Tarım ve Sanayi

Çanlar üretici için çalıyor!

Boğaz Medya Grubu Sosyal Medya hesaplarında canlı olarak yayınlanan Ogün İnal ile Güncel Programının bu haftaki konuğu Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya oldu.


Boğaz Medya Grubu Sosyal Medya hesaplarında canlı olarak yayınlanan Ogün İnal ile Güncel Programının konuğu olan Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya,  tarımı ve tarımsal sorunları değerlendirerek, “Unutmayalım üretici üretmede sorun yaşarsa bunun yansımaları olur. Bu yansımayı da en çok tüketici yaşayacaktır. Ülkemiz için bu önlemlerin bir alınması çok önemli. Bu girdi fiyatlarındaki inanılmaz yükselişin önüne geçilmesi gerekiyor. Yoksa bu gıda enflasyonu olarak tüketicinin karşısına çıkacaktır” dedi. Başkan Kaya,  Türkiye’ de üretilen tarımsal ürünler ile ilgili sorunların ve aksaklıkların yaşanmadan ortadan kaldırılması ve üretimin aksamadan yapılmasını sağlamak için her ürüne ait çözüm masalarının olması gerektiğinin de altını çizdi.
 
Boğaz Medya Grubu Sosyal Medya hesaplarında canlı olarak yayınlanan Ogün İnal ile Güncel Programının bu haftaki konuğu Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya oldu.
Başkan Kaya Güncel programında tarımı ve üreticinin durumunu değerlendirdi.
Tarımsal üretimde tehlike çanlarının çaldığına dikkat çeken Başkan Kaya tarımda kurtuluşun planlı üretimden geçtiğini ifade etti.
“ÜRETİCİ ÜRETEMEZSE YANSIMALARINI EN ÇOK TÜKETİCİ YAŞAR”
Başkan Kaya tarımsal sorunlarının çözümüne yönelik yaptığı açıklamada, “Tarımda üretim için kullandığımız ham maddelerin fiyatı ortada. Hatta bu girdi fiyatlarının son 10 yıllık fiyatları da var elimizde. Covit-19 pandemisinde yasak ve kısıtlamaların kalmasının hemen ardından tarımsal üretimde kullanılan hammaddeler, nedir bunlar?  Bitki beslemede kimyevi gübre, zirai mücadelede kullanılan ilaçlar. Bu ürünler arasında en az fiyat artışı olan ürünlere %70 zam gelmiş durumda. Peki, pandemi öncesinde ya da pandemiden bir yıl önce ile bugün arasında ne fark var da bu fiyatlar bu kadar arttı.   Biz bu artışlara baktığımızda bir anlam veremiyoruz üretici olarak. Gübre fiyatları artıyor. Peki dünyada gübre üretimi azalıyor da bu fiyatlar ondan mı artıyor birisi bunu açıklamalı. Ben söyleyeyim böyle bir durum yok. Gübre üretimi yapan fabrikalar ve bunların kapasitesi ortada. Ama nedense tarım üretimi için önemli olan girdilerin fiyatları inanılmaz artıyor.  Tarım üretiminde kullanılan fosfor, tarım üretiminde kullanılan azotlu gübrelerde, tarım üretiminde kullandığımız potaslı gübrelerde çok ciddi fiyat artışları oldu. Eğer bu artışların önüne geçilmez ise ülkemiz için ya da Çanakkale için söylemiyorum bunu, dünya genelinde bu artışların önüne geçilmez ise önümüzdeki yıllarda önümüzdeki dönemde gıdada büyük sorunlar yaşanır. Bizim bir an önce ülkemizde dünyada da bu sorunun konunun muhatapları ile çözülmesi lazım. Eğer önlem alınmazsa tarımsal üründe girdi fiyatları üretim için çok önemlidir. Çünkü ne ürün üretilirse üretilsin bu bitki besin gübreleri ve zirai mücadele ilaçları kullanılıyor.  Bu nedene bir an önce bu konu ile önlem alınmalı. Unutmayalım üretici üretmede sorun yaşarsa bunun yansımaları olur. Bu yansımayı da en çok tüketici yaşayacaktır. Ülkemiz için bu önlemlerin bir alınması çok önemli. Bu girdi fiyatlarındaki inanılmaz yükselişin önüne geçilmesi gerekiyor. Yoksa bu gıda enflasyonu olarak tüketicinin karşısına çıkacaktır” dedi.
“ACİLEN PLANLI ÜRETİME GEÇİLMELİ”
Kaya, Türkiye’de planlı tarım üretim modeline geçilmesinin de önemine değinerek “Girdi fiyatlarının ciddi yükselmesinin önüne geçmek, gıda enflasyonu ile mücadele etmek için ikinci önemli yolda planlı üretimdir. Bizim çok hızlı bir şekilde Planlı Üretim Modeline geçiyor olmamız lazım. Bizim ülkemizde hangi tarım ürününe ne kadar ihtiyaç var. Bizim ülkemiz tarıma elverişli toprakları ile verimli tarımsal üretim açısından ‘da çok güzel bir ülke. Bu nedenle bizim ülkemizde ve de Çanakkale’miz de çok çeşitli ürünler yetişebiliyor.  Bir kez daha ifade etmek istiyorum Türkiye tarımsal üretim konusunda kendi kendine yetebilecek bir ülke. İstediğimiz zaman geliştireceğimiz bir üretim modeli ile kendi kendimize yetebilecek bir duruma kendimizi getirebiliriz. Bunun kıymetini bilerek hareket etmemiz gerekiyor. İyi bir dikim planlaması ile iyi bir üretim planlaması ile hangi ürüne ülkemizde ne kadar ihtiyaç var bunu tespit ederek bu üretim modeline başlamalıyız. Bizim buğdaya ne kadar ihtiyacımız var. 20 milyon ton mu. Bizim bu üretimi gerçekleştiriyor olmamız lazım.  İhtiyaç belli nüfus artışımızda belli. Bu şekilde gelecek 10 yılı üretim açısından planlayabilirsiniz. Bizim tarımsal üretim ile ilgili bu uzun vadeli planları yapabiliyor olmamız lazım. Aynı şekilde Domateste patateste soğanda ve diğer ürünlerde de ihtiyacımız olan kadar üretim yapabiliyor ve bunun planlamasını da yapıyor olmamız lazım. Bizim planlı üretim ile tarımsal ürün ürettiğimizde hem üretici malını hak ettiği fiyata satacak tüketicide tarımsal ürünlere fazla para ödemeden erişiyor olacak. Bu planlama ile üreticide tüketicide mutlu olacak. Bizim üretici olarak amacımız tüm gelir gruplarındaki vatandaşlarımıza üreticilerin ürettiği tüm ürünlere fiyat açısından zorlanmadan her an ulaşmalarını sağlamalıyız” dedi.
 EKMEK ZAMMI İSTEMEK HAKSIZLIK
 Başkan Kaya ekmek zammının bugünlerde tekrar gündem olmasına bir anlam veremediğini de ifade ederek “Ekmek zammı istemi doğru bir yaklaşım değil. Şimdi yine ekmek zammı düşünülüyor. Neden zam düşünülüyor. Buğday yurt dışında 3,2 TL olmuş. Türkiye yurt dışından buğday alan ama aldığı buğdayı işleyerek un olarak da yurt dışına satan bir ülke. Türkiye bu sektörde Avrupa ülkeleri arasında bir ya da ikinci dünya genelinde ise üçüncü olan bir ülke. Dolayısı ile biz ülke olarak yurt dışından sürekli buğday alan bir ülkeyiz. Mayıs aylarında ülkemizde ve Çanakkale’de de bir ekmek zammı gündeme geldi. 1.75 TL olan ekmek 2 TL oldu. O zaman Dünya piyasasında buğday ne kadardı. 3.2 TL idi. Mayıs ayında bizim yani ülkemizin buğday üretimi başlamamıştı. Bizim buğday arpa üretim sezonumuz başlayınca fiyatlar tekrar oluştu. Buğday 2,2 ‘den açıldı ve 2,5 TL’den satıldı. Burada ekmeğin ham maddesi unu, ununda buğdaydan yapıldığını konuşacak olursak ekmek buğday 3.2 iken 2 TL oldu. Buğday süreçte 2,2 – 2 TL seviyelerine düştü. Peki, buğday fiyatı düştüğünde ekmeğin fiyatı da düştü mü? Şimdi buğday tekrar dünya piyasasında da 3,2 sevilerine çıktı.  Bu nedenle de tekrar ekmek zammı istenmeye başlandı. Ama bu zam talebi yanlış bir istek çünkü ekmeye buğdayın kilogramı3.2 olduğunda zaten zam yapılmıştı. Şimdide buğday fiyatı 3,2. dolayısı ile ekmek zammı isteği doğru bir yaklaşım değil.” dedi.
HER ÜRÜNÜN AYRI BİR ÇÖZÜM EKİBİ OLMALI
Başkan Kaya,  Türkiye’ de üretilen tarımsal ürünler ile ilgili sorunların ve aksaklıkların yaşanmadan ortadan kaldırılması ve üretimin aksamadan yapılmasını sağlayacak ürün masalarının olması gerektiğinin de altını çizerek” Tarımsal üretimde sorunları görürsek bu sorunları aslında çözmek kolay. Anlık çözümler oluşturmamız gerekiyor. Anlık çözümler oluşturamıyorsak bizim tarımı yönetemeyiz. Tarımda hep sıkıntılar yaşamaya devam ederiz. Tarımda bugün gördüğümüz sorunu yarın çözmek isek biz tarımı yönetemeyiz. Ülkemizde üretilen tüm ürünlerin bir sorumlusu ve masası olması gerekiyor. Mesela buğday, buğdayın masası olması gerekiyor. Buğdayda sorun mu var? . Olması muhtemel bir sorun mu var? Sorunu o ürünün masası günler aylar öncesinden çözümünü hesap edecek ve planlayacak.” dedi.
Muzaffer Cirtel