Borçlanama ve kefalet yetkisi için İl Genel Meclisi kapısından ayrılmayan GESTAŞ, dördüncü kez meclis üyeleri tarafından reddedildi. Dün İl Genel Meclisi’nde görüşülen GESTAŞ dosyası 18’e 16 oyla bir kez daha kabul edilmedi.  GESTAŞ dosyası yine CHP’li ve AK Partili meclis üyeleri arasında siyasi tartışmaya neden oldu.
 
Tamamı Çanakkale halkının malı olan GESTAŞ, Çanakkale Boğazı, Gökçeada, Bozcaada ve Balıkesir’in Marmara adasına seferler düzenliyor. Geçen kurban bayramında rekor sayıda araç taşıdığını ilan etmişti.  Türkiye’nin önemli deniz şirketlerinden biri olan GESTAŞ, bir süredir maddi sıkıntılar çekiyor. Yaz ayları olması nedeniyle seferlere tam gaz devam eden GESTAŞ, kısa süre öncesine kadar kasasında 16 milyon TL bulunuyordu. GESTAŞ, genel müdürün değişmesinin üzerine yaklaşık 5 ay geçtikten sonra İl Genel Meclisi’ne borç para başvurusunda bulunması ile dikkat çekmişti.  GESTAŞ’ın içinde bulunduğu ekonomik sorun borçlanma ve kefalet yetkisi için İl Genel Meclisi’ne başvurması ile ortaya çıkmıştı. Adeta para basan şirket, şimdi ısrarla il genel meclisinden borçlanmak için yetki istiyor.

DÖRDÜNCÜ KEZ RED CEVABI ÇIKTI
GESTAŞ ilk gemi almak için il genel meclisine başvurarak borçlanma yetkisi istemişti. Bu yetki, çoğunluğu elinde bulunduran CHP’li il genel meclis üyeleri tarafından reddedildi. Dosya bu sefer Muğla’ya tayini çıkan Çanakkale Eski Valisi Orhan Tavlı tarafından tekrar meclise gönderilmişti. Komisyona havale edilen GESTAŞ dosyası, komisyonda kabul görmedi ve il genel meclisi gündemine geldi. İl genel meclisinde ikinci sefer RED cevabı aldı. Meclis üyelerinin çoğunluğunun vize vermediği GESTAŞ dosyası, eski vali Tavlı tarafından üçüncü kez il genel meclisine gönderildi.
İl genel meclisi gündemine gelen dosya tekrar komisyona havale edilmişti. Dosya komisyonda ele alındı. Komisyon gelen evrakları inceleyerek karar verdi. Oy çokluğu ile GESTAŞ dosyası komisyon tarafından üçüncü kez RED cevabı aldı. Üçüncü kez komisyon tarafından olumsuz cevabı alan GESTAŞ dosyası, İl Genel Meclisi üyeleri tarafından da üçüncü kez reddedildi.
Eski Vali Tavlı tarafından 3 kez İl Genel Meclisi’ne gönderilen GESTAŞ dosyası, üç kez RED cevabı almıştı. Doya dördüncü kez yeni Vali İlhami Aktaş  tarafından İl Genel Meclisi’ne gönderdi.

18’E 16 OYLA REDDEDİLDİ
Dördüncü kez İl Genel Meclisi’ne gönderilen dosya önce komisyona havale edildi. Komisyon yaptığı inceleme ve araştırma sonucu RED oyu vererek gerekeli kararda da şu bilgilere yer verdi; “İl Genel Mcelisi’nin 10 Ağustos 2020 tarihli Ağustos toplantısının 1’inci birleşimi 1.’inci oturumunda komisyonumuza havala olunan “5302 saylılı İl Özel İdaresi Kanununun 15. Maddesi gereğince yeniden görüşülmek üzere iade edilen İl Genel meclisi’nin 07.07.2020 gün ve 63 nolu kararının tekrar görüşülmesi” konusu komisyonumuzca görüşüldü.
Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Talep evrakında borçlanma ve kefalet miktarının belirtilmemesi, kamu görevi yapan İl Genel Meclisi üyelerinin idaremizi zora düşürmemesi açısından şirketin mali şeffaflığının bilinmemesi, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’ndaki yetkiler kapsamında İl Özel İdaresi’nin mülkiyetine konu olarak gemi alımı yapılması ve Çanakkale halkının hizmetine sunulması talep edilmesi halinde ayrıca değerledirmek üzere mevcut talebin reddine.”

Bu bilgiler okunduktan sonra ilk sözü CHP İl Gelen Meclis Üyesi Levet İrez aldı. İrez, GESTAŞ’ın şeffaf olmayan mali yapısı ile ve rakamı belli olmayan bir borçlanma yetkisi istediğini hatırlattı, İrez,  “31 Mart 2019 tarihinde seçildiğimiz görevimizden beri devamlı gündemimizde olan bir Gestaş konusu var. Kısaca özetleyeceğim. İnşallah bu konuyla ilgili bu son konuşmamız olur. Gereğinden fazla konuşuldu ama inşallah en son olur diye umut ediyorum. Göreve ilk başladığımız günden beri  sayın valimizin, giden eski valimizin tabi tercihi ile, yetkisi ile, kendisinin vermiş olduğu yetki ile bütün ananeleri kırarak yıllarca çoğunlukta olan genel meclisindeki siyasi temsilcilerden iki üyeyi,  meclis başkanı ve biri üyeyi Gestaş yönetim kuruluna alma nezaketi göstermemiş bir idariyle karşı karşıya kaldık. Biz buna rağmen dedik ki Gestaş %99.8’i özel idaremizin olan bir şirkettir. Biz bu konuda mali şeffaflığını, ne durumda olduğunu öğrenmek için gerek yazılı gerek sözlü vali beyden ve istifa edip giden Volkan Uslu beyefendiyi sadece bizi değil, Cumhuriyet Halk Partisi Grubunu değil, bütün meclis üyelerini bilgilendirmek adına defalarca çağırdım. Bir adım atmadılar, yaklaşmadılar, anlatmadılar, söylemediler. Ondan sonra bir genel müdür değişikliği oldu. Maalesef hiçbiri ilgilenmedi. Yönetim kurulu bir karar almış. Demiş ki: “Gemi alacağız biz” bize diyorlar ki borçlanma ve kefalet yetkisi veriniz. Şimdi başladık biz değerlendirmeye. Üç kere gitti geldi dördüncüsü. Şimdi bu şekilde bir yaklaşımla biz bunu kabul edene kadar gene geri gelecek. Ama biz de ısrarla değerlendireceğiz.  Mali şeffaflıkla ilgili en ufak bir belge yok. Bu şirketin borcu var mı, yok mu, alacağı var mı, artıda mı, ekside mi? Bu konuyla ilgili en ufak bir bilgimiz yok, bize verilmedi., gösterilmedi. Sadece bize, siz verin, lütfedip kaç lira olacağı, rakamın ne olacağı, kaç gemi alınacağı, özellikleri belli olmayan bir talep. Bize borçlanma yetkisi verin. Başka ne vereceğiz? Yazmıyor, Nasıl vereceğiz? Nasıl kefil olacağız? Mahir Bey bize sadece bir yazı getirdi. Burada dört gemi almanın cazibesini anlatan biz yazı var. Böyle yaparsak diyor, bu iş diyor Gestaş’a şu kadar karı olacak diyor. Ben de diyorum ki Gestaş gerçekten yaptığı işin karşılığında yaptığı ciroyu işdigal konusuna harcaması gerekir. Eğer bunu işdigal konusuna harcarsa bu yapılan hesapta her yıl bir gemi alıyor Gestaş. Her yıl bir gemi alıyor borçlanmamıza filan gerek yok. Hiçbir şeye gerek yok. 8 sene filan borçlanmamıza da gerek yok. 4 sene de iş bitiyor, 4 gemi alacağız diyorlar ya. Ve bu şeye rağmen gittik kendisini makamında da ziyaret ettik. Şimdi kendisinin yüzüne söylediğim şeyi burada da tekrar ediyorum. Genel müdür sıfatı ile atanmış bir müdürümüz. Çanakkale bazında Cumhuriyet Halk Partisini(CHP)  suçlayıcı bir beyan Gestaş ile ilgili veremez. Çıkaracak üstündeki bürokrat kimliğini giyecek siyasi ceketini gelecek onunla siyaset yapacağız. Olmaz, kendisine yakıştıramadım ve yüzüne söyledim. Bizde oluşacak algı şu arkadaşlar net. Bu siyasi bir konudur. CHP’nin  buradaki çoğunluğunu suçlayarak algı oluşturarak bunu yapamaz. O da basına demeç verdi.  Yapsın, cevabını veriyoruz, vereceğiz de. Şimdi AK Partinin propagandalarına bütçe ayıran bir Gestaş gemi almayı düşünecek önce. Bizim böyle ciddi sı9kıntılarımız var. Geçmiş zamanda Türkçe Olimpiyatlarına sponsor olmayacaktı. Niye oldular? Gerekiyorsa gemi alın. Biz gemi almaya karşı değiliz arkadaşlar. Gemi alın diyoruz. Burada tutanaklara geçmiş yönergelerimiz var. Konuşmalarımız var. Alalım İl Özel İdaresine Gestaşa verelim, çalışsın. Biz de burada bu çoğunluk olarak devam edelim, izleyelim, yolun görelim. Biz bu bilgilerde yoksun olduğumuz için, bize bu bilgilendirme yapılmadığı için, aktif olarak Gestaşın siyasi yönetimi devam ettiği için ve mali şeffaflığının olmamasından dolayı biz bu rakamın ne olduğunu bilmiyoruz. Onun bu konunun ret edilmesine karar veriyoruz. Böyle komisyon raporumuzu yazdık. Çanakkale halkına da özellikle bunu söylemek istiyorum ve değerli basın da bunu yansıtsın. Cumhuriyet Halk Partisi Grubu Gestaş’ın gemi almamasından dolayı buradaki ulaşım sorununu halledememesinin sorumlusu CHP değildir. İyi yönetecekler. Bozcaada’ya giden iki gemiden birini çekip, bayram üstü kaos yaratıp insanları sıralarda bekletmek idarecilik değildir. “ dedi.
 
GESTAŞ BAĞIMSIZ BİR ŞİRKET
CHP İl Gelen Meclis Üyesi Levet İrez’in yaptığı açıklamalara cevap AK Parti il genel meclis üyesi Tülay Ömercioğlu’ndan geldi. GESTAŞ’ın bağımsız bir şirket olduğunu belirten Ömercioğlu, şirketin her konuyu il genel meclisine getirmesine gerek olmadığını savundu. Ömercioğlu, “Ancak CHP grubuna baktığımızda geçmiş dönemde az sayıda olma, belirli şeyleri yapamama, şuanda gücün il genelde daha çok CHP grubunda olduğu, geçmişteki olaylar rağmen şuanda Gestaşta bir yer verilmemiş olması, bunların alt yapılarından kaynaklanan bir kin kusmayla sözcüklerine başladı. Şimdi burda en başında Gestaş kendisi bağımsız bir şirkettir normal olarak. O şirket sayıştayla denetlenmektedir. O şirket belirli bir miktara kadar kendisi borçlanma yetkisine sahiptir. Ancak borç miktarı belirli bir oranı aştıktan sonra ancak bizim önümüze sunmak ve bizden onay almak durumundadır. Bunlarla ilgili yanıltıcı bilgi vererek kamuoyuna farklı bilgiler sunmak gerçekten hatalı. Çünkü Gestaş ‘ın öncelikle bir şirket olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bu şirket ancak kendisi aslen soruşturmasını, bununla ilgili incelemeleri, sayıştaya karşı sorumluluğu olduğunu bize karşı sorumluluğu olmadığını bilmeleri gerekiyor. Ne alınmak isteniyor ne kadar alınacak, ne kadar yapılacak, ne kadar karı var bunların hepsini bize izah etmesin. Biz geçmişte ne kadar borcu var on yıllık, beş yıllık, bir yıllık bunları öğrenmek bizim sorumluluğumuzda değil sayıştayın sorumluluğundadır. Bu kadar ince irdelemek sadece ve sadece Gestaş yönetiminde kalmasını bilmeyen CHP grubu var. Bu baştan beri böyle ama biz kin gütmenin ötesinde ise Çanakkale halkını bugün ortalıkta şu pandemi döneminde bile Cumhuriyet Meydanının dolmasına sebep veren gerek Çanakkale halkının, gerekse gelenlere bir ızdırap çektirme yönteminden başka bir şey değildir. Lütfen kinlerimizi Çanakkale’yle değerlendirmeyelim. Veyahut da belirli bir olayı buradan kendimize bir altyapı oluşturarak bir şeylerle kin gütmeyelim. Burası bir şeylerle kin gütme ya da bir şeyleri elde etmek amacıyla Çanakkale halkına ket koyma, sınırlandırma işi yokuşa götürme yeri değildir. Belediyemizin birçok CHP’li değil AK Partili değil ayrım yapmaksızın Gestaş tarafından yardım gönderildiğini, bütçesinden verildiğini hepimiz biliyoruz. Gelecek olan geminin daha fazla çalışması Çanakkale Türkiye boğazın geçildiği iki kıtayı birleştiren noktada faydalı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bir çok arkadaşımızın Ak Partili yada CHP’li hepimizin bunların yapıldığını biliyoruz. Ama geçmiş, bugün belirli bir şeyler elde etme, bunların kinini çıkarma uğruna sayıştayın denetiminde olan, doğrudan doğruya kendisi orada olmayan bir şirketin bu vasfında olan, sadece belirli bir borçlanma sonrası genel bir müracaat hakkında olamayan şirketin herkesi bu kadar oyalamaya hakkı olmadığını düşünüyorum.” dedi.
 
GESTAŞ SAYIŞTAY’DAN YETKİ ALSIN
CHP Çanakkale Merkez İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Ar ise AK Parti İl Genel Meclisi Üyesi Tülay Ömercioğlu’nun GESTAŞ’ın Sayıstaş’ın denetiminde olduğu yönündeki sözlerine şu cevabı verdi; “ GESTAŞ’ın Sayıştaş tarafından yönetildiğini söylüyorsunuz, madem öyle bizden niye kefalet yetkisi için imza istiyorsunuz? Bu imzanın siyasi ve vicdani bir sorumluluğu var,  zaman gidin imzayı Sayıştay atsın. Gemi alımına karşı değiliz ama, resmiyeti yok, gayri ciddi bir talep”

Arzu Baladur