Şehrin kalabalıklaşması ve büyükşehir olması yönündeki ön görüler gerçekleşirse, doğası ile turist çeken Çanakkale’nin betonlaşmaması için ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor. Keskinoğlu Gayrimenkul sahibi Murat Keskin ve Harita Kadastro Teknikeri ve Ars Gayrimenkul sahibi Özkan Arslan, konuyla ilgili yapmış oldukları açıklamalarda yerel yönetimlerin şimdiden ciddi çalışmalara başlamaları gerekliliğinin altını çizdiler.
Köprü yapıldıktan sonra şehirde kaçınılmaz bir durum yaşanacağını belirten Arslan, “Bir betonlaşma yaşayacağız. Bunda da yerel yönetimlere büyük iş düşüyor. Bundan sonraki imar çalışmalarında bunları da göz önünde bulundurarak yeni yapılacak imar çalışmalarında daha çok yeşile ve bahçeye önem vererek betonlaşmadan kurtulup güzel bir şehirleşme anlayışıyla burada güzel bir yapılaşma yapılabilir. Köprünün getireceği dezavantajlardan bir tanesi bu olacak, betonlaşma ve kalabalık bir şehir” diyerek yerel yönetimlerin konu hakkında hassas çalışmaları gerektiğini vurguladı.
Şehrin köprüyle beraber büyüyeceğine dikkat çeken Arslan, Çanakkale Belediyesi ve yerel yönetimlerin bu konuda ön görülü olup ciddi çalışmalar yapması gerektiğini söyledi. Arslan konuşmasının devamında şunları kaydetti; “Özellikle merkez, Kepez, Lapseki Belediyelerinin yeni imar çalışmaları konusunda bir betonlaşmadan ziyade daha çok yaşanılabilir bir şehir oluşturma sı için çalışmalar yapmaları gerekmekte. Şuandaki mevcut imar çalışmaları, Çanakkale Merkez olsun, Kepez olsun az ve dar geliyor. Özellikle yerel yöneticilere seslenmek istiyorum; yeni imar alanları açılsın. En son merkezde Karacaören bölgesinde yeni bir imar alanı açıldı, Kepez’de yeni hastane bölgesinde yeni bir imar alanı açıldı. Bunlar artık yetmiyor. Çünkü Çanakkale’de müteahhit sayımız çok fazla. Bu durum ister istemez müteahhitlerin arsa yüzdelerine yansıyor. Bundan 3-5 sene öncesi yüzde 25 ile arsa sahibinden kat karşılığı yer alabilirken, şuanda merkezi geçtim Kepez’in iç sokaklarında bile yüzde 50’den aşağı yer almak çok zor. Bu durum şuandaki mevcut imar alanlarının darlığından kaynaklanıyor. Burada hem Çanakkale Belediyesi, hem Kepez Belediyesi, en çok hareketlilik Lapseki’de olduğu için orayı da sayabiliriz, yeni imar alanları açılırsa, imar alanları genişlerse otomatikman müteahhitler o kesime de kayacaklar. Dolayısıyla daire fiyatlarına da bu yansımış olacak. Yüzde 50 ile değil de, yüzde 30 ile alacak müteahhit arsayı, bu sefer daire fiyatları bu kadar şişkin olmayacak, makul fiyata çekilmiş olacak. Bu alanlar genişledikçe hem daire fiyatları biraz makul seviyeye iner, hem de satışlar daha hareketli olur, hem de gelen talepleri karşılaman yönünden daha rahat hareket edilir.
Bu yüzden yerel yöneticilerin hem şehircilik anlamında, hem de bu daire konut fiyatları anlamında yeni imar alanları açarak Çanakkale’yi rahatlatmaları lazım. Çözüm basit, bu çok zor bir şey değil. Yeni imar alanları geliştirilecek. Ve bu imar alanlarında şuna da dikkat edilmesi lazım. Mesela Karacaören’de ada bazında bir çalışma yapıldı. Oraya baktığınızda en küçük inşaat yapılabilecek arsa 3-4 dönümden başlıyor 10 dönüme kadar çıkıyor ada bazında. Buraya küçük müteahhitler giremiyor, bu sefer şehrin içerisine saldırıyorlar ancak şehrin içinde de yer yok. İster istemez iş yapması gerektiği için yüzde 50’yi veriyorlar. Ama yeni açılacak imar alanlarında 500’er metrekarelik veya 1 dönümlük parsel bazında imar çalışması yapılırsa küçük müteahhitler de iş yapar. Bir haritacı olarak sadece ada bazında değil, parsel bazında da bu işleri değerlendirmek lazım. Durum böyle olunca herkes sektöre de, ekonomiye de katkıda bulunur diye düşünüyorum.”
KÖPRÜDEKİ BELİRSİZLİK İDDİALARI PİYASAYI DURGUNLAŞTIRDI
Temeli 18 Mart’ta atılan ve bir süredir yapılıp yapılmayacağı konusunda tartışmaların yaşandığı köprü konusunda da açıklamalarda bulunan Keskinoğlu Gayrimenkul sahibi Murat Keskin ise, “Köprü konusunda sürekli bir söylenti var. Olacak mı, olmayacak mı, yeri değiştirildi denildi. Bundan 4-5 ay önce Lapseki tarafında fiyatlar uçuyordu, şuanda bu söylentilerden dolayı bir düşüş ve durgunluk var. Daha da ne olacağı belli değil, belirsizlik piyasayı durgunlaştırıyor. Köprü Çanakkale içinden geçmezse turizm anlamında bir getirisi olacağını düşünmüyorum ama Demircioğlu Caddesi ve meydan bayramlarda, tatillerde kilitleniyor. Bu kadar trafiği kaldıramayız biz. Şimdiden böyleyse, 4-5 sene sonrasını düşünün. Yolda gezemiyoruz, caddede yürüyemiyoruz. Ekstra ayrı yollar lazım buraya. Eskiden özel günlerde GESTAŞ Kepez’den çıkış yapıyordu. Şimdi o da yok. Böyle olunca inanılmaz bir trafik sıkışıklığı oluşuyor. Köprü olunca en azından rahatlayacak” şeklinde konuştu.
Keskin, Çanakkale’nin emlak piyasasının hareketlenerek büyük değer kazanacağını ifade ederek şunları söyledi; “Deniz görüyor diye bire bir katlıyor yer ücretleri. Köprüyü görüyor deyince bir daha katlayacak. Küçük İstanbul gibi gelişmekte olan bir yer, büyükşehirler arasına da girmeye hazırlanıyoruz. Çanakkale’ye getirisi çok olacaktır. Ulaşım, taşıma sektörü sorunu aşıldığında daha çabuk gelişecek, fabrikalar kurulacak. Lojistik açıdan daha da önemli hale gelecek.”
Harita Kadastro Teknikeri ve Ars Gayrimenkul sahibi Özkan Arslan da yapılacak olan köprüyle birlikte Çanakkale’nin en büyük eksiğinin giderileceğini kaydetti. Arslan, “Çanakkale yıllardan beri ulaşım sektörü anlamında büyük bir eksiklikti köprünün olmayışı. Çanakkale’nin belki hala küçük bir şehir olmasındaki payı da buna bağlıdır” dedi. Piyasalardaki durgunluğun sebebini aynı şekilde köprünün yapılıp yapılmayacağı yönündeki tartışmalara bağlayan Arslan, “Şuanda aslında birkaç aydan itibaren bir durgunluk var, emlak piyasasında da aynı şekilde bir durgunluk söz konusu. Bunun sebebi de 18 Mart’ta temeli atılıp açılışı yapılan köprünün duraklama sürecine girmesi oldu. Köprü olmayacak mı, yeri mi değişecek gibi toplumda böyle bir söylenti oldu. Bu, ister istemez piyasayı biraz durgunlaştırdı. Son zamanlarda takip ettiğimiz kadarıyla özellikle Gelibolu Sütlüce tarafında çalışmalar başladı. Orada şantiyeler kuruluyor, gerekli bir takım sondaj çalışmaları yapılıyor. Kısa bir zaman içerisinde de ekipler gelip yapımını başlatacak. O hareketlilik başladıkta sonra da durgunluğun tamamen hızla biteceğine inanıyorum.
Çanakkale açısından olması gereken, kaçınılmaz bir şey köprü. İster istemez özellikle Lapseki bölgesinde aşırı bir artış söz konusu oldu emlak fiyatlarında. Arsa, arazi, tarla sahipleri ve emlak sektörü fiyatların yükselmesinde oldukça etkili oldu. Dediğim 4-5 aylık sürede biraz duraksadı ancak köprü faaliyete geçtiği anda tekrar canlanma olur diye düşünüyorum. Ama o bölgede artık fiyatlar oturmaya başladı. Bundan sonraki aşamada şehir merkezi ve yakın çevrelerde biraz daha artış söz konusu olabilir.” dedi.
GENÇLERE İŞ KAPISI AÇILACAK
“Şuan Çanakkale gerek doğası, gerek denizi, gerek boğazıyla burada yaşayan insanların her dakika istedikleri zaman deniz kenarına, istedikleri zaman doğaya gidip doğayla iç içe olabilecekleri bir şehir. Köprü olduktan sonra bu ulaşım sorunu da ortadan kalktıktan sonra muhtemelen buraya sanayi gelecek. Sanayi geldikten sonra da burada bir iş kapısı açılacak. Avantajları yönünden düşünecek olursak, bizim gençlerimiz için iş kapısının, iş sahasının artması bir avantaj olabilir. Çanakkale İstanbul’a alternatif olma yolunda gidiyor. Tabi bu ne kadar zaman sürer, belli uzun bir zaman alacak ama bir İstanbul dediğimiz kent dünyanın birçok ülkesinden büyük bir kent. Çanakkale’ye bakıyorsunuz; küçücük bir kent şuanda. Ama son zamanlarda özellikle köprünün ciddi anlamda dile geldiği andan itibaren İstanbul çevresinden, Ankara, Bursa ve diğer büyükşehirlerden Çanakkale’ye talepler yoğun bir şeklide devam ediyor.”
EMLAK SEKTÖRÜNDE ÇANTACI DİYE TABİR EDİLEN KİŞİLERE DİKKAT
Çanakkale’de son zamanlarda artan kayıt dışı emlakçılık işlerine de değinen Keskin, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. İş yeri ve ofisi olmayan ve kayıt dışı emlakçılık yapan kişilere dikkat edilmesi gerekliliğinin altını çizen Murat Keskin, “Emlakçı adı altında işyeri, ofisi olmayan çantacı dediklerimiz var. Alıcı ve satıcıların buna dikkat etmesi gerekiyor. Önce ofislerinin olup olmadığını, vergi levhalarının olup olmadığını sorsunlar. Çünkü bizler vergi veriyoruz, kira veriyoruz, sürekli giderlerimiz var. Onlar hiçbir giderleri olmadan kazanıyorlar. Evi görmeden, anlaşma yapmadan parayı veriyorlar. Parayı verdiğine dair bir belge, kaşeli bir evrak istesinler. Bu tip çalışmaların önüne geçebilmek için maliyeye şikayet edilebilir, çalışmaları engellenebilir. Vatandaşların bu kişilerle çalışmamaya dikkat etmesi gerekir ancak, biz yüzde 3 komisyon alırken onlar yüzde bir komisyon yeter dediklerinde vatandaşların işine geliyor. Herkes birbirinden yararlanıyor, ancak kayıt dışı bir durum oluşuyor” şeklinde konuştu.
Günlük kiralık evler konusuna da değinen ve ciddi tehlikeleri bulunduğunun altını çizen Keskin, “Devlet yasaklamasına rağmen hala var olduklarını görüyoruz. Kayıt dışı oldukları için, vergi kaçırılıyor ve çoğunlukla aranan kişiler tutuyor bu evleri. Emniyete de bilgi verilmiyor. Özellikle terörle mücadele konusunda önemli bir durum bu. Otellerin, pansiyonların giriş çıkışları akşam kontrol edip emniyete bilgi vermesi gerekiyor” dedi.
Çanakkale’de emlak sektörünün özellikle şehir dışından gelen öğrenciler dolayısıyla kiralık ev üzerinden döndüğünü belirterek, ev sahiplerinin ve kiracıların isteklerinin çeşitlendiğini kaydeden Keskin şunları söyledi; “Öğrenci şehri olmamızdan dolayı kiralık ev konusunda istekler çeşitlilik gösteriyor. Genellikle eşyalı ve uygun fiyata olduğu zaman daha çabuk kiralanıyor. Öğrenci eşyasını farklı yerlerden toplayıp zaman harcayacağına ve daha fazla harcama yapacağına eşyalı evlere yöneliyor. 3 kişiden fazla kiralamıyoruz, bu durumu anlaşmalarımızda ve kira kontratımızda özellikle belirtiyoruz. Aile apartmanı olduğu zaman sorunlar çıkabiliyor ve çevreyi ciddi şekilde rahatsız edebiliyor bu durum. Ev sahiplerine öğrenci denildiği zaman ‘evime iyi bakmaz, çivi çakar, yıkar, parçalar’ gibi düşünceler oluşuyor zihninde. Bir sürü handikabı var.”
Sinem Tetik