Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, partisinin İl Başkanlığı binasının açılışına katılmak üzere Çanakkale’ye geldi. Kente geldiği anda partililer tarafından karşılanan İnce, esnaf ziyaretinin ardından Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan platforma çıkarak konuşma yaptı. İnce, konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ismini vermeden “Demokrat amcadan ses çıkmıyor” göndermesi yaptı. Konuşmanın ardından partisinin il başkanlığı binasının açılışını yaptı.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce bugün saat 12.30’da Çanakkale’ye geldi. İlk olarak Aynalı Çarşı ve Çarşı Caddesi esnafını ziyaret eden İnce, daha sonra kordon boyu ve İskele Meydanı’na gelerek Cumhuriyet Meydanı yanına kurulan platforma gelerek partililere ve vatandaşlara seslendi. Öncesinde ise Çanakkale Emeklilikte Yaşa Takılanlar Derneği Yönetim Kurulu adına Başkan Murat Çağlayan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’ye bir dosya sundu. Murat Çağlayan, ‘’Memleket Partisi Genel Başkanı Sayın Muharrem İnce'ye dosyamızı sunduk. EYT’nin bir lütuf değil hak olduğunu, Cumhurbaşkanlığı Seçimi döneminde destek ve çözüm vaadi verdiği EYT'nin parti programlarında da olması gerekliliğini ve bu konuda çalışmalarını beklediğimizi ilettik. Yerelden genele EYT sonunun çözümü için mücadelemize devam ediyoruz’’ açıklamasında bulundu.

‘’MİTİNGLERİMİZ DAHA SONRA. BUNLAR AÇILIŞ’’
Parti binasının açılışında, Cumhuriyet Meydanında konuşan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, ‘’ Mitinglerimiz daha sonra. Bunlar açılış’’ diyerek sözlerine başladı. ‘’Değerli Çanakkaleliler 1 Mayıs’ta İçişleri Bakanlığımıza dilekçemizi verdik, 19 Mayıs’ta da ilk gezimizi Samsun’a yaparak parti kurduk. Bugün 15. İl binamızı açıyoruz. Dün Edirne’ye, Tekirdağ’a açtık. Bugün Çanakkale’deyiz, yarın Edremit ilçemize açmaya gidiyoruz. Herhalde 1 ay içerisinde 50’yi geçeriz.  Allah’ın izniyle, 18 Eylül’de kurultayımızı yapacağız ve bunun ardından seçime katılma hakkı elde edeceğiz. Şimdi sizlere Türkiye’nin bir özetini yapayım. 18-19 yıldır bir iktidar var. 19 yılın sonunda geldiğimiz nokta şudur: tarımımız çökmüştür, hayvancılığımız bitmiştir, tüfe fiyatları yüz 220 artmıştır, ekim alanları yüzde 15 azalmıştır. Çiftçi pahalıya mal etmektedir, tüketici pahalıya yemektedir. Çiftçi halinde memnun değildir, emekli halinden memnun değildir. Tarımın geldiği nokta bu... Müslümanlar Kurban Bayramı’nda angus kesiyor.  Eğitimin geldiği nokta daha da berbat, ne uzaktan eğitim var ne yüz yüze. 2 milyon 400 bin geç, üniversite sınavına giriyor, 512 bini barajı, 150 puanı geçemiyor. 20 bölüme kimse tercihte bulunmuyor. 40 matematik sorusundan 5 buçuk soru yapılıyor. 40 matematik sorusundan 2 milyon 400 bin gençten ortalama 5 buçuk soru yapılıyorsa, bu çocuklar telefon icat edemez, otomobil yapamaz, uzaya gidemez. Ancak Recep Bey’in hayalleri olur onlar. Nasıl yapıyor, pazartesi günü gaz buluyor, Salı muhalefet ile kavga ediyor, Çarşamba aya gidiyor, Perşembe altın buluyor, Cuma cami açılışı yapıyor, cumartesi gaz çıkarıyor, programı budur. Bu, Türkiye için sürdürülebilir bir program değildir. Türkiye bunu daha fazla kaldıramaz. Ama karşısında da bir muhalefet var.

‘’PARTİDEN AYRILMAKLA NE KADAR DOĞRU BİR İŞİ YAPTIĞIM BURADAN BELLİ’’
‘’Bugünlerde takip ediyorsunuz değil mi?’’ diyen İnce, ‘’Halk TV’nin eski genel yayın yönetmenini? 2018’de muharrem İnce, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, günde üç kere geliyor miting yapıyor. Balıkesir’de yaptım oradan geldim Çanakkale’de yaptım. O günlerde CHP’nin iki genel başkan yardımcısı –kim olduklarını biliyorum-Halk TV’yi arıyor ve ‘Muharrem İnce’yi çok fazla çıkarıyorsun televizyona, başımıza bela edeceksin’ diyor. Kafaya bak kafaya, iyi de aday o zaten, onu çıkarmayacaksın da kimi çıkaracaksın? Peki, bu CHP genel başkan yardımcısı, sizce bana oy vermiş midir? Bence vermemiştir. Benim partiden ayrılmakla ne kadar doğru bir işi yaptığım buradan belli olur. Bu adamlarla siyaset yapılır mı? Kendi partisinin cumhurbaşkanı adayına, ‘onu televizyona fazla çıkarma’ diyen bir adam sandıkta oy vermez, onun için çalışmaz, onun gereğini yapmaz. Onun için ‘işgal edildi’ orası dedim. Atatürk’ün ilkelerini yaşatan parti Memleket Partisi’dir ve hepinizi buraya davet ediyorum. Bu nasıl bir ahlak, bu nasıl bir siyaset anlayışı, bu nasıl bir terbiye, bu nasıl bir particilik, kendi partisinin adayını televizyona çıkarmak istemiyor. Bunlar, benim afişlerimi dağıtmadılar’’ dedi.

‘GEL TARTIŞALIM’ ÇAĞRISI
Hazineden aldıkları parayı harcamadılar, sandıkta oy vermediler. ‘Seçim gecesi neredeydiniz?’ Çünkü bunlar sandıklara sahip çıkmadılar. 12 bin sandığa gözlemci koymadılar. Sistemler çöktü, bana bilgi veremediler sonra da iftirayı bana attılar. Bunlarda benim hakkım var hakkım. Bunlara hakkımı helal etmiyorum. Bir şey daha var, bu günlerde Sayın Kılıçdaroğlu, sıkça söylüyor, ‘Sayın Erdoğan’ diyor, ‘Gel karşıma, televizyona tartışalım’ doğru buluyorum, doğru yapıyor. Ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkmalıdır televizyona, ülkeyi yöneten cumhurbaşkanıyla birlikte, milletin gözünün önünde tartışmalıdır, doğru buluyorum, Kılıçdaroğlu haklıdır. Ama benim de bir teklifim var, Sayın Kılıçdaroğlu, gelin birlikte televizyona çıkalım, ben CHP’den neden ayrıldım, milletin gözünün önünde bir tartışalım olur mu? Kim haklıymış görelim. Beraber konuşalım bunu. Millet kimi hak verirse, kabul. Sana hak verirse, kapatırız. Ama emin ol, sen kapatmak zorunda kalırsın. Gel tartışalım, sadece ona değil, diğer parti başkanlarına da söylüyorum, gelin Türkiye’nin sorunlarını tartışalım: Tarımını, eğitimini, Suriyelileri… Bakın Kurban Bayramı geliyor, o kadar çok insan, Suriye’ye gezmeye gidiyor ki artık randevu sistemine geçmişler. Ya 100-150 bin kişi Kurban Bayramı’nda ülkesine gezmeye gidiyorsa, e kalsın o zaman orada! Neden geri geliyor? Türkiye’de bunları milletin gözünün önünde açık açık tartışmamız lazım’’ diye konuştu.

İnce, ‘’Şimdi bakın, bir köprü yükseliyor… Teşekkür ederiz emeği geçenlere, bir sıkıntımız yok. Ama şimdi bayramda İstanbul’a giderseniz, üç tane köprüden geçeceksiniz. Birincisi hangisi? Boğaziçi Köprüsü… Kim yaptı? Demirel… Bayramda bedava mı? İkincisini Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü kim yaptı? Özal… Bedava mı?  Üçüncüsü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü, Recep Tayyip Erdoğan yaptı… Ama o paralı. Peki, bayramda bedava olacak mı? Hayır. Biz köprü yapılmasın demiyoruz. Köprü yapılsın da, Demirel’in yaptığı bedava; Özal’ın ki bedava; seninki neden paralı? Biz bunu soruyoruz. Memlekette, 41 ilde bir kuraklık var. Ekim alanları azalmış, gübre fiyatları çıkmış dolayısıyla bu pahalılık gıda ürünlerine yansıyor, onlar da pahalanıyor. Ne diyor Cumhurbaşkanı, ‘Üç-beş açgözlü gıda fiyatlarına zam yapıyor’ öyle diyor değil mi? Üç yıl oldu sen Cumhurbaşkanı olalı, biz beraber yarışalım… Sen başkan olduktan sonra elektrik-doğalgaz fiyatları yüzde 128 arttı. Peki, gıda fiyatlarının artışında, açgözlüler var, elektrik ve doğalgaz fiyatlarını hangi açgözlü arttırdı? Ben onu merak ediyorum.  Yeni yazlık sarayının fotoğraflarını gördünüz değil mi? Şatafat, lüks… Unutmayın saraylar büyüdükçe, porsiyonlar küçülür. Yine Türkiye’de bir tartışmadır gidiyor: Kanal İstanbul tartışması… Bir Allah’ın kanalı var zaten: İstanbul Boğazı… Sen oraya bir inşaat yapıp, kanal kazarak para kazanacağını düşünüyorsan al İstanbul Boğazı’ndan kazan… Her yıl gemi sayısı artıyor mu? Hayır, artmıyor. Azalıyor aksine. Neden azalıyor? Petrol-doğalgaz boru hatları var, tankerler büyüdü. Peki, neden bunu yapmak istiyorsun? Emlakçılık yapmak istiyorsun çünkü! Derdin rant. Muhalefet ne diyor?: ‘Biz iktidara geldiğimizde ödemeyiz borcu’. Erdoğan ne diyor?: ‘Söke söke öderler’. İkisi de yanlış! Söke söke öderler ne demek? Türkiye uluslararası mahkemelerde kesin kaybedecek demek istiyor Erdoğan. Uluslararası mahkemeleri, Türkiye’deki mahkemeler zannediyor. Neden kaybedilsin? Ödemem demek de yanlış, tıpış tıpış ödersin demek de yanlış. Doğrusu şudur: Ben buraya gelecek olan firmalara uyarıda bulunuyorum, Memleket Partisi iktidar olduğunda eğer siz bu iktidar kanalında rüşvetle iş yaptıysanız, çevreye zarar vermişseniz, pahalıya yapmışsanız, fitil fitil burnunuzdan getiririz’’ dedi.

‘’SONUNA KADAR DEDİKLERİMİN ARKASINDAYIM’’
Konuşmasına devam eden İnce, ‘’Mahkeme deyince aklıma benim mahkeme geldi. Duydunuz değil mi bana siyaset yasağı istiyorlar. Diyor ki 3 yıl yetmedi 3 yıl hapis. Allah’tan idam dememiş. Savcıya bak savcıya. Bugün Türkiye’yi yönetenler fetöcüler ile birlikte maklubeye kaşık sallarken biz Silivri hapishanelerinde fetöcü hakimlere savcılara meydan okuyoruz. O günkü mahkeme başkanı bugün fetöden tutuklu. O gün demiştim ona bir gün tutuklanacaksın diye. Şimdi bu savcı 2 şey yapmak istiyor. 1; saraya yaranmak istiyor. 2; o gün Silivri mahkemelerinde fetöcü hâkimlerle savcılarla mücadele ettiğimiz için fetöcülerin hırsını hıncını benden almak. Vız gelir tırıs gider. Sonuna kadar dediklerimin arkasındayım. Ne yaptıysam bugün aynısını yaparım. Mustafa Balbay arkadaşımız tutukluydu. Onun eşi yanındaydı. Orada bir subay eşini itti. Ben de subayı ittim. Benim arkadaşım tutuklu iken onun karısına kimse dokunamaz onu itemez. İteni iterim. Yaptığımın arkasındayım. Dediğimin arkasındayım. Kim gelecekse gelsin hangi hâkim gelecekmiş, hangi savcı gelecekmiş gelsin Muharrem İnce burada. Buradayım’’ diye konuştu.

‘’DEMOKRAT AMCADAN SES ÇIKMIYOR’’
Siyaset eleştirilerinde bulunan İnce,  Kılıçdaroğlu’na ‘Demokrat amca’ diye seslenerek, ‘’Fakat siyaset yasağı getirin diyor. Bir demokrat amca var ama demokrat amcadan ses çıkmıyor. O şimdi yeni dostları var onun. Yeni dostları ile bir muhabbet bir muhabbet gidiyor. Mesela onları görünce Suriyeliler hiç aklına gelmiyor. Mesela onları görünce ilk bomba düştüğünde milyar dolarlar kasaya girecekler gelmiyor. Yeni dostlarıyla mesela Abdullah gülen, alttan alttan konuşup Erdoğan’a imza vermeleri aklına gelmiyor. Gelecekte bana da aynısını yapar diye düşünmüyor. Demokrat amcadan tık yok şimdiye kadar. Ama 8 Eylül’de duruşmamız var, gideceğiz bakalım ne yapacaklar göreceğiz. Hep birlikte oradayız’’ dedi.

İL BİNASINI AÇTI
Açılış için kurdele kesiminin yapılmasının ardından İnce, ‘’Çanakkale il binamız hayırlı olsun. Allah mahcup etmesin. Başarılarımız daim olsun’’ dedi. İnce, kürsüde yaptığı konuşmanın ardından parti binasını açmak üzere parti binasına girdi. Mavi balonlarla süslenen İl Parti binasını dolaşan İnce, yoğunluktan dolayı pandemi tedbirlerine uymak adına parti ziyaretini kısa tuttu.
Partisinin il binasını açan Genel Başkan Muharrem İnce, parti binasından ayrılarak caddeye indi. Başkan İnce, çıkışta kendisini karşılayan müzisyenlerin önünde harman dalı oynadı.

VATANDAŞTAN TEPKİ
Oyun sonrası Hilal Koç isimli bir kadın, Başkan İnce’nin yanına gelerek CHP’yi böldüğü gerekçesiyle tepki gösterdi. Hilal Koç, “Bu zamanda bu memleket bırakılır mı? Bu memleket ayrılıp, sökülür mü? CHP’den ayrılmasına tepki gösteriyorum. Ayıp denen bir şey var” dedi.

İnce, vatandaşın bu isyanına cevap vererek, ‘’Siz Halk Tv’nin Genel Müdürünü dinlediniz mi? Ne demiş,  ‘Muharrem İnce’yi televizyonlarda fazla gösterme’ demiş CHP cumhurbaşkanı adayıyken. Ne yapacağım ben bu partiyle daha?’’ diye yanıt verdi.

Caddede kendisini karşılayan vatandaşlarla fotoğraf çekindikten sonra merkezdeki programını sonlandırdı. İnce, Edremit’teki açılışa katılmak için yola çıktı.

Arzu Baladur