Çanakkale'nin bir köyü, ismiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Tabelasını gören herkesin şaşırdığı 'Çıplak Köy'ün hikayesi de ilginç. Kendileriyle dalga geçilmesine rağmen köylüler, ismin değişmesini istemiyor.

İl merkezinden 25 kilometre mesafedeki Truva antik kentine gidenleri, yolun solunda ilginç bir tabela karşılıyor: Çıplak Köyüne Hoşgeldiniz. Çanakkale'nin en eski yerleşim yeri olan köyün mezar taşlarından, kuruluşunun 600 yıl öncelere uzandığı anlaşılıyor. Eski adıyla 'Batak Ovası' olarak bilinen ovanın yakınındaki köylerde yaşayanların sıtma hastalığından bir bir ölmesi üzerine köyün ileri gelen kişisi, her şeyini bırakıp şimdiki yerde yeni bir ev yapıyor. Ardından da akrabaları ve arkadaşları gelerek yeni bir köy kuruyorlar. İlk gelen her şeyini eski köyünde bıraktığı için kendisine 'Çıplak Dede' lakabı takılıyor. Böylece köyün ismi de 'Çıplak Köy' olarak bugünlere kadar geliyor. Köy, 180 haneli ve 400 nüfuslu. Köylüler, köylerinin isminden rahatsız olmadıklarını söyledi. Yeni kanunla birçok köyün isminin istek doğrultusunda değiştiğini hatırlatan köylüler, Çanakkale'nin en eski köyü olduklarını, ismin böyle kalmasını istediklerini belirtti. Köylülerin de böyle düşündüğünü ifade eden vatandaşlar,  "Köyümüz ismini, içinde türbesi bulunan Çıplak Dede'den almış. Çıplak Dede, halk arasında Garip Dede olarak da biliniyor. Çok sayıda vatandaş türbeyi ziyaret ederek dua ediyor." dedi.

Köylüler de isimden rahatsız olmadıklarını belirterek, Çanakkale'de normal karşılandığını, fakat şehir dışında dalga geçildiğini ve şaka yapıldığını aktardı. Buna rağmen ismin değişmesini istemediklerini belirten köylüler, "Sizin köy çıplak mı? Siz çıplak mı geziyorsunuz?" gibi şakalar yapıldığını anlattı.

TRUVA HAZİNELERİ BURADAN KAÇIRILDI
Köyün yanında bulunan harabenin Truva antik kenti olduğunu ilk açıklayan kişi Alman Heinrich Schliemann. Schliemann, 1870 yılında Osmanlı Devleti'nden izin alarak burada kazı çalışmasına başladı. Kazılar sırasında Çıplak köyüne yerleşen tüccar ve amatör arkeolog Schliemann, 10 yıl ikamet etti. Burada bulduğu Truva hazinelerini Almanya'ya kaçırdı. Kaçırılan eserlerden 500 civarındaki kısmı Berlin'deki müzelerde sergilenirken büyük bir kısmının, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Rusya tarafından oradan kaçırıldığı ortaya çıktı. Her iki ülkede sergilenen hazinelerin Türkiye'ye geri getirilmesi için girişimler devam ediyor.
Mehmet Güler