Çanakkale’de dördüncü Süslü Kadınlar Bisiklet Turu düzenlendi. Bisiklet kullanımına teşvik etmek ve iklim krizi hakkında farkındalık yaratmak isteyen şık giyimli birçok kadın, bisikletini süsleyerek tura katıldı.

Her yıl Eylül ayında Dünya Otomobilsiz Kentler Gününde yapılan bir etkinlik olan Süslü Kadınlar Bisiklet Turu 2013 yılında İzmir’de Sema Gür tarafından farkındalık yaratmak amacıyla Süslü Kadınlar Bisiklet Turu olarak organize edildi. Süslü Kadınlar Bisiklet Turu bisiklet sürmenin bir kadını özgürleştirdiğini hatırlamak ve şehirde daha fazla kadının bisikletli ulaşımı seçmesini özendirmek için her yıl kadınlar tarafından kadınlar için düzenleniyor. 

‘Egzoz kokusuna karşı kadın parfümü’ sloganı ile başlatılan Türkiye ve dünyanın birçok kadının katıldığı Süslü Kadınlar Bisiklet Turu 2020 yılında koronavirüs salgını sebebiyle gerçekleştirilememişti. Bisikletin kullanımının farkındalığını arttırmak ve kadınları bisiklet kullanmaya teşvik etmek amacıyla Gönüllü kadınlar tarafından düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, 19 Eylül pazar günü Türkiye'de ve dünyada 150'den fazla şehirde eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.

Şık giyimli kadınların rengârenk süslenmiş bisikletleri ile şehirde tur düzenledikleri Süslü Kadınlar Bisiklet Turunun bu sene Çanakkale’de dördüncüsü yapıldı. 19 Eylül Pazar günü saat 17.00’de İskele Meydanı’ndan başlayan tura çok sayıda kadın katıldı. Süslü Kadınlar Bisiklet Turunda ortaya renkli görüntüler çıktı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Süslü Kadınlar Bisiklet Turu İl Sorumlusu Ece Evcin, bir konuşma gerçekleştirerek, ‘’Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, 2013 yılında İzmir’de başlamıştır. 9 yıl içerisinde büyüyen bu etkinlik önce Türkiye’de daha sonra dünyada diğer şehirlerde bisiklete binen kadınların da dikkatini çekmiştir. Turumuz bu yıl yaklaşık 150 şehirde, yaklaşık 30 ülkede eş zamanlı olarak yine bağımsız gönüllü kadınlar tarafından yapılıyor, gururluyuz. “Dünya Otomobilsiz Kentler Günü” kapsamında bisikletin günlük hayatın bir parçası olmasına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, kadınların toplumda daha fazla görünürlüğünü sağlamak, kendilerini temsil etmelerine fırsat vermek ve güvenli bisiklet sürmeye ilişkin altyapı talebini pekiştirmek için düzenlenmektedir.” dedi.

‘’BİSİKLETE BİNEREK DÜNYAYA OLUMLU KATKIDA BULUNABİLİRİZ’’
Konuşmasında devam eden Evcin,  “Kadın ve erkeklerin bu toplumda aynı haklara, yükümlülüklere sahip olduğunu ve her alanda kendilerini özgürce ifade etme hakları olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Biz binlerce kadın; pedallarımızın itici gücünü tüm toplumda da göstermek istiyoruz, çocuklarımıza daha temiz ve yaşanabilir dünya bırakmak için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Kadınların toplumda daha görünür olması ve sorumluluk almasını diliyoruz. Geçmişte “İklim değişikliği” diyorduk, şimdi artık “İklim Krizi” diyoruz. Bunun etkilerini çok acı bir şekilde yaşadık yaşıyoruz. Ciğerlerimiz yanıyor, canımız yanıyor. Her bireyin bu konuda yapabileceği bir şeyler var. Biz bisiklete daha çok binerek dünyaya olumlu katkıda bulunabiliriz. “Bir kişinin ulaşımda sebep olduğu karbondioksit salınımı, otomobil ile gidilecek yol bisikletle gidildiğinde 15 kat azalıyor.”  Biz “İklim Krizi” ne karşı yönetimlerin de derhal harekete geçmelerini istiyoruz. Pandemi sürecinde evlere kapandık ve bunaldık. Dışarıya çıktığımızda nefes alacak yeşil bir alan aradık. Motorlu taşıtlar yollarda olmadığında gürültü kirliliğinin azaldığını, havanın nasıl temiz olduğunu gördük. Bunların insanın temel ihtiyaçları olduğunu anladık. Toplu taşıma araçlarına binmek istemedik. Hem spor yapabileceğimiz hem de açık havada olabileceğimiz bir ulaşım aracımız vardı. Bisiklet. Şehirlerin insan odaklı olarak yeniden tasarlanmasını istiyoruz. Kamu alanlarının, özellikle kadınların, çocukların ve yaşlıların rahatlıkla ortak olarak kullanımına sunulmasını istiyoruz. Yaya ve bisikletliler için güvenli ulaşım altyapısı ve hizmetleri almak istiyoruz. Her an bir trafik kazasına kurban gitmekten korkuyoruz. Bakın 1 yıl içerisinde Türkiye’de trafik kazalarında kaybettiğimiz canlar. 6 yaşından 80’ li yaşlara onlarca canı kaybettik. buradan Ailelerine ve sevenlerine sabır diliyoruz. Motorlu taşıtların neden olduğu kazalarda bisikletli ölümlerinin durmasını, bunun için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Özellikle büyük şehirlerimizde pazar günleri, şehir merkezinde bazı caddelerin motorlu araç trafiğine kapatılarak “otomobilsiz Pazar” ilan edilmesini istiyoruz” dedi.

‘’BİRÇOK KADIN TURA HAZIRLANMAK İÇİN BİSİKLETİ ÖĞRENDİ’’
Evcin olumlu değişimin bireylerde başlarsa topluma yayıldığını ifade ederek, ‘’Her şey Fark Etmek ile başlıyor. Bizler 2013’ten beri iyi gitmeyen bazı şeyleri fark ettik. Neleri mi fark ettik? Şehirlerde arabaların yaydığı egzoz gazları nefes almamızı güçleştiriyordu. (“Egzoz kokusuna karşı parfüm kokusu” dedik…) Şehirlerde betonlar ve arabaların arasında, insanların nefes alacağı yeşil alan bulmak çok zordu. “İklim krizi” kavramı hayatımıza sellerle, orman yangınlarıyla, kocaman dolularla, aşırı sıcaklarla, ve benzerleri girmişti. Şehir yaşamı ve modern yaşam bireylerin bedensel aktivitelerini azaltıyordu. Bisikletli dünyada, yollarda kadınları çok az görüyorduk. Çok sayıda kadının bisiklete binmeyi bilmediğini, cesaret edemediğini, profesyonel sporcu, erkek egemen bisikletçi görüntüsünün kadınların cesaretini engellediğini gördük. Kadınlar birleştiğinde toplumda inanılmaz bir itici, motive edici güç olabilirdi. (“Kadın sokağa çıkarsa dünya değişir” dedik) Bisikletin şehir yaşamında ulaşım aracı olarak kullanılması oldukça sınırlıydı. Güvenli bisiklet yolları çok azdı. İşte bu fark ettiklerimizi fark ettirmek için ezber bozan bir yöntemle bisiklete bindik, süslendik;) Herkesin yolunda gitmeyen durumlar için yapabileceği bir şeyler var. Biz de geleceğimiz için, çocuklarımız için, daha yaşanabilir şehirler, bir dünya için bu yolu seçtik ve daha çok kadının bisiklete binmesi için harekete geçtik. Birçok kişiden olumlu ve olumsuz tepki aldık. Bizi anlamak istemeyenler her yıl kafamıza çiçek takıp boş boş gezdiğimizi düşünmekte ısrar etti. Ama biz yukarıda yazdığımız temel farkındalığımız ve isteklerimizi anlatmak için kocaman çiçekler ve gülümsemelerimizle 2013’ ten beri her yıl “Otomobilsiz Kentler Günü” nde yollarda olduk ısrarla. Muhteşem kadınlar tanıdım, birçok kadın tura hazırlanmak için bisikleti öğrendi’’ şeklinde konuştu.

Bünyamin Nami Tonka