok sayıda deniz, doğa ve tarih alanında turist çeken bu kent, son yıllarda taş ocakları kıskacında. Hemen her bölgede açılan taş ocakları çevreye büyük zarar veriyor.
TEPEYİ YOK ETMİŞLER
Bu ocaklardan bir kaçı da Çanakkale şehir merkezi ile Ezine ilçesi arasında bulunan ve Ezine ilçesine bağlı Taştepe ve Türkmen köyü çevresinde yer alıyor. Bu bölgede daha çimento santrallerine ürün çıkartmak için taş ocakları kuruluyor. Anayoldan giderken açık bir şekilde görülen tepeler adeta yok ediliyor. Yemyeşil alan içindeki tepeler yerle bir edilmiş ve taş üzerinde taş bırakılmamış. Daha çok çimento santrallerine, bunun yanında birçok alanda kullanılmak üzere dağlar tıraşlanıyor.
OCAK ALANI GENİŞLİYOR
Buradaki ocaklarda normal şartlar altında işlem yapılmadığı için çevreye de zarar veriliyor. Gün geçtikçe ocak alanı genişletildiği için çevreye verilen zarar da büyüyor. Dağlar adeta parçalanarak ihtiyaç olan kayalar ve parçalar alınıyor. Geri kalan kısım ise olduğu gibi bırakılıyor. Çevredeki köylüler ise bu durumdan rahatsız. Bölge adeta toz duman içinde bırakıldığı belirtilirken, bölgedeki sebze ve meyve bahçelerinin de zarar gördüğü gelen şikayetler arasında. Köylüler daha çok işlem yapılan alanın dışında çevreye zarar verilmesinden şikayetçi.
OLDUĞU GİBİ BIRAKILIYOR
Taş ocakları ile ilgili bir diğer sorun ise işi biten taş ocağının olduğu gibi bırakılması. Oysa kanunen bu tur bölgelerde taş ocağı açmak için alınan ruhsatta, işin bitiminde bölgenin düzeltip yeniden ağaçlandırılıp terk edilmesi maddesi bulunuyor. Bunun da yüksek bir maliyeti olduğu için şirketler buna bir kılıp bulup ve devlet kademelerinde adam ayarlayıp kaçıyor. Bu şekilde terkedilen çok sayıda taş ocağı yer alıyor. Bu da uzun yıllar hem çevre kirliliği oluşturuyor hem de görsel olarak bölgeye arar veriyor.
Bünyamin Nami Tonka