Ünlü oyuncu ve sunucu Pınar Altuğ, sosyal medya hesabında düzenlediği canlı yayında Çanakkaleli dünya dalış rekortmeni, milli sporcu Şahika Ercümen’i konu etti. Canlı yayında kendisi ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Ercümen,  dalış sporuna ilk başladığı anı anlatarak, “Nefes tutup suyun altından gittim. En uzun ben gitmişim. Orada aylarca bu sporu yapanlar vardı. Gerçekten ilk defa nefes aldığımı o gün hissettim. O günden beri hiç bırakmadım. Hayat benim için ilk nefesimi tuttuğum zaman başladı” dedi.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında Çanakkale’deki evinde kendini izole eden Çanakkaleli dünya dalış rekortmeni, milli sporcu Şahika Ercümen, evde düzenlediği canlı yayınlarla takipçilerine dalış sporu hakkında bilgiler veriyor. Ercümen  geçtiğimiz gün Ünlü oyuncu ve sunucu Pınar Altuğ’un sosyal medya hesabından düzenlediği canlı yayına katılarak, dalış sporuna nasıl başladığını anlattı.

HAYAT BENİM İÇİN İLK NEFESİMİ TUTTUĞUM ZAMAN BAŞLADI
Çocukluğunda astım hastalığı ile mücadele ettiğini söyleyen Ercümen, “Benim çocukluğumda astım hastalığım vardı. Evden çıkamıyordum. Nedense denize girince iyileşiyordum.Yaz dönemlerde minimum hastalıklarla geçirip, kışın evden, hastaneden çıkamayan sürekli solunum desteği alıyordum. Ben o günleri hayal bile etmek istemiyorum. Bir dönem okula gidemedim. Bir okul gezinde yelken kulübüne gittim. Herkes yelkenle ilgilenirken ben alt katta dalanlarla ilgilendim. Bunlar ne yapıyor derken benimde denememi istediler. Nefes tutup suyun altından gittim. En uzun ben gitmişim. Orada aylarca bu sporu yapanlar vardı. Gerçekten ilk defa nefes aldığımı o gün hissettim. O günden beri hiç bırakmadım. Hayat benim için ilk nefesimi tuttuğum zaman başladı.  Spor sağlığımı çok iyiye götürdü. Spor benim için hayata yeniden başlangıç” şeklinde konuştu.

BU SENE YARIŞMA KONUSU BELİRSİZ
Koronavirüs sürecinde bütün yarışmaların iptal edildiğine vurgu yapan Ercümen, “Şuan olimpiyatlar ertelendi. Bizim dünya şampiyonamız muhtemelen olmayacak. Olsa da en başarılı sporcular dünyada İspanya, İtalya, Rusya’da ve hepsi karantinada. İtalyan bir rakibim var. Geçen gün konuştuk. Kız bahçede çimleri kesiyor. Evden çıkamıyor. Hiçbir şey yapamıyor. Bu dönemde bizim denizin dibinde olmamız gerekirken, evdeyiz. O yüzden  bu sene yarışma konusu belirsiz. Ben evde kendi vücut ağırlığımla çalışmalar yapıyorum” dedi.

O REKORU KIRDIKTAN SONRA BENİM İÇİN BAMBAŞKA BİR DÜNYANIN KAPILARI AÇILDI
Şahika Ercümen, doğadan korkmadığını söyleyerek, buz altında gerçekleştirdiği rekor denemsi hakkında açıklamalarda bulunarak, “Ben doğadan korkmuyorum. İnsanların doğaya verdiği zararları görünce kendime bir misyon edindim. Doğanın korkulacak bir şeyi yok. Önemli olan orada ne olduğunu bilmek. Bu psikolojik bir şey. Orada ne olduğunu bildikten sonra korkulacak bir şey yok. Buzun altına dalma fikri  daha önceden yapılmıştı. Ama beni asıl sebebim. Ben diyetisyenlik okudum. Ve normalde bir klinik açarak çalışmam gerekiyordu. Ben bu sporu çok seviyorum dedim. Bir kere elimden gelenin en iyisini yapıp bir dünya rekoru kırmak istedim. Buda Guinness Rekorlar Kitabı’na girsin, hiç unutulmasın, dünyanın en zor şeyini yapayım diye kafaya koydum. Buzun altından 2 delik açılıyor. Bir yerden girip, diğer delikten çıkıyorsun. Hem psikolojik olarak çok zor. Üzerimden araçlar geçiyor. Çok kalın ve istediğin anda çıkamayacağın bir buz tabakası. Bunun yanında suda buz gibi. Suyun ısısı 1 derece falan. Ekstrem şartlarda rekor kırıyorsun. O yüzden ben bu rekoru kırayım ondan sonrada mesleğime dönerim diye düşündüm. Ama tam tersi o zorluklarla mücadele edip, o rekoru kırdıktan sonra benim için bambaşka bir dünyanın kapıları açıldı. Profesyonel bir tutkunun peşinden gidebildim” ifadelerini kullandı.

Arzu Baladur