Türk-İş’e bağlı sendikaların öncülüğünde Çanakkale İl Özel İdaresi arka kısmında bir araya gelen işçiler, temel geçim taleplerini ve çalışma koşullarına ilişkin sorunlarını dile getirdi.
Sabah mesai başlamadan önce toplanan işçiler, başta hayat pahalılığı olmak üzere; azalan alım gücü, adaletsiz vergi sistemi, kamu iş yerlerindeki ücret dengesizliği ve enflasyon oranının altında teklif edilen maaş zamlarına karşı tepkilerini dile getirdi. Açıklamaya katılan işçiler, İl Özel İdaresi bünyesinde yürütülen köylere yol, içme suyu, köprü, gölet ve sulama projeleri gibi kırsal altyapı yatırımlarında görev yapan emekçilerden oluştu. Alanda yapılan açıklamada işçiler, alın terlerinin karşılığını almak istediklerini ve insanca yaşam koşullarının sağlanmasını talep etti.
“Geçim sıkıntısı büyüyor, maaşlar eriyor” diyerek taleplerini sıralayan emekçiler, kamu iş yerlerindeki ücret dengesizliğinin giderilmesi, zam oranlarının gerçek enflasyon verilerine göre belirlenmesi ve vergi yükünün adil dağıtılması gerektiğini vurguladı. Sendika temsilcileri, işçilere reva görülen ücret artışlarının yaşam maliyetleri karşısında hiçbir anlam ifade etmediğini belirterek, “Emekçinin hakkı yok sayılıyor. Alım gücü her geçen gün daha da düşüyor” ifadelerini kullandı.
İl Özel İdaresi Yol İş Sendikası İşyeri Baştemsilcisi temsilcisi Enver Şenal tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Bugün burada kamuda çalışan işçiler olarak, 2025-2026 yılını kapsayan Toplu İş Sözleşme sürecimizde, hükümet tarafından sunulan kabul edilemez teklife karşı, tepkimizi hep birlikte dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz. Burada, iş yerlerimizin önünden hükümete açık ve net çağrımızdır: Kamu Toplu İş Sözleşme sürecinde biz işçiler, sosyal diyaloğa dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, işçinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. Uyardık: ‘Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor’ dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik. En sonunda ise zar zor, lütufmuş gibi bir teklif sundunuz. Bu teklifiniz, bırakın kabul etmeyi, emeğimizi yok saymaktır. Bu nedenle, verdiğiniz rakamları burada, dile bile getirmeyeceğiz. Ne siz o teklifi vermiş olun, ne de biz duymuş olalım.
Maaşlarımızla bir ayı değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken ellerimiz titriyor. Uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. Zordayız Geçinemiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı kulaklarını tıkamış, halktan, emekçiden kopmuş, bildiğini okuyor. Geçinemiyoruz dedik zordayız dedik defalarca anlattık uyardık yine uyarıyoruz: Biz bu ülkenin üretim gücüyüz, binlerce çalışan kamu işçisiyiz, görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır. Gece gündüz demeden her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksatılmadan sürmektedir. Şu gerçek çok iyi bilinmelidir bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değil herkesin meselesidir. Kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağı bilinmelidir.”
İşçilerin, Perşembe günü yarım gün iş bırakacağı öğrenildi.
Atakan Alkış