Ağaç kesiminden dolayı RES’e karşı çıktığını belirten ve bugün savunan Nalbant, RES için kesilen ağaçlarla ilgili şimdiye kadar bir açıklama yapmaması ise dikkat çekiyor. Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka’da her yerde kesilen ağaçları hatırlatarak “neden sesiniz çıkmadı” diye sordu.
 
Çanakkale’nin bir çok bölgesine RES projesi hayata geçirilecek. Bunun için binlerce ağaç kesiliyor ve yollar açılıyor. Altın madeninde ağaç kesildiği gerekçesi ile ayladır kar yağmur demeden eylem yapan sözde çevreciler, bu konuda adeta dillerini yutmuş durumda. Sözde çevrecilerin bu ağaç kesimlerine neden karşı çıkmadığı merak edilirken, çevre konusuna hep ön planda olan Hicri Nalbant’ın dünyaca ünlü bir markanın Çanakkale’de RES projesini hayata geçirmek için yapacağı çalışmayı desteklemesi ile kafalarda soru işareti bıraktı.

Firmanın Alman firması olması ise kafalardaki soru işaretini bir kat daha artırdı. Kanadalı firma olan Doğu Biga Madencilik’e karşı çıkanların Alman firmasına karşı susmaları ise başka sorun oluşturuyor. Bilindiği gibi Alman Vakıfları, Doğu Biga Madencilik’e karşı olanları desteklediği yönünde birçok haber çıkmıştı.

BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
Yıllardır nerede ne zaman RES’lere karşı çıktığını ve şimdi neden savunduğunu bu satırlarda ortaya koyulmasının ardından basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasında özellikle ağaç kesimlerinden dolayı RES’lere karşı çıktığını belirten Nalbant yaptıkları ile çelişen şu sözleri sarfetti: “Ziraat Mühendisleri Odası Şube Başkanı olarak benim adımın geçtiği yazıda özetle 2015 de Kazdağları’nda Dalak Suyu’nda RES’e (Rüzgar Enerji Santrali) karşı çıktığım 2018 de İntepe’deki  RES projesine de karşı çıktığım bugün ise RES i destekliyor göründüğümden bahisle ithamlarda bulunulmuştur. Her iki olayı anlatacak olursak 2015 yılında Bayramiç İlçesi Dalak Suyu ve Tavşanoymağı bölgesinde RES çalışması yapmak üzere rüzgar ölçüm direği kurulduğunu haber aldık. Olayı yerinde inceledik ,rüzgar ölçüm direğinin kurulduğu alanda yaklaşık 40 m boyunda kayın ağaçlarının kesildiğini tespit ettik. Bu bölge orman yoğunluğu ve zenginliği açısından çok özel bir bölgedir. Buradaki kayın ağaçları kesildiğinde bir daha yenilerini yetiştirmek mümkün değildir. Ayrıca yaban hayatının ayıdan karacaya kadar yoğun olduğu bir bölgedir. Kazdağlarının en özel ormanlarının bulunduğu bölgedir.”

HER YERDE AĞAÇ KESİLİYOR TEPKİLERİNİ GÖRMEDİK
Daha önce RES’lere karşı çıkmalarını ağaçların kesilmesine sığınan sözde çevrecilerin şimdi RES’e destek vermesini değerlendiren Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu Başkanı Bünyamin Nami Tonka, her yerde RES için ağaç kesildiğini hatırlatarak “Bu arkadaşların bir tepkisini göremedik” dedi. Tonka eleştirilerini ve çevreye verilen zarara sözde çevrecilerin karşı çıkmamasını şöyle değerlendirdi; “Çanakkale’ye son dönemde çok değişik anlamda hücuma uğramaktadır.. Tabi Çanakkale’de şuan da kesilmiş olan ağacın ekonomik olarak değerine baktığımızda 1 milyon 100 bin metre küp ağaç kesilmiş. Bu ağaç kesme işlemleri devam ediyor. Sadece Asya tarafı değil, Avrupa tarafında ağaç kesimleri ile ilgi ağaç kesim işaretleri olduğunu görüyoruz. Son dönemde toprak kirlenecek, tarım ortadan kalacak diye düşünülüyor. Aslında Çanakkale’de bil hassa Eren Köy’den başlamak üzere Denizgöründü tarafından ki tepelerin tamamında hiç ağaç kalmamış durumda ve bunlarla ilgili bu arkadaşlarımızın hiçbir tepkisini görmüyoruz. Böyle bir tepki içinde olduklarını görünce de insan biraz şüpheye katılıyor. Şüphelerimizde haklı olduğumuzu gördük. Alman orjinli Siemens Çanakkale’de geniş anlamda rüzgar enerjisi santralleri kurmayı hedefliyor. Bu hedeflemelerden bir tanesi de Çanakkale ağırlıklı bir diğeri Eskişehir, İzmir. Çanakkale’de bilhassa tepelerdeki köy arazilerinin çevresinde ki bütün ormanların tamamını kesileceği görülüyor ki bu kesildiği taktirde bil hassa Atik Hisar’ın yani çayın kaynakları olan bölgeye yağmur yağdığı taktirde ağaçta olmadığı için yoğun bir erozyonla Atikhisar dolma tehlikesi var.

Atikhisar dolduğu taktirde Çanakkale susuz kalacaktır. Bizim hedefimiz Çanakkale’nin suyuna, ormanına sahip çıkmaktır. Çanakkale bu anlamda büyük bir hücuma uğruyor. İl Genel Meclisi’nden böyle bir karar geçecekse bununla ilgili bir ruhsatlandırma yapılacaksa bu Çanakkale’ye ihanetle eş değer olacaktır. Çünkü yaklaşık 25 kilometrelik bir mesafede bütün ağaçlar kesilecek ve rüzgar enerjisi oluşturulacak. Burada ki enerjiyi hadi yapıldı yapıldığı taktirde ne olacak. Burada ki manyetik dalgalanmalardan dolayı en azından telefon haberleşmesi bitecek. Televizyon ile ilgili haberleşmenin çoğu görüntüler kaybolacak. Bu kadar büyük manyetik bir alanda daha sonra beyin hücrelerinde ki tahribatlardan dolayı bu köylerin tamamı hastalanacaklarını gözlemliyoruz. Bu yüzden Çanakkale’nin RES enerjisinin dışına çıkarılması kanaatindeyiz. Bu enerjinin yapılmaması gerekmektedir. “

Mehmet Güler, Muzaffer Cirtel